ölümden sonra hayat
-
dinlerin ayakta kalmasını sağlayan efsane. -
yok ise yaşamak anlamsızdır.
öldüğümüz anda "yok" olacaksak, ha bir gün yaşamışız ha 80 sene, ne fark eder?
varlığının farkında olmak, düşünebilmek, sorgulayabilmek bir et ve kemik yığını için fazla anlamlı kavramlar değil mi? -
insanların ayakta kamasını sağlayan gerçek. -
Buna ne gerçek demeli ne de efsane. Bu bir inançtır, hayata anlam yükleyenlerin inancı.
Gerçekten ölümden sonra hayat yoksa bile inanlara derinden saygı duyulmalıdır bu konuda, bence. Çünkü inanan kalbinin sesini dinlemiştir. Hassas bir kalbe sahiptir. Lafım İnanmayıp șaklabanlik edenlere değildir -
Eğer kendi inandığım olacaksa hiçliğe inanmadığım olacaksa ateşe gideceğim. İki ucu da bom b*k bir yere çıkıyor. -
muhakkak ki her canlı ölümü tadacak , ve mahşerde toplanacak -
xibalba'ya'*' yükselerek toza toprağa karışacağımız yaşam dönemi. '*' (bkz: popol vuh) -
var! Gördüm.
Kaç kere öldüm?
başlığı okur okumaz kafamda çalmaya başladı -
Sahipsiz canlılar ve ölüler olmadığımız gerçeğini anlayarak başlayıp, yaşarken tecrübe edemeyeceğimiz bir takım olaylar silsilesi ile sonsuz bir hayata giriş yapacağımız varsayımı. -
Yok öyle bişey keyfine bak. Eğer varsa da yaşadığın eğlenceye sayarsın. Kasma fazla hepi topu +-60 yılın var. -
Yoktur zira ölümden öncesi için hayat diyorsak ölümden sonrası için farklı bir kullanım oluşturulmalı. Belki Seyahat, belki yaşam, belki devir... fakat hayat ölüme kadar olandır. Reenkarnasyon varsa düşünülebilir ama unutulmamalı giden dönmüyor, sonrası için hayatın varlığına dair asla bir delilimiz de olamayacak belki o sebeple ne yaşamak istiyorsanız şimdi yaşayın, dağların sizin olmasına gerek yok gidin ve sevdiklerinize sarılın, unutmayın hayat sevdikleriniz kadardır.