ödünç kitap vermek
-
kişisel kütüphanemde 600-700 arası kitap bulunmakta.
Lakin bir tanesine bile kıyamıyorum.
Bir ara kuzenim iznim olmadan karıştırdığı için sitem etmiştim (kendisini sevmiyorum (bkz: kuzenler tarafından küçükken yapılan işkenceler).
Birisine kitap verirken aklım gidiyor. ya kenarlarını kıvırırsa diye.
Yakın arkadaşa kitap vermek ayrı bir zor oluyor. Yanını kıvırma altını çizme derken bile şekilden şekle giriyorsun.
Bir kitabımı ödünç verdiğim arkadaşım kitabın arasına sayfa kaybolmasın diye çikolata koymuş.
Sonuç çikolata yüzünden birbirine yapışmış sayfaları olan kitaplarım var.
-
kitapla beraber aklım da gidiyor, kitap gelene kadar da huzursuz oluyorum.
(bkz: Sevmediğim şeyler) -
Verdiğim kişiyi hergün düzenli olarak arayıp "eeee kitap nasıl gidiyor" diye sormama sebep olan hede. -
Okurken kapaklarını ayırmaya kıyamayıp 90 derece tutarak okuduğum kitaplarımın tersine kıvrılıp da okunduğunu, sayfalarının köşelerinde üçgenler oluştuğunu gördükten sonra yapmadığım eylem. -
Sadece çok güvendiğim 1-2 insan dışında kimseye ödünç kitap vermem. Kitabı ödünç verdiği kişiye çok dikkat etmeli insan. Kitap sevdalıları için birine ödünç kitap vermek ıstırap gibidir. Çünkü kitaplar onlar için evlatları gibidir, başkasına vermeye kıyamazlar. Ödünç verseler bile akılları daima verdiği kitapta olur. -
düşündüğümde bile dehşete düştüğüm durum. olamaz, olmamalı. gözümün önünde durmalı hepsi. istediğim an açıp tekrar okumalıyım. bu konuda çok bencil bir insanım. o satırların altını başkaları okusun diye çizmiyorum ben. -
En son ödünç vereceğim kişi uyarılarıma karşılık olarak ne kadar saçma bir takıntımın olduğunu söyledikten sonra kafamda oluşturduğum kara listeyi dikkate alarak yapabileceğim sevimsiz eylem. -
meçhule giden bir kitap alınır bu kitaplıktan.
hiç dönüşü yokmuş gibi sessizce alır yol,
ses vermez o alıştan sonra hiçbir kul.
bilmez ki giden kitaplar dönmeyecek
bir çok giden kitap memnun mu yerinden
birçok seneler geçti dönen yok seferinden.
* okuryazan beyatlı -
Çok gez geri gelmediğinden artık vermeden önce 3 kez düşünüyorum -
Ödünç vermek yerine, isteyene kitabı hediye ederim. Sonra koşarak kitaplıkta oluşan boşluğu doldurmak için gider aynısından alırım. Sevmiyorum ödünç kitap verme olayını. -
Birine kitapla beraber aklınızı da emanet etmeniz durumudur. Geri gelene kadar aklınız kitapta kalır.
Ben ödünç vermeyi sevmediğim gibi almayı da sevmem.
Başkasının kitabını okumak benim için başkasının kıyafetini giymek gibidir. Acaba bi şey dökülür mü kıyafete bir şey olur mu endişesini beğendiğim yerin altını çizemeyip yanına notlar alamadığımda derinden yaşarım o nedenle mecbur kalmadıkça bu tür işlere girişmem -
Ödünç verdiğim insan kitabı bitirdiğinde "sende kalsın biri isterse sen de ona ödünç ver öyle öyle dolaşsın kitap" diyerek kitap ödünç vermede yeni bir çığır açmış olabilirim.
#herkeskitapokusundiye -
Zannımca işkence gibi birşeydir. Zira ben kapağı bile küçük bir açıyla açıyorum ki zarar görmesin. Alan onu yapabilir mi? Allahtan kardeşim dışında kimse istemiyor çevremde. -
kimi insanlar kitabı oldukça yıprattığı için kimi zamanlar bunu yapmaktan korktuğum eylem. ama iyi kullanan biri varsa eğer seve seve verebilirim kitabımı. -
Dünyanın en anlamsız eylemi. Yapmayın o halde. :) -
barış manço'nun 'dön desem geriye döner misin' şarkısını bolca dinlemenize sebep olacak eylem. -
istenildiği anda insanın kendi kendine sordugu sorular: acaba geri döner mi? başına bişe gelir mi? döndü diyelim verdiğimiz gibi alabilirmiyiz? acaba çok özel şeylerin altını çizmişmiydim? içinde notlarım kaldı mı? bu arada acaba geri döner mi? ne zamana döner? -
Asla yapmayacağım eylemdir aga. Ben çocuğum gibi görüyorum onları. İnsan çocuğunu evlatlık verir mi? -
hayır diyemediğim için içim huzursuz bir şekilde yaptığım eylem -
Gereksiz eylem.
Allah aşkına pdf'i olmayan kitap mı kaldı?