muz

  • Potasyum deposu olup, gece aç karna fazla yenilmemesi tavsiye edilen tatlı, güzel kokulu meyve.
  • (bkz: çikita)
  • Kalorisi oldukça yüksek olan içinde birçok vitamin barındıran sarışın meyve.
    Muz benim için hastalığın habercisidir. Hasta olacağım zaman canım inanılmaz derece muz yemek ister. Ertesi gün yorgan döşek yatarım. Hastalığım geçene kadar da sadece muz yerim.
  • eminem in küfür olarak kullandığı kelime.
  • Popüler bir meyve çeşidi. Maymunlar çok sever.
  • Bizim zamanimizda pahali olan meyve. Pek yiyemedik desem yeridir. Hatirliyorum da ilkokulda yazilidan 5 aldigimda babam alirdi. Sirf muz yemek icin ders calisrigimi bilirim be. Vay arkadas. Ne gunlerdi. Simdi benim oglanlar yuzune bakmiyor muzun. Curumeye yakin oturup hanimla birlikte yiyoruz. Her seferinde de keratalara anlatiyorum muzun eskiden bizim icin ulasilamaz bir meyve oldugunu. Inanmiyor durzuler.
  • Beni görünce aklına muz gelen bir arkadaşım var. Anlamadım hiç ama bu durum sanırım benim için kabul edilebilir. '*'
  • çikolata sosu kırılmış fındık ve cevizle beraber mükemmel uyumlu meyve
  • en sevdiğim meyve.
    kabuğunu dişime ve suratıma sürüyorum.
  • Zahmetsiz, doyurucu, tatlı isteğini bastıran, elleri kirletmeyen, gereksiz çöp çıkartmayan, çekirdekti kabuktu derdi olmayan muhteşem meyvedir.
  • yemesi en zahmetsiz meyvelerde ilk 10 da olandır, çocukluğumda lüks bir meyveydi, her zaman girmezdi eve, sanırım o zaman yerli üretici çok olmadığı için pahalı bir meyveydi, chiquita (çikita) marka olanı makbuldü, yanlış hatırlamıyorsam bu markanın reklamı bile vardı tv de.
  • Cinsel organa benzediği için bolca espri malzemesi olarak kullanılan ve Güneydoğu Asya'nın tropikal bölgelerinde doğal olarak yetişen bir ağaçsı bitkiye ve bu bitkinin yeşil kabuklu uzun meyvelerine denir.