modern insanın en büyük problemi
-
yanlızlık -
cahillik. -
Ne yaparsa yapsın mutsuz olması ve yalnız hissetmesi. -
mutsuzluk, doyuma ulaşamama. -
Tüketimdir. Aşırı, hızlı ve doyumsuz bir tüketim isteği duyuyor insanlar. Üstelik bu yalnızca fiziki bir tüketim de değil. Örneğin, müziğe değineyim. Eskiden bir sanatçının albüm yapması demek muhtemelen sonraki iki-üç yıl boyunca albüm yapmaması demekti. Çünkü o albüm fiziki olarak kaset, CD, plak gibi formatlarda basılıp satılacaktı. YouTube'a girip istediğinizi bulamıyordunuz. Yani ulaşılması daha zordu. Şimdi onlarca müzik platformu olduğu için bir sanatçının belki de yıllar verdiği albümü bir, bilemedin iki haftada eskitiyoruz. Veya akıllı telefonlara bir bakalım. Bir telefonun garanti süresi dahi iki yıl iken her yıl bir markanın yeni modelini almanın iktisadi açıdan hiçbir mantığı yoktur. Üstelik telefon hakkında o kadar az bilgiye sahip olarak yapanlar var ki bunu. reklamların, markaların ve popüler kültürün insanların zihnine yerleştirdiği kolektif anlayış sağ olsun, rasyonel kararlar almak gibi bir derdimiz yok. Sadece özeniyoruz; daha iyisine, daha pahalısına, daha güzeline...
Bu korkunç ve sonu olmayan bir tüketim anlayışı. -
fazla teknoloji ve yayılan hastalıklar -
Sahte hayatlara özenmesi -
Kafasındaki sahte dünyayı yaşam sanması. Hayatı, hayalleri, hisleri sahtedir; ona öğretilen, olması gerekendir. -
ilkel insanlığın gerisinde olduğunu fark etmemesidir. -
Çevresinde çok fazla modern insanın, daha doğrusu insanın olması. -
(bkz: dikkat eksikliği) dir. modern insan, çevresinde her gün artmakta olan uyarıcılara tepki vermeme gibi bir şansa, maalesef sahip değildir. sıkışan yaşam alanları, dip dibe yaşam zorundalığı, teklonojik kısıtlanmışlık, maruz kalınan her türlü etkisel dalgalar ( wi-fi, uydular, baz istasyonları, telefon frekansı vb.)...
bütün bunlar, odaklanamama sorununu doğuruyor modern insanda.
baktığımız zaman, durmaksınız üretim yapan çoğu insanın hapishanelerde, tanzimat döneminde ya da refah derecesi yüksek ülkelerde çıktığını görürüz. modern insan, yükün altındadır.
sınav,
iş,
yaşam,
idame etme kaygısı...
çook uzun uzadıya yazılabilir, belki de blog'da değinirim uzunca. -
kibir ve kendini 150.katta görmeleri. -
(bkz: zamanı verimli kullanamama) (bkz: bir vakit kaybı aracı olarak telefon) -
düşünme yeteneğini kaybetmesidir -
Seyahat özgürlüğünün olmamasıdır.
İstediğimiz yere gidemiyoruz. Yok evrak topla, yok randevu al, vize kopar... neden istediğimiz an, istediğimiz ülkeye gidemiyoruz? Nedir bu ayrımcılık, engelleyici zihniyet. -
hep telefona bakmaktır.
metroda vapurda falan hep kafası öne eğik, sürekli bi kaydırma hali yapan insan güruhu görüyom, yazık walla. -
(bkz: Yalnızlık) -
asrın hastalığı tatminsizlik. -
Kafalarını o modern teknolojik oyuncaklardan kaldırıp, karşılarındaki insana bakmamalarıdır. -
Bencilliktir.