milli reflekslerimiz
-
canımız türk insanının yapmakta sınır tanımadığı davranışlardır.
şöyle ki: yemeğin tadına bakmadan tuz atmak. -
milli baba refleksi olarak, kumandayı tam alacakken uyanıp, televizyon izliyormuş gibi davranmak -
ülkemizdeki birçok insanın bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olması.
(bkz: bizde bilmiyorum yok)(bkz: en iyisini biz biliriz) -
ilginç olduğu düşünülen mesleğin ne kadar maaş aldığını tahmin etmeye çalışmak ya da direk o mesleği icra edene sormak gibi çeşitli sinir bozucu türlerinin de bulunduğu reflekslerdir. -
yolun ortasından giderken korna sesi duysakda, ancak arabanın teğet geçebileceği kadar yana kaymak.
kaldırımlar zaten yasak bölge.
-
(bkz: bordo klavye) -
Erkeklerin erojen bölgeye doğru yaptıkları mucuks hareketi. Hani karşındakinin boş bulunduğu bir anı bekleyerek bir elini erojen bölgeye doğru hızlıca uzatırken öpücük sesi çıkartırsın da karşıdaki kendini aniden geri çeker ya işte o hareket. Sanırım bizim milli hareketimiz. Bir rus, Bir belarus ve bir ukraynalıda denedik. Adamlarda tık yok. -
Enseye şaplak. -
(bkz: kafa atmak) -
kahir ekseriyetle faşizme hizmet eden reflekslerdir. toplumsal linç mekanizmasını harekete geçirmek için kullanılır. -
(bkz: gidilen mekanın aylık gelirini hesaplamak) -
bir kahvenin 40 yıl hatırı olacağını bilmek,
Komşuda pişenin, bize düşeceği gibi; bizde pişenin komşuya düşeceğini bilmek,
"iyilik yap denize at balık bilmezse halik bilir", diyerek iyilik yapabilmek,
gün doğmadan neler doğar diyerek, umutlarını çok zor bir şekilde tüketmek,
işleyen demirin pas tutamayacağına inanmak gibi ifadelerdir.
Bir şeyin millileşebilmesi için, tarihsel olarak, derin bir geçmişe sahip olması gerekir. Şimdi popüler kültürün etkisi ve daha nice faktörlerle beraber dejenere olmuş kültür, "milli kültür" değildir. Veya milliyet kavramından uzaktır.
Yok bilmem arabayla tanıdığınız birinin üzerine sürmek, yemekte hesap ödeme faslında aikido'nun başlaması... bunların hepsi birer saçmalıktır. -
Yerli yersiz , gerekli gereksiz küfür kullanmak.
(bkz: aq)