laiklik
-
Kimse bana kendi inancını dayatamayacağı gibi bende kimseye kendi inancımı dayatamam.
Din ve devlet işlerinin ayrılması. Günümüzde ise toplumun ahlakına aykırı bir şey yapılınca laiklik var gibi cümleler kurulmakta. bu cümle laikliği yanlış tanıtıp antipadiye sebep olmakla kalmayıp ahlakısızlıgı meşrulaştırmaktadır.
-
Din hürriyeti ki bu da inanç ve ibadet hürriyeti olarak iki alt başlıkta alınır ve din-devlet işlerinin ayrılığını kapsayan ilkedir. Anayasanin değiştirilemez hükümleri içerisinde yer alır. Ama birkaç ciddi mevzu üzerinden laiklik ilkesinin bayağı yara aldığı apaçık ortadadır. benim asıl kızgınlığım hem bu yaralara sebep olan tüm insanlara hem de ''ATATÜRKçü'' diye gezinen insanlaradır. (sözüm meclisten dışarı. Yani Eğer kendinizi cidden ATATÜRKü bir nebze anlamış olarak görüyorsanız ne mutlu size) hiçbir şeyden haberdar olmadan türkiye laiktir laik kalacaktır gibi 'basit' sloganlar arkasına sığınıp boş söylemlerde bulunmak.. Boş işte yani ne diyim. -
Devletin bütün dinlere aynı mesafede yaklaşması durumu. Lisedeki bir arkadaşım böyle tanımlamıştı. Kendi düşüncesi miydi birinden mi duymuştu yoksa bir yerden mi okumuştu bilmiyorum. -
türkiyede din ve devlet işlerini birbirinden ayırma kılıfı ardında " ladinilik " olarak uygulanıp toplumun kafasına çaka çaka zorla dayatılmaya çalışılan; 80 yıldır milletin kılığına kıyafetine kafayı takmış bulunan kara zihniyetin daha bilmem ne bela uygulamalarıyla ülkeyi sürekli geriye götüren sistemin; günümüzde yozlaşmaya yüz tutup kokuşmaya başlamasıyla koyu kemalistleri kudurtan, salyalar akıtan, müslüman toplum ve bireylere düşmanlığının trajik yansıması .....işte laikliğin türkiye üzerinde bıraktığı hazin hatıra.. -
din ve devlet anlayışının ayrılması atatürk'ün getirdiği ilkelerden biri -
90 yıl önce tam da bugün '*' anayasamıza madde olarak eklenmiş bir ilkedir. kutlu olsun, daimliği baki kılınsın.
asıl anlamı ile devletin dini bir kimliğinin olamayacağını; halkın hür iradesi ile dini gerekliliklerini, kendi dinine uygun olarak ifa edebilmesini belirtir. devlet düzeninin hiçbir kurumunda veya kamu personelleri nezdinde herhangi bir dinin mensuplarının bir diğeri karşısında hukuki ve sosyal anlamda üstünlük/baskı kuramaması için, kısaca toplumsal düzeni sağlamak için anayasamıza eklenmiştir.
tabi din üzerinden çeşitli çıkarları bulunan kimseler veya zümreler, atatürk'ün bu ilkesini kasten yanlış yorumlayarak ve insanları bu kasıtları doğrultusunda manipüle ederek, devlete bir din/mezhep yüklemeye çalışmak gibi gafletlere düşmektedirler. -
Din hürriyeti ve din ile devlet işlerinin ayrılığı olarak iki cephesi olan anayasal ilke. Laiklik yerine bazen sekülarizm ifadesinin kullanıldığı da olur, bununla birlikte bu yanlış bir kullanım olur. Zira seküralizm daha çok sosyolojik bir ifadedir. Dinin toplumsal hayattaki öneminin azalması ve dindarlığın zayıflaması manasına gelir. -
Türkiye Cumhuriyeti devletinin anayasasında bulunan bir maddedir.
Maalesef uygulanamamaktadır. Maalesef hükümet olan parti veya görüş kendisini devlet olarak görmek yerine parti olarak görmeye devam ediyor.
sol yönetim sağ olsun dindar kesimi o kadar aşağılayıp hor gördüler ki, dinine bağlı insanlara o kadar yanlış şeyler yaptılar ki, laiklik denilen Atatürk ilkesini o kadar yanlış tanıttılar ki, şimdi sizin o dindar, yobaz, cahil dediğiniz kesim laikliği dinsizlik olarak görüyor.
Sırf sizin bu yaptıklarınızdan dolayı, AKP 15 yıldır iktidarda ve tahminimce uzun bir süre daha iktidarda kalacak.
Sol kesim maşaydı, maşa. AKP'yi kötünün iyisi yapan da onlardı. İkisini de tutan el farklı olsaydı keşke. AKP döneminde ahlaksızlık tavan yaptı, sağ diye değerlendirilen dindar kesimin çocukları ahlaksız yetiştirildi.
Ve inanır mısınız sol kesim de AKPyi dindarlıkla suçladı. İnsanları özgür yaşatmamakla suçladı.
Halbuki insanlar hiç olmadığı kadar özgür. Çünkü bir Ordu devleti olmaktan çıktı AKP döneminde bu ülke.
asıl konularda aynı fikirdeydiler Çünkü hep, sol ve sağ. Ülkeyi sattılar yıllardır. Hep birlikte yaptılar bunu. Kamulaştırma adında her şeyimizi sattılar. Sözde borç ödediler. Hizmet adı altında kara para akladılar.
Bunu AKP tek başına mı yaptı? Yapabilir mi? Hayır asla yapamaz.
Laikliğin daha ne olduğunu bilmeyip de savunanlar var bu ülkede. Sanki laiklik islam karşıtlığı gibi tanıtıldı bu ülkede. Ve şu an kendinize sorun bu halk neden AKP'ye oy veriyor diye.
Laiklik istemediği için.
Çünkü laiklik yanlış tanıtıldığı için.
Bazı insanların islam düşmanlığı yaptığı için.
İnsanları köklerinden ayırmak istedikleri için.
Ve şu an laik bir ülke olan Türkiye cumhuriyeti devletinde yaşıyoruz.
İslam git gide yozlaşıyor. Ve bu durdurulamaz halde. Sizce bunun nedeni CHP AKP sağ sol ileri geri tartışmaları mı?
Veya doların 4e vurmasının nedeni?
Veya bölünmemiz?
İnsanların birbirini geri zekalı olarak görmesi?
Değil bence.
Bu memlekette Sağcı-solcu, İlerici-gerici yoktur, Bu memlekette Namuslu ve namussuzlar vardır. -
dinsizlik değil aksine dini ve insan haklarını korumaktır.
din ve devlet işlerinin birbirinden ayrışmasıdır. -
birçok kişinin önemini anlamamış olduğu kavramdır.
bu kavramının öneminin anlaşılmadığını ise fetö ve darbe olaylarından rahatlıkla görebilirsiniz. "din" adı altında yapılan eylemlerle rahatlıkla siyasette söz sahibi olabilecek bir konuma erişebilirsiniz. bu durum ise ülkemizde bir gelenek halini taşımaktadır.
ikinci bir unsur ise laiklik sadece din ve devlet işlerinin ayrılması demek değildir. aynı zamanda laiklik kavramı, vicdan özgürlüğünün en temel yapı taşıdır. başka bir dine mensup ya da hiçbir dine inanmayan birinin haklarının güvence altına alınmasıdır.
ancak gel gör ki "laiklik" kavramı ülkemizden teğet bile geçmemiştir. zaten bu kavram ülkemizde sağlam temellere dayansaydı; kurumlar daha özgür ve şeffaf, halk ise hakkının korunduğunun güvencesiyle yaşardı. -
sözlükte yobazların olduğunu keşfetmemi sağlayan başlık. -
türkiyede din ve devlet işlerini birbirinden ayırma kılıfı ardında " ladinilik " olarak uygulanıp toplumun kafasına çaka çaka zorla dayatılmaya çalışılan; 80 yıldır milletin kılığına kıyafetine kafayı takmış bulunan kara zihniyetin daha bilmem ne bela uygulamalarıyla ülkeyi sürekli geriye götüren sistemin; günümüzde yozlaşmaya yüz tutup kokuşmaya başlamasıyla koyu kemalistleri kudurtan, salyalar akıtan, müslüman toplum ve bireylere düşmanlığının trajik yansıması .....işte laikliğin türkiye üzerinde bıraktığı hazin hatıra..
son söz; eski hal muhal ya yeni hal ya izmihlal... -
Türkiye'nin tarihi boyunca, tam anlamıyla sahip olamadığı güzel ilke.(bkz: kişisel görüş) -
Laiklik din ve devlet işlerinin ayrılması değildir. Asıl kelimenin ve çıkış noktası: ruhban sınıfına yani kilise rahiplerine vb dini kişilere klerk geri kalan halka laik denirdi. Yani laiklik dediğimiz şey din adamı olmayan, yönetenler sınıfının dışındakiler yani halk olarak algılanır. üniversitedeki hocamın deyimiyle, bir tanım toplumun tüm kesimlerince aynı algılanıyorsa burada bir dayatma ve yanlışlık vardır. -
Ulkede kimse dindarlari sindirmeye calismiyor.dini kullanarak menfaat saglamaya calisanlarla problem.laiklik ileri medeniyet seviyesine ulasmada bilimsel metodlarla ulke yonetimi,yasam tarzi,dusunme bicimidir.
Ayrica harry poter ve ikna odasi. -
Genel olarak din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması şeklinde tanımlanan siyasi bir prensip. Devlet yönetiminde hiç bir dinin esas alınmaması ve tüm dinler karşısında objektif bir yönetim uygulanmasıdır. Bu düşüncenin temelleri 16. Yüz yılda reform ve rönesans zamanında avrupada atılmıştır. -
türkiye içerisinde gerçek anlamından çok din düşmanlığı olarak algılanan atatürk'ün altı ilkesinden biri.
Eskiden nasıldı bilmiyorum ama son zamanlarda çoğu kişinin laikliği din düşmanlığı olarak algıladığını yüzlerce kez gördüm. Evet, büyük ihtimalle gerçek tanımını biliyorlar ama söz argolaştığı için bu hale geldi.
Bu arada türkiye'de olmayan şeydir. En basitinden imam hatip okulları açılışıyla laikliğin kökü kurumaya başladı. Şimdiki halide çok uzun bir olay, anlatmaya gerek yok.
not: dinsizim -
dincilerin önündeki en büyük engel. -
ülkemizde dindarları sindirmek için geçmişten günümüze kadar kullanılan ilkedir.
(bkz: kuran kurslarını kapatmak)
(bkz: türban yasağı)
(bkz: 28 şubat)
(bkz: necmettin erbakan)
(bkz: ikna odaları) -
hala toplum olarak önemini kavrayamadığımız ve saçma sapan tartışmalara kurban olan önemli bir ilkedir.