kozmos
-
yunancada düzenlemek, süslemek, güzelleştirmek anlamına gelir. (bkz: kozmetik) evren, evrenin düzeni ve uyumlu birlikteliğini ifade etmek için kullanılmıştır.
Carl sagan çok sevdiğim kozmos '*' kitabının ilk cümlesinde bu muazzam yapıyı şöyle tarif eder: 'olmuş veya olan ya da olacak her şeydir.' aklın sınırı olmadığı gibi aslında kozmosu tasvir edecek kelimelerin de sınırı yoktur. Düzen içinde bir evreni ifade ederken kaosun karşısında olağanüstü bir dinginliktedir. '*'
Kozmosu düşünürken Platon ve aristo'yu araya sıkıştırmazsam olmaz. Aristo'nun evrenine göre kaos hiçbir zaman var olmamıştır. Ezelden beri evren bir düzen, kozmos halindedir. Fakat platon'a göre evren kozmosa dönüşmeden dengesiz ve düzensiz bir kaos halindeydi. Daha sonra demiurgos evreni düzenli ve uyumlu bir hale getirerek kozmosa dönüştürdü. Tanrı ilk önce evreni yıldızlarla süsledi. Güzelleştirmek/süslemek anlamına gelen kozmos kelimesinin kullanılmasının altında aslında bu duruma hayranlık da yatıyordu.
Carl sagan, kitabında kozmosu muazzam bir güzellikte anlatıyor. seveceğine eminim. Her satırı seni şaşırtacak, heyecanlandıracak.
Bu arada dünya, kozmosta süzülen sadece bir toz tanesidir. Ve hepimiz bu toz tanesinde yaşayan birer isyancılarız. Sevgiler.