korona salgını bitince yaşanacaklar

  • Sınır kapılarını açmıştık, Suriyeliler Avrupa’yı istila edeceklerdi olmadı, Suriye deki ateşkese Esad icabet eder mi, plan nasıl işleyecek? Sahi bir de Libya vardı :) lige hiç girmeyelim dolar, altın, borsa ve olmazsa olmazımız iş gücünün istihdamı bize neler gösterecek
  • Bir süre sonra her şey unutulacak eski düzene geri döneceğiz. Unutmak insanoğlunun doğasindadir. Tabi bu sürecin kazandırdığı temizlik ve hijeni unutmamalarini diliyorum sadece
  • Market perakende sektöründe bir sallantı olabilir.
  • Bana siyasi bir kaos çıkabilir gibi geliyor, her ne kadar başarılı be sürece iyi başladık gibi dillendirmeler yapılsada her şey çorap söküğü gibi açığa çıkacak sonunda
  • halı sahaya gidilecek
    bisiklet sürülecek
    dağa çıkılacak
  • Oyun salonu, Cafe, pub, lokanta ve Gece kulüplerinin ciroları tavan yapacak Sahili olan şehirler dolacak.
    İnsanlar azıtacak açıkçası. İnşallah kavga vb şeyler yaşanmaz
  • salgın bitince eski para harcama ve savurganlık bitecek herkes tasarrufa yönelecek , kırlara göç başlayacak tarım ve hayvancılık ön plana çıkacak
  • çevre kirliliğinde artış, trafikte cinayet, kaçak avcılık, doğa katliamı, ozon tabakasına tecavüze kalınan yerden devam, öğretmene, öğrenciye şiddet... yani öyle ya da böyle insanlar hayatı cehenneme çevirmeyi her zaman başarıyorlar. en iyisi aynı suda boğulmak, virüs iyi bence.
  • ben her şeyin biraz daha güzelleşeceğini düşünüyorum. biz göremeyiz belki ama uzun vadede bu salgından insanların ders çıkaracağını düşünüyorum.

    şincik şöye oluyor amirim;

    - nasıl ki veba salgınından sonra azalan insan sayısı, kıtlık gibi şeyler tarlada çalışacak işçi fiyatlarını arttırıp bunun sonucunda feodaliteye yavaş yavaş ket vurduysa,

    - bunun sonucunda reforma, coğrafi keşiflere giden bir yol açıldıysa,

    - fransız devrimi öncesi halkın yaşadığı sıkıntı, devrimden onlarca sene sonra olsa bile fransız halkının refaha, insan haklarına, demokrasiye kavuşmasını sağladıysa

    - nasıl ki abd iç savaşı sonrası; köleliğin kaldırılması, tam ve etkili bir güçler ayrılığı, yüksek demokrasi, insan hakları -abd özelinde de- olsa sağlandıysa;

    - nasıl ki 93 harbi ile başlayıp kurtuluş savaşına kadar süren felaketler döneminin ardından; türk insanı öyle batı gibi olmasa da bir refah, eşitlik, insan hakları gibi konularda öncekinden çok iyi bir seviyeye geldiyse

    - nasıl ki ww2 sonrası dünya genelinde bir refah artışı görüldüyse
    yine aynı sıralamayla ders çıkarma, sorgulama, daha az kapsamlı bir kaos, iyileşme ve sonucunda güzel şeylerin yaşanacağını düşünüyorum. bu salgın ile insanlar ölüm korkusunu, açlık-kıtlık korkusunu, sevdiklerini kaybetme korkusunu -kaybetmekte dahil-, sonuna kadar yaşadılar. bazı devletler (kanada, almanya, fransa, kısmen ebd) gibi halkının ekonomik, psikolojik, tıbbi şekilde yanında olduysa bazı ülkeler(ingiltere, italya, yine kısmen abd -bu üç ülkenin başlangıçtaki umursamazlıklarını, sürü bağışıklığı gibi tezleri falan kastediyorum- , iran, türkiye, çin, rusya, ispanya gibi ülkeler) aynı yeterlilikte yaklaşamadılar-yaklaşmadılar sürece. sosyal medya sayesinde küreselleşmenin zirvesini yaşayan dünyada; bu durumun insanların sorgulama ve hak talep etme seviyesini yukarıya taşıyacağını düşünüyorum. bir virüs ile sarsılan bu ekonomik düzen, dünyanın çin merkezli üretim anlayışı, ticaret ve bir çok şeyin olumlu yönde değişeceğini düşünüyorum.

    insanlar yaşadıkları korkunun ardından yeni ve güzel şeyler üreteceklerdir diye düşünüyorum. sanat eseri üretmenin temelinde psikolojimiz yatar. yaşadığımız acılar, sevinçler, korkular, çıkmazların eseridir aslında o ortaya çıkan sanat eserleri. murat bardakçı bir yayında şey demişti; "çöküş dönemlerinde sanat zirve yapar". bu minvalde bir cümleydi. ben katılmıyorum. çöküş veya sıkıntılı süreçlerin ardından gelir sanatın yükselişi kanımca. örnek verelim; 1800'lerin ortasından ww2 sonrasına kadar süren bir opera, klasik müzik hakimiyeti vardır. müzik -yerel şarkıları, türküleri katmıyorum- bu iki türe sıkışmıştı. ama ww2 sonrasında biz pink floyd'dan beyonce'ye, tupac'tan marduk'a kadar çoook geniş bir müzik skalasında çok çeşitli, çok fazla konuya hitap eden şeyler dinlemeye başladık.
    bu salgın sonrasında da sanat konusunda oldukça fazla üretim ve değişim yaşanacağını düşünüyorum.

    nasıl ki veba sonrasında -biraz cengiz han'ında etkisi var- azalan nüfus sayesinde doğa silkinip kendine geldiyse; bu salgın sonrasında da doğanın biraz daha kendine geleceğini düşünüyorum. insanlar doğaya verilen zararın sonuçlarını ilk defa bu kadar yakından yaşadılar. hep söylenirdi küresel ısınma var, mahvolucaz diye. ağaçları kesmeyelim, kuraklık yaşarız vb diye. çoğu kimse, çoğu devlet kulak asmazdı. ama doğanın ne kadar güçlü intikam alabileceğini bizzat bu kadar yakından ilk defa görmüş olduk. insanlar yokken aç kalan sokak hayvanları, şehirlere inen geyikler, ayılar, denizlerde tekrar görülmeye başlayan hayvanlar vs'de insanlarda bu bilincin artmasına sebep olacaktır diye düşünüyorum. artan bu bilinç seviyesi sayesinde hükümetler ve devletler seviyesinde yeni adımlar atılacağını düşünüyorum.

    (bkz: yalın alpay ) ve (bkz: ilker canikligil)'in (bkz: flu tv)'de yaptıkları şu programı mutlaka izlemenizi tavsiye ederim. katıldığım noktalar da var bu ikiliye ama katılmadığım noktalar da. öyle işte, ben hayatının çoğunu pesimist yaşayan bir insan olarak; belki de ilk defa bu süreç sonrası için umutluyum. bu öngörülerim gerçekleşir mi? gerçekleşirse ne kadar sürer? ben görür müyüm yaşanacak o güzel dönemi? bunları bilemiyorum. ama nedense -sanırım herkes benimle eşit pesimistlik düzeyine geldi diye xd- umutluyum ben. her şey güzel olacak!
  • Her zaman olduğu gibi Türkiye iki arada bir derede kalacak. Büyük güç Kutupları arası bir çatışma devam edecek ve zayıflayan toplumlar ve sıkıntıları merkezi yönetimlere baskı yapacak elinde gücü olanlar bunu kullanma yoluna gidecekler belkide büyük planlar uygulanmaya başlayacak ya da kaldıkları yerden devam edecekler... olmazsa olmaz Türkiye bunların dışında kalamaz tabiki meraka mahal vermeye lüzum yok. Tabiki ne olur ne biter bilemeyiz ama en iyi ihtimalle göreceğimiz tablo fillerin tepişmesi sonucu çimlerin ezilmesi olacaktır.
  • muhtemelen salgın tekradan başlayacak...
  • Tahminimce insanımız akıllanmayacak ya. Gece kulüpleri, tatil yerleri, cafe bar tarzı yerler müthiş yoğunluk yaşayacak. Umarım suç oranı yükselmez...
  • hiçbir şey olmayacak. sanki bu salgın hiç yaşanmamış gibi hayat devam ediyor olacak.
    ülkede yaşanan bir olayın hafızada yer edinme süresi max 3 gün. arada bir twitterda ''ulan o yaşadıklarımız neydi öyle?'' diyenler olur sonra 2 dakika içinde tekrar unutulur.
  • şahsım ve arkadaşlarım adına kız kıza alavağız çadırlarımızı egeye kampa gideceğiz. böyle bir gün falan değil. bir hafta on gün. darlandığımız an atacağız kendimizi bir otele. sonra ertesi gün devam edeceğiz kampa.

    boğazda kahvaltı yapacağız. sahilde içip, dans edeceğiz.

    açıkçası bakanın da dediği gibi eskisi kadar yakın olamayacağız. bu virüs olmasa başka bir virüs illaki olacak. uzak yaşamak belki en iyisidir.

    ankaraya gideceğiz bir de. üniversite günlerini yad olacak adı. bir sürü planımız var.

  • Ekonomik kriz, işsizlik, psikolojisi dağılmış bireylerin dudak uçuklatacak suç ve suç girişimleri, fırsatçılıktan doldurulan cepler, fırsatçılar yüzünden boşalan cepler, yani kısacası yine aynı şeyler.. diye özetlenebilir sanırım.
  • tam bir sene önce açılmış başlık. Ne umutluyduk değil mi ilk başlarda. Birkaç aya bitecek ve normal hayatımıza geri döneceğiz diye düşünürken, hiçbir ilerleme kaydedemedik. Başladığımız noktada sayıp duruyoruz.