kestane
-
türkiye'nin sayılı sokak atıştırmalıklarından biri olup potasyum oranı yüksek , kestane kebap diye tanıdığımız genelde soba üzerinde pişirilen tohumlardır. -
Bazen sansür amaçlı kullanılabilen yiyecek adı.
(bkz: kestaneyi çizdirmek) -
Eskiden soba ateşinde şimdi fırında. eski tadı olmayan yiyeceklerden, biz mi değiştik kestane mi bilmiyorum. -
"kestane kebap yemesi sevap" jargonuyla satışı gerçekleştirilen kestane ağacının meyvesi. -
Kes tane kestane pişirip, yerseniz, pişirme usulüne uygun olarak davranmış olacağınız besin maddesidir. -
eskiden sobaların üstünde yapılan şimdileri ise o günleri özleten yiyecek. -
şekeri de muazzamdır. -
Şekeriyle yapılan pastası favori pastam olan yiyecek, --- spoiler ---
biz hala sobada yapıyoruz, çok canı çekenleri kışın beklerim
--- spoiler --- -
Cig hali de lezzetli olan guzel cerezimsi. -
çiğ yenebilen lakin kabuğu pişmemiş iken zor soyulan,
pişirmeden önce çizilmesi daha makbul ve zorunlu olan,
kış aylarının vazgeçilmezi,
tatlısının bir şaheser olduğu,
kestane. -
Bursa'nın simgelerinden biridir. Bursa'yı çok severim, kestaneyi hiç sevmem, ama dış görünüşü mükemmel. -
odun sobalarının üstünde kıtır kıtır olan süper yiycektir.
edit: dedeme cennettede nasipet yarabbim. -
kuzine de fırında on numara olur. -
Şekeri, Mola tesislerinin vazgeçilmezidir. Bir diğeri de pişmaniye olsa gerek. -
babanemin soba üstünde bu gece kızarttığı ve beni üç yaşına döndürten yiycektir. -
Bursa’nın simgelerinden biridir, hatta şehirde kocaman bir kestane dekoru vardır altından sular akar ne manaya geldiğini anlayamadığım bir halde.
Uludağ kestanesi tadından yenmez. Hasat zamanı canı isteyen çıkar, toplar. zaten ağaçtan koparmak makbul değildir, olgunlaşan kestane yere düşer. fakat dikenli kapsüllerin içinde olduğu için dikkatli olunması gerekir.
esasen kestane diyince aklıma gelen ilk şey sokakta beş liraya beş tanesi satılan yemek yahut memlekete gidişlerimde arkadaşlarımın ısrarla istediği kestane şekeri değil. Lisede uzun yıllar aşık olduğum, şimdi dönüp baktığımda aşık olduğumu sandığım demem daha makul olacak sanırım, beye arkadaş grubumca taktığımız lakaptı. çocuğun ismini zikretmez, kendisinden bahsederken kestane derdik. Gözümün kör olduğundan mıdır nedir, bu lakap bana hep çok sempatik ve anlamlı gelmiştir. Hatta hâlâ sakladığım bir kestane yaprağım var ve o zamanlar da cüzdanımda, çantamda küçücük kestaneler taşırdım; bunları yanımda bulundurmak beni mutlu ederdi. şimdilerde anlamlandıramadığım bir şekilde o zamanlar çok saplantılı hallerim vardı. Kestane Benim için -o kişiden bağımsız- hep özel kalacak sanırım.
Kestanesiz kışlarınız olmasın. -
Çiğ olarak daha lezzetli bulduğum, bir oturuşta bir kiloyu kıtır kıtır yediğim, sonbaharın habercisi ikigözüm.
Edit: yazım hatası -
google gram altın yazınca kestanemi demek istediniz diye soracak yakında, 30 tl/kilo nedir kardeşim -
tost makinesinde pisirebildigim ? . -
Kuruyemişten ziyade tohumdur. Şu hayattaki en sevdiğim şeylerden olmasına rağmen bu yıl güzeline rastlayıp yiyemedim.