kaygı kavramı

  • bir (bkz: Soren Kierkegaard) kitabıdır. "Kaygı nedir? Ertesi gündür.." (s.64)
  • (bkz: Ömür törpüsü )
  • Son birkaç yıldır elinden en çok çektiğimdir. Çok basit bir olayın sürüp gittiği müddet boyu size eziyet etmesine neden olur kaygı. Hafızama güvenen iyi bir arkadaşımın gönderdiği arkadaşınızı ne kadar tanıyorsunuz isimli aptal testleri çözmek bile "yeteri kadar doğru soru yapamazsam bu beni kötü bir arkadaş mı yapar?" veya "güvenini boşa çıkarmamam gerekir" gibi şeyler düşünmeme sebep olabilir. Onaylanma ve takdir edilme isteği bu kaygıyı doğuruyor sanki. Peki neden takdir edilmek zorundayım ki? hiç kimse zekamı veya hafızamı takdir etmese bu beni aptal mı yapar? Veya kız arkadaşla yapılan saçma bir tartışma. Bana göre mutlaka çözülmesi, kapanması gerekir. Çünkü haklı veya haksız olmam fark etmeksizin tartışma veya etkileri sürdüğü takdirde beni endişelendirecektir. Bundan daha basit değil mi oysa? Hata yaptıysam özrümü kabul edecek veya kendi hatasını anlayıp özür dileyecek kadar büyüklük gösteremiyorsa neden bunu düşünme yükünü taşıyorum?
    İşte böyle düşündürüyor insanı.
  • Çok ciddi ve derin bir konudur, anlatmaya korono karantinası yetmez üzerine dört beş yıllık bir süreç gereklidir