kadınları çözmüş erkek

  • Erkekleri çözmüş kadın kadar kıymeti harbiyesi yoktur
  • (bkz: Cemal Süreya) (bkz: Kadınlar Susarak Gider) şiiri .
    Kadınları Cemal süreya'dan daha iyi çözen erkek görmedim.
  • böyle bir şey mümkün değildir. her kadın ayrı bir gezegendir. yörüngesinde dolaşır, ilgisini çekmek için uğraşır, yavaş yavaş onu tanıdığını düşünürsün ama içeride bambaşka hayatlar vardır.
  • Kimse kimseye benzemez diye düşünüyorum, her kadın aynı değildir ekseriyetle herkesin duygu düşünce hayat tarzı Farklı olması dolayısıyla hepsini çözmek imkansızdır. Sadece hayatınızda olan kadını tanımak yeterlidir diye düşünmekteyim.
  • bence doğrusu kadınları çözdüğünü sanmaktır aslında. çünkü deniz ne kadar büyük olursa olsun elimdeki kap kadar doldurabilirsin.

    kimse birbirinin aynı değil ki kategorize edelim. tüm insanları birbirinden tamamen farklı varlıklar olarak kabul etmek gerek sanırım.

    edit: düzeltme.
  • Belirli olmaktan uzak bir halisünasyonun içerisinde debelenen insandır galiba.

    Kadın nedir. Erkek nedir. Ve insandan bahsederken çözmek ne manaya gelir. Bunları anlamadan. Dinlemeden. Üzerine düşünmeden. Anlamak niyetiyle dinlemeye başlayıp da düşünceler olgunluğa ermeden. Böyle cümleler kurmak. Ne bileyim. En hafif tabiriyle iyimserlik. Ayrıca cinsiyetçi bir cümle mi. Evet. Çünkü neden olmasın. Dünyanın bir kısmı cinsiyet ayrımı üzerine kurulu. Bunlar hep DeFacto. Düşünerek ikna olamadığın halde hissedilebilirliği basit.

    Bir iki basit ama anlamlı. Ayrıca dünyanın her yerinde aynı anda yankılanacak cümle ekleyelim. Hani güneş batmayan imparatorluk gibi. Ya da ne derler umarım bilirsiniz. Ezan sesinin susmaması gibi. Farklı dillerde farklı tonlarda farklı kişiler tarafından ama birbirine çok yakın hislerle sarf edilen cümleler var. Filipinlerde birisi söylese böyle bir cümleyi iki saniye içerisinde. Cümlenin bittiği anda kamboçyadan başka biri aynı cümleye başlayabilir. Sonra Vietnam. Moğolistan. Japonya. Yeni Gine. Guyanna adaları. Amerika filan. Devam edip gidebilir. Böylelikle dünyanın etrafında sürekli dolaşan cümleler var. Tabii asıl mesele cümle değil. İçerisinde barındırdığı hisler. Satürn etrafındaki halkalar gibi. Dünya etrafında dolaşan his sarmalları var. Bunlar insanoğlu tarafından göz ardı edilen ya da bilginin kümülatif olarak ilerlemesi sayesinde ulaşılabilen hisler olabilir. Sonuçta Satürn halkaları üçten yediye çıktı. Yarın ona da çıkabilir. Yine de f halkası yeri bende ayrıdır diyen biri olabilir. Yani dünya etrafındaki his sarmallarının sayısı artabilir. Buna rağmen favori hislerimiz olabilir.

    Yaş ve tecrübe gibi basit ayrımlar ile başlandığı vakit. Dünya üzerindeki majör nüfusu dinamik karakterler oluşturuyor. Yani üretime daha meyilli. Ama üretme gücünü hissettiğinden midir nedir kendinden önce üretilmiş sistemleri beğenmemeye eğilimli. Bu da çoğunluğu değişime meraklı yapıyor. Yani isyankar. Sözde eşitlikçi. Modernist. Ve yeniden yapılandırmacı. Tabii bu insanların en önemli özelliklerinden biri de kendileri var olmadan önce konulan kuralları da beğenmemeleri. Kabul etmek istememeleri. Hadi insan yapımı kuralı geçtim. Doğanın kanunlarını hiçe saymaya hevesli. Hevesli diyorum. Çünkü buna ancak heves edilebilir. Öte yandan beğenmedikleri her şeyin yanlışlığına inanmaya özendirici. Kısacası bazı temel gerçeklerin yanlış olduğu hususunda aşırı manipüle edici. Ama gerçekler yanlış olamaz. Kabuller yanlış olabilir. Gerçekler ancak gerçektir. Peki bir gerçeğin kabul olduğuna ikna olursak. O zaman gerçeği kabul olarak algılayarak onun yanlışlığı üzerine kafa yorabiliriz. Neyse kısacası cinsiyetçi başlık filan olabilir yani.

    Şu yankılandığı iddia olunan cümleler ne idi. Her insan bir dünya. Herkes çok özel. Birey toplum anlayışı filan. Basit gibi görünse de üzerine filmler filan yapılan cümleler bunlar. Peki doğru mu. Gerçek mi. Yanlış mı. Anlamsız mı. Buraya kadar düşünün. Sonrası zaten kabul.


  • Kadınlar çözülemez. Hikayenin sonu.
  • binlerce yıldır şairlerin, sanatçıların, filozofların tam olarak çözemediği hususu çözen yazarı tebrik etmek istiyorum.
  • flirt dönemi insanını güzel anlatmış yazar arkadaş. bahsedilen hiçbir şey ananem için tutmuyor . :)
    şöyle bir şey duymuştum; bir erkek bir kadını ancak 45'inden sonra anlar. cinselliğin azalmasıyla birlikte karşındakine cinsiyetten daha bağımsız bakabilmekle alakalı. kadınlara bakıp kendimi anlayabilmemi tercih ederim. neticede;
    (bkz: insan insanın kurdudur.)
  • Kadınların çözmek istemeyeceği, uzak durdukları erkek tipidir
  • Gelsin beni de cozsun. Bu kadar iddaliyim. Iddaliyim dedim de yine aklima tek mactan yattigim belarus ligi aklima geldi. Gitti lan gul gibi kupon.
  • hangi kadınları ağlata ağlata çözdü kim bilir.
  • (bkz: blog sözlük'teki cinsiyetçi başlıklar)
  • ben de önceden kadınların anlaşılamaz ve öngörülemez varlıklar olduğunu düşünürdüm, ama öyle değillermiş hatta tahminimden basitmiş onları anlamak bunu anladığımda ufkum açıldı diyebilirim.
    bunlardan erkekleri en zorlayan mesele şudur; bir kadının dediğiyle yaptığı neden birbirini tutmaz?
    cevap: çünkü kadınlar, mantıklarıyla konuşurlar, fakat duygularıyla karar verirler.
    başka birisi; istediği her şeyi yapıyorum ama onu neden mutlu edemiyorum?
    cevap: çünkü kadınlar her ne kadar, eşitlikten dem vursalar da, aslında erkeğin önde olup ona liderlik etmesini ve kendileri mantıklarıyla karar veremedikleri için erkeğin onun yerine mantıklı bir karar vermesini isterler, bu kendilerini güvende hissettirir, kendileri duygularıyla karar verip istediklerinde bunun sonucunun pek te iyi olmadığını tecrübe etmişlerdir, kötü bir sonucu da göğüslemek istemezler.
    başka birisi kadınlar hayır gelmeyeceğini bile bile neden piç erkeklere aşık olurlar?
    cevap: bu aslında efendi erkeklerin dişi bünyelerde zıt kutup etkisi yaratamamasından dolayı çekici gelmeyişinden dolayıdır, piç erkekler ise eril enerjiyi yani testesteronu simgelerler, riski, heyecanı, agresifliği, eğlenceyi yani kendinde olmayanı bulurlar onlarda bu da zıt kutup etkisiyle çekim yaratır.
    bir başkası kadınlar ne ister?
    cevap: kadınlar kendine güvenen, kendiyle barışık, amacı olan, iletişim becerileri gelişmiş, girişken, lider ruhlu, yol yordam bilen, işi gücü olan adam gibi bir adam isterler anlayacağınız.
    kadınlar için para en önemli şey midir?
    sen kendini paranla öne çıkartmaya çalışırsan paraya önem veren kişileri bulursun, ayrıca tüm insanlar için para önemlidir. ama kadınlar erkeğin parasından ziyade para kazanabilme yetisini severler.
    boy önemli midir?
    kadınlar onları koruyup kollayabilecek erkekleri çekici bulurlar, dolayısıyla kendilerinden uzun erkekleri tercih ederler, ama sadece uzun boy yeterli olmaz brolar.
    özgüven neden önemlidir?
    kadınlar kendilerini güvende hissetmek isterler, onları koruyup kollayabilecek bir erkek ise pısırık sünepe olmamalı, kadının arkasına saklanmamalıdır.
    kadınlar kendileriyle dalga geçilmesinden hoşlanırlar mı?
    evet, bunun bir ilgilenme belirtisi olduğunu düşünürler, ayrıca bunu eğlenceli bir şekilde yapabilen bir erkeğin zeki olduğunu düşünürler.
    statü önemli midir?
    erkekler için kadınlarda güzellik neyse, kadınlar için de güç odur. statü de bir güç sembolüdür.
    kaslı erkekler seksi bulunur mu?
    tabi ki bulunur, ama kas yığını olmanıza gerek yok, fit olun yeter. ayrıca erkekler için güzel bacaklar nasıl önemliyse kadınlar için de omuzlar kollar ve eller önemlidir.
    erkekler seks isterken kadınlar ne ister?
    kadınlar ilgi ister, sen onu ilgiye boğarsan senden sıkılır, arada ilgi eksikliği olmalı, arada aramamalısın, sevginden şüphe duymalı, hiç bir zaman aşkını itiraf etmemelisin, bu seni onun gözünde küçük gösterir ve senden soğur.
    kadınlar peşinde koşulmasını mı ister?
    evet, bu onun gururunu okşar ve bundan hoşlanır, ama böyle bir erkekten ziyade onu peşinde koşturan bir erkekle olmayı arzular.
    etrafında çok kadın olan bir erkek çekici midir?
    evet, kesinlikle çekicidir. kadınlar diğer kadınların çekici bulduğu erkeklere bayılırlar, bu nedenle yanınızda kızların olması avantajdır, arkadaşca da olsa yanınızda kızlar olsun.
    kadınlara nasıl yaklaşmalıyım?
    sadece merhaba deyip, kendinizi tanıtın, çok güzelsin gibi zırvalar söylemeyin, senden hoşlandım diyebilirsiniz ama, telefonunu alıp bir ara takılalım diyebilirsiniz, olursa olur, en fazla erkek arkadaşım var der merak etmeyin bir şey olmaz.
    erkeklerin kadınların güzelliğinden etkilendiği gibi kadınlar da erkeklerin yakışıklığından etkilenir mi?
    bu sorunun cevabı başlangıçta eğer kıvanç tatlıtuğ, kenan imirzalioğlu ayarında bir yakışıklılığın varsa evet, ama aslında kadınlar işitsel olarak uyarılmaya daha meyillilerdir, onunla güzel bir sohbet etmeniz, samimi, içten oluşunuz, ses tonunuz, diksiyonunuz, espirili oluşunuz onu tavlamanızın altın anahtarıdır. kadınlar nasıl sizin görsel zaafiyetinizi bilip makyaj, yırtmaç, topuklu, sütyen, botoks vs yapıp sizi yoldan çıkartıyorsa siz de dalga geçerek, espiri, şaka, buyurgan bir tavır vs ile onu cezbedebilirsiniz.
    kadınlar erkekler gibi huzurlu liman aramıyor, onlar dalgalı deniz istiyor, dalgasız düz deniz onlara sıkıcı geliyor, ama dalgalı denizde sörf yapmak çok heyecanlı, işte bu dalgalar senin testestoron seviyenin belirteci, aşırısı tsunami etkisi yapıp herşeyi yıkabilir, ama hiç olmazsa da bıkkınlık yaratabilir dişi bünyelerde.
    yani işin özü kadınlar kendilerinde olmayan erkeksi özelliklere ihtiyaç duyarlar ve tav olurlar, ama işin güzel tarafı piç olmanıza gerek yok, ama gücünüzü örtecek, potansiyelinizi gizleyecek kadar da efendi olmayınız seksi homo safienslerim benim.