johnny cash
-
sesi güçlü bir sanatçı.
johnny cash - hurt. -
(bkz: hello, i am johnny cash)
silip silip tekrar yazıyorum. ne yazsam, neler söylemek istesem hep eksik olacak! onu tanımlayabilecek bir şey bulamadım; ama o kendini çok daha sade tanıtmanın bir yolunu bulmuş. konserlerinde ilk olarak merhaba, ben johnny cash diyerek söze başlamış. ne eksik ne fazla, süper bir tanım.
bu arada, ve evet her efsane gibi o da bu dünyaya gözlerini kapatmış. '*'
kendi sesini bir defa bile kulaklarımla duyamayacak olmanın hüznü içerisinde tekrar tekrar dinliyorum. umarım bir gün en azından orjinal plak kasetinden dinleyebilirim. -
"A boy named sue" isimli şarkısı beni hep güldüren, kişilik gelişimimde oldukça fazla etkisi olan mükemmel bir şahsiyettir. Şahsiyettir diyorum çünkü giderken geride insanları etkileyen birşeyler bırakan insanlar asla gerçekten gitmiş sayılmazlar. -
ain't no grave i gizel sarkidir. -
Hakkında şarkısıyla aynı ismi taşıyan I walk the line adında belgesel tadında filmi mevcuttur. -
sesiyle insanı büyüleyen sanatçı. -
2011 yılında, bir yerde otururken canım sıkılmasın diye okuduğum bir kitapta görmüştüm adını. Kitaptaki bir karakterin en sevdiği sanatçıydı ve birine bu kadar hayran olma ihtimaline gülüp geçmiştim. Sonra hurt şarkısına rastladım youtube'da dolanırken ve o kadar güzel söylüyordu ki klibi o kadar güzeldi ki.. sonra internette j r cash ile ilgili ne varsa bir çırpıda okudum, verdiği hapishane konserlerini, eşi june carter cash'i (bkz: i was june and you were my johnny cash), folsom prison civarında bulunan yeni bir tarantulaya adının verilmesini (bkz: aphonopelma johnnycashi) cover yaptığı şarkıları, şarkıların sahibinden iyi söylemesini... şimdi bunları niye yazıyorum biliyor musunuz? Çünkü evin yan tarafındaki okulun teneffüz zili i walk the line şarkısı. Hayat tuhaf bir yer.