iş stresi
-
modern insanı canından bezdiren, fiziksel olmayan baskı.
Yaşam tamamen stresten oluşan bir yapıdadır. Belirli düzeyde stres, hayatta kalmamız ve bir şeyleri doğru şekilde yapabilmemiz için gerekliyken, ortalamanın üstünde stres, yaşam kalitemizi düşürür. İş stresi de yaşam stresinin bir parçasıdır.
>mesela iş yerinde bir görev tanımı olmadan çalışıyor olmanız iş yükünüzü ve iş stresinizi artırır.
>ya da üzerinize sizin denetiminizde olmayan işlerin sorumluluğunun yıkılıyor olması da aynı şeye sebep olur.
>üstlerinizin sürekli kendilerinin haklı olduğunu düşünmeleri. olumsuz durumların ve hataların sizden kaynaklandığını düşünmeleri.
>idarecilerin çalışanlar arasına nifak sokması ve bozgunculuk yaratarak iş yerindeki olumsuz durumları artırması.
Bence iş verenlerin ya da yöneticilerin anlaması gereken şey çalışanların düşman olmadığıdır. Herkes oraya bir şekilde işini yapıp parasını kazanmaya gelir. Ortamı çalışmak için ideal hale getirmek varken, zaten işe ulaşmak ve evine dönebilmek için yollarda ulaşım stresi çeken uykusuz insanları yaşamdan bezdirmeye çalışmak verimin düşmesine, devamsızlıkların kavga ve tartışmaların artmasına sebep olacaktır. bu bizim elimizde arkadaşlar. yönetici de biziz, iş veren de işçi de biziz. bunu kendimize yapmaktan vazgeçmediğimiz sürece yöneticiler verimsizlikten, çalışanlar da yoğun stresten muzdarip olmaya devam edecektir. Yaşamı zorlaştırmaktan başka hiçbir işe de yaramayacaktır. -
Tüm yaşantınız etkilediği kesin. İnsan doğası gereği olmunsuz düşünmeye, kendisi hemen sıkmaya, bunaltmaya çok yatkın. Tabii ki istisnalar kaideyi bozmaz. (her türlü ortamda ve durumda kafası rahat olabilenlere hayranım. helal olsun)
Türkiye'de işverenlerin acımasız davranışları yüzünden işçinin vazgeçilmezidir iş stresi. Yakın zamanda Türkiye ile bir Avrupa şehrindeki ofis hayatı hakkında bir şeyler karalayacağım. Şimdilik veri toplama aşamasındayım. İlk gözlemlerime göre yaşadığım yerdeki insanların çoğunda (hatta hemen hemen hepsinde) iş stresi yok diyebilirim.