iş hayatının bir numaralı kuralı
-
yaptığın işin hakkını vermek iş hayatının ilk kuralıdır. Bu yapılmaz ise bu hakkı başka şekilde vermeniz ve telafi etmeniz gerekecektir. (bkz: patrona yalakalık yapan tip) -
İş dünyasında hayatta kalabilmek için uyulması gereken kurallardır.
Bir numaralı kural: "iş arkadaşı gerçek arkadaş değildir" -
Herkesin sandığınız kadar güvenilir olmayabileceğini unutmamak -
gerçekçi olmaktır.
(bkz: Hiç kimse vazgeçilmez değildir) -
İş hayatı hakkında konuşmayacaksınız.
-
Yavşak olun. Sadece iş hayatında değil tüm hayatınızda bunu uygulayın. Şimdi yanlış anlayıp saçmaladığımı düşünenlere hatta şu an entryimi kötülemek için parmağını aşağı doğru götürmeye hazırlananlara diyorum o parmağı ordan çek ve etrafına bak. En mutlu, en çok gülen ve baya başarılı olanların ortak özelliğinin bu olduğunı göreceksin. -
iş hayatının bir numaralı kuralı; çalışmak için yaşamayı değil, yaşamak için çalışmayı tercih etmektir.
hayatımdan bir kesit:
ilk iş tecrübemde türkiye'nin en büyük sigorta firmalarının biriminde satış departmanında yer alıyordum. inanmayacaksınız belki ama günde 10 saatin üzerinde çalışıyordum. bir gün izmir hilton'da firmanın ceo'su konferans verirken işten dolayı konferansa gecikmiştim. ara verildiğinde ceo, bir adam yollayıp beni yanına çağırmıştı. tabi kafamda deli sorular ''daha işe gireli 2 ay oluyor kovulduk kesin, askerlik şubesine gideriz artık yarına'' modundaydım. ceo'nun dinlenme odasına geldiğimde direkt olarak ''özür dilerim konferansa geciktim, daha fazla çalışarak telafi edebilirim.'' demiştim. (malumunuz işsizlik var ve bu işim olmasa askere gitmem gerekiyordu. moralim zaten o gün ekstradan bozuktu. daha fazla üzülmek istemiyordum. şu an verdiğim cevap bile aklıma gelince o zamanlar kadar sümsük ve ezik olduğumu görüyorum. ilk iş tecrübem deyip dalgaya vuruyorum artık.)
bunu dediğimde ceo'nun yüzünde bir gülümseme oluşmuştu. izmir'e geleli bir hafta oluyor ve bir haftadır şirketten en geç çıkan sensin, seninle tanışmak için davet etmiştim yanıma dedi. tabi ben direkt şok olmuştum. sonrasında ''randevu zor alıyorum ama elimden geleni yapıyorum, biraz zamanımı alıyor randevular'' demiştim. ceo daha sonrasında, ''sabah kahvaltı bile edemiyorsan aldığın paranın, tüm bu çalışmaların ne önemi var?'' demişti. şaşırmıştım. daha sonra içimden ''tabi maaşın benim bilmem kaç katın, oradan konuşması kolay'' gibisinden bir ön yargıya kapılmıştım. ancak şu an geriye dönüp baktığımda insanların çalışmak için yaşadıklarını görüyorum. üzücü bir durumdur. ister ceo olun, ister işçi kesinlikle çalışmak için yaşamayın. bir numaralı kural kanımca budur. -
seviyedir hocam. mümkün olduğunca ölçülü olmak gerekir. Yoksa ipin ucunu bir kaçırdınız mı sıkıntı... -
kimseye güvenme, inanma, sırrını paylaşma! -
iyi bir arkadaş genelde iyi bir ortak değildir. -
Çalacaksın.
Hem öyle çalacaksın ki bir müzik eseri dinler gibi kendinden geçecek aptallar.
Düzenleme: Yukarıdaki kural hiç yapmadığım ama hep gördüğüm ve büyüklerimizden öğrendiğim kuraldır. Ahlâka uygunluğu tartışılabilir ama gerçekliği tartışılmaz. -
mert ol, güven ver. -
Emin olmadığın bilgiyi paylaşma. Sonra yanlışsa illa önüne gelir. -
Ne yaparsan yap ama ezik olma sevgili kardeşim.
Misal, senden fazla tecrübeli biri senden çay isterse götürme (eğer çaycı değilsen), bozuk at, çekinme.
Patronun seni odasına çağırdığında eğer anlatacağı şeyin uzun olduğunu farkedersen izin almadan boş bulduğun sandalyeye otur.
Sırf işe yeni girdin diye işin olmayan şeyler sana kakalanıyorsa ortaya tepkini koy, sessiz kalma.
Son bir örnek. Yemekte senden üst mevkide biri sana verdiği bir iş hakkında "ne durumdasın, bitirebildin mi, bak yanlışın olmasın ha" gibi şeyler söylüyorsa bir düşün, samimi mi yoksa kalabalıkta artistlik yapıp üst olduğunu mu belli etmeye çalışıyor? Eğer samimi olmadığını farkedersen ters bir cevap ver, gerekiyorsa onun yaptığı yanlışları hatırlat.
Örnekler çoğaltılabilir. Unutma, ezik davranmazsan en kötü ihtimal kovulursun, ezik davranırsan bu eziklik sana maddi manevi bir şey kazandırmaz ve her daim ezilmeye devam edersin. -
ağzın laf yapsın. -
işe geç kalmıycaksın! bi de patron ne derse haklıdır. -
sadece kendi işini yapmaktır. kendi işini yapar, her şeye maydonoz olmazsan; sorun yaşamazsın, zamanı geldiğinde hakkını verirler sana. -
Sevdigin isi yap. -
oha sevdiğin işi yap diyenler bile var. hangi dünyada yaşıyorsunuz arkadaşım tek bir kural var yalamak, yalakalık yapmak. -
iş arkadaşının anlamını unutmayın. o kişi "iş" arkadaşınız. akrabanız veya yakınınız değil. gereksiz samimiyetlerden kaçının.