hayat

Hayat sadece doğumla arası geçen zaman midir?
Bazen kendi kendime soruyorumda neden hayat hiç beklemediğin yerde hiç beklemediğin şeylerle karşına çıkıyor. Hayatta herkes için önemli değerler önemli kişiler vardir. Son zamanlarda şunu farkettim herkes herkesten korkuyor. Birine bir şey sormaya kalkışsan sana önce bi korkuyla bakıp seni hakkında içinden bir ton sey gecirdikten sonra cevapliyor.Asıl söylemek istediğim neden insanlar sanki hiç ölmeyecek gibi davranıyor ama en çok da zoruma giden de ölüyorsun ne kadar tanınan biri olsanda ol sonunda unutuluyorsun kim olursan ol sadece geride bıraktıklarının senden daha çok hatırlanmasıdir. Bazi insanların isyanlarinida anlamis değilim senin hayatını yaşamak isteyen o kadar insan vardır ki sana gelip değiştirelim diye sorsa yüzündeki ifadeyi merak ediyorum.Son olarak da engelli kardeşlerimize bir gülümsemeyi esirgemeyin lütfen sizin onlara sıradan bir gülüş atmanız onları ne kadar mutlu ettiğini bir bilseniz dünyanın en iyi insanının siz oldugunu zannedersiniz.Okuduğunuz için teşekkür ederim.Son bir sözle bitirmek istiyorum. HAYAT HER NE OLURSA OLSUN YAŞANMAYA DEĞER.

Şekilsin bro

sözlüklerdeki karşılığı yaşamdan ölüme değin geçen süre.
İşinin takdir edilmediğini düşünen birine yaptığı işten dolayı teşekkür etseniz ve gülümseseniz bu onun için bambaşka bir gün geçireceği anlamına gelir. Belki mutlu olur.
Hayatı dört duvardan ibaret huzurevindeki büyüklerimize gidip onlarla iki muhabbet etseniz bir hayata dokunursunuz.
Ağaçta takılmış balonunu kurtardığınız çocuğun gözlerindeki ışık hayattır.
Ellerini size uzatmış minicik bebeğin yumuk yumuk elleridir hayat.
Bence hayat nereye baktığınız, kaç hayata dokunup kaçının derdini derdiniz bildiğinizdir.

İlhan İrem' in harika bir şarkısını hatırlattı "Hayatın üçüncü gözü"
Hayat bir ürpertidir kuytularımda
Hayat ayak sesleri uykularımda
Hayat bir özleyiştir umutlarınla
Sırları gizleyiştir kuşkularınla
Bir kapı açılır yüzün görünür
Hayat yanılgıdır duygularında
Bir heyecan bir telaş bir oyun binbir gece
Sevgililer sahnede bir karışık bilmece
Çok uzak anılar çocukluğumuz
İlk öpüşün coşkusu unuttuğumuz
Hayat bir aksi seda uçurumlarda
Dağılır paramparça karşı yarlarda
Bir üçüncü göz gerek hayat sevgidir
Çöz artık gözlerini oyun bitmiştir

Bu kadardır işte. Beş harfle anlatılacak kadar kısa kelimelere sığamayacak kadar uzun. Her birimizin en güzel biçimde geçirmemizi diliyorum arkadaşlar. Yaşayan biri olarak söylüyorum ki hayat gözyaşlarını değil gülücükleri hakediyor...

(bkz: yaşam)

Arapcası ömür olan kelimedir.Kısaca 3 günlük dünya yaşamı.Kimisi çok şey sığdırır,unutulmaz.Kimisi anında unutulur.

kulağımıza okunan ezanla öldüğümüzde verilen selan arasında geçen nefes alıp verişlerimiz.

çocuğuma asla vermeyeceğim isimler arasında ilk numara

"İki kapılı bir han"

"hayat mayat diyorlar
benim gözüm mayatta
hayatın eksiği var
hayat eksik hayatta" nfk

Türkçede köy evlerinin bahçeye acılan havadar bölümüne verilen isimdir. Orası dünyaya açılır. Havadardir. Nefes alırsın, hayat bulursun. O yüzden hayattır adi.
Babaannelerden mutlaka bir kez duyulur.

Bana belirli bir süreyle emanet edilen ve her an elimden kayıp gitmesinden korktugum olgu.. Bazen ölümü o kadar yakınımda hissediyorum ki..her şey anlamını yitiriyor o an. Aklımda tek bir soru kalıyor. O da şu: "gençliğini ne uğrunda harcadın"
(bkz: ölüm)

hayat; sizi başrol olduğunuza inandıran, figüranlar oyunu.

çok kocaman bi şakadır.
eyer tam mutlu oldum diyosanız yarını bekleyin. (bkz: swh)

Ruhların izdüşümsel tutsaklığıyla geçen bir zamansızlık halidir:hayat!
*
Bugün böyle bir zırvalık karalamışım kağıtlarıma,neden böyle yapmışım,dersi dinlemediğim için şirinleri göremeyeceğim şimdi.

Bazen nasıl bu kadar zor olabilir diye şaşırdığım ömür, süreç, yolculuk...

Çook şey yazmak istiyorum buraya; kelimeler, satırlar, paragraflarca ama olmuyor uygun birkaç kelime dışında kendimden bir virgül bile koyamıyorum. Mucizelerle ve üzüntülerle dolu şu sıralar. Keşkeler, pişmanlıklar, üzüntüler, sevinçler, gözyaşları, sigara dumanı... neyse işte, güzel şey hayat. Sevin

(bkz: yanılsama)

hayat kavramı çok derin ve anlamı o kadar değişen bir kavramdır ki, sayfalarca yazasım geldi.
hayat; hastane koridorlarında bazen son bulan insan ruhunu derin bir bilinmezliğe gönderen bir olay olmasına karşın, bazen bazı insanların dünyaya getirdiği bir çift gözün onlarda tarif edilemez bir duygu oluşturmasıdır. birisi yıllarca atamayacağı derin bir üzüntü içerisinde bekler hastanede, birisi ise delirircesine mutluluktan heyecandan duramaz evladını, Belki de torununu görmek için.
hayat; şehirlerarası otobüslerde otogarlarda insanların sevdiklerini uğurlamak için geldiklerinde döktükleri göz yaşlarını gösterir. insanlara sevginin ne denli değerli olduğunu birlikte geçirilmesi gereken zamanların olması gerektiğini, kıymeti bilinmesini gösterir.
otobüste arabada giderken sevdiklerini düşünüp aslında neyin önemli olduğunu bilmeni de öğretir sana hasret ve özlem çektirerek.
hayat; anlamını aradığın sevgilerde yıkıntı haline gelen kalbinden yeni bir fidan çıkmasına izin verir. küllerinden doğacağın zamanı bekletir sana. belki aldatılmışsındır kim bilir belki aldatmışsındır, terk edilmişsindir hayatım bitti gibi şeylerle isyan ettiğinde, zaman karşına öyle birini çıkartır ki ona tekrar “hayatım” dersin.
hayat; yaşlanan insanlar yaş alan insanlar sürekli şikayet eder ondan, hayat ise onlara kimi zaman tebessüm eder kimi zaman da dert keder verir. bu da onlara hayatın bir cilvesi veya hayatın bir kösteği olarak görünür.
hayat; son sınıf lise öğrencisinin en boktan yılları gibi görünse de aslında hayatının en tek hedef olduğu zamanı gösterir.
hayat; çalışan insanlar için haftasonundan ibarettir, kimileri için kaçmıştır hayat çoktan, kimileri için ise yeni başlıyordur.
hayat; sokaklarda çalışanlar için paradır, bazılarına göre hayvanlardır, bazılarına ise beslediği hayvanların birkaçıdır.
hayat; hayat kurtarmak için çalışan insanlar ise çok farklı bir anlama sahiptir. kurtarılan her bir can onun için kocaman bir dünya demektir, çünkü kurtardığı canla beraber onun sevdiklerini de kurtarır.
hayat aslında ne kadar da büyükmüş değil mi?