gereksizistatistiklersilsilesi

İsmi gibi yorucu bir blog, güzide internet deryasının içinde kaybolacak türde gibi görünüyor.

ilginç proje fakat uzun vadede obsesif yapacak beni. keza sahibi çoktan olmuş gibi. zaten sayılarla aram iyi değil 6 yılda verdim matematiği. okumayım diyorum bi yandan da merak ediyorum. '*'

Oldukça yaratıcı ve ilginç bir proje takipteyim.

ilk iki yazısını okuduğum ve kalanına sonra devam etmeyi hedeflediğim yani takibe alacağım bir blog. böyle ortalama dışı konular hep dikkatimi çekmiştir. aslında ortalamanın göbeği fakat daha önce odaklanılmayan bir konu olduğu için bir cezbediciliği var. ve cidden bayıldım her şeyi sayma işine. bazen ben de yaparım kendi kendime bir şeyleri sayma işini hatta bu durum otizme yatkınlığım olduğunu düşündürür bana. sadece bu değil tabi.

neyse ben bu bloğu bayâ beğendim. ve her yazının sonundaki gis'le kalın kısmını zihnim gastrointestinal sistem olarak tamamladığı için önce barsaklarımdan sonra gereksiz istatistikler silsilesi'nden özür diliyorum. ve bu bloğun önünün açık olacağını da te buraya yazıyorum.

edit: yazım çizim

(bkz: https://blogsozluk.com/entry/178708)
üstte ki arkadaşın entry'sine binaen yazıyorum. Yazı son olarak editörden geçiyor sosyal medya ekleri bkz gibi durumlar editör arkadaş tarafından ekleniyor. gözden kaçma durumu söz konusu olabilir. kimseyide kandırıp oraya emek vermeden 'sallama' sayılar yazma gibi bir durumumuz söz konusu olamaz. kimsenin Okb sini tetikleme gibi bir derdimiz yok. yapılan hataları bilinçli olarak yapmadığımızı da belirtmek isterim. bilinçli olarak her yazıda 3 istatistik zaten hatalı veriliyor. kontrol sağlarsanız bulabilirsiniz. bu, sayan, okuyanımız olacak, yakalayacak mı? analizini yapabilmemiz için . ancak bu hatalı istatistiğe A harf sayı toplamı dahil değildi. ve kontrol sağladığımızda site içi font düşmesinden kaynaklı 'birçok' sayılarda karışıklık gözlenmiştir. Ayrıca yukarda ki yazar a harfi sayısını da yanlış hesaplamış. 814 adet a mevcut. düzeltilip tekrar irdelendi. uyarıdan dolayı teşekkürler.

not: Yazar entrysini güncellemiş. ilk entrysinde istatistiklerin 'sallama' olduğundan gerçeği yansıtmadığından söz etmiştir. obsesyonlarından ve bunun tetiklenmesinden yakınmıştır(anlam veremediğim biçimde) kendisiyle özel sohbetimizde bunu anladığını varsayarak entry'sini güncellemiş daha akılcı yaklaşmış. çok teşekkür ediyorum.

e: amin

Geçtiğimiz yıllarda dönem dönem sürekli her şeyi sayardım ve emin olun sırf bu yüzden a noktasından b noktasına gitmek bile bazen beklenenden çok uzun sürerdi. '*'Bunu neden diyorum açıklayayım; yazıdaki sayılardan bazıları bana hatalı geldi ve beni rahatsız etti bu durum. Örneğin 2. yazıda 698 tane a harfi var demiş ama ben baktığımda 754 (metnin tamamında değil) tane olduğunu görüyorum ki bu sadece o harf sayılarına kadar olan a harfi sayısı sonrasını da sayarsam artıyor. Aynı şekilde diğer harfler de yanlış (j harfi doğru 5 tane) ya en basitinden 9 k demiş ama daha ilk paragrafta 14 tane k harfi var. Denedim bu sayılar önceki yazıdaki harflere oran gibi bir şey de değil. Öyle olsa 1. yazıdaki k harflerinin 2. yazıdakilere oranı 3,43 gibi bir şey olurdu.

e: bismillah

yazıları inceledikçe, sıkıldığımı fark ettim.
rica üstüne okudum diğer yazar arkadaşlar gibi, başta ilginç buldum Doğru, fakat Söylediklerimi değiştiriyorum ve Maalesef içimin hiç açılmadığına Ve kırmamak, üzmemek adına güzel yorum yapmak istemediğime kanaat getirdim. Sıklıkla Sayısal veriler içeren cümlelerden hoşlanmıyormuşum onun da sayenizde farkına vardım. Bir yazıyı daha okumak-incelemek istemediğimi belirtiyor, Blog hayatınızda başarılar diliyorum.
Edit - imlâ

maalesef bu sefer sonunu getiremediğim bir yazıya sahip blog. okumayla zaten aram iyi değilken bu kadar gereksiz sayıların olduğu bir yazı beni daraltıyor. diğer söyleyeceklerimi de üstteki yazar sevgili hattorihanzo söylemiş zaten.

yazarın ricası ile ikinci kez blogunu okudum, yine kendi ricası ile düşüncelerimi buraya yazıyorum, daha önce de söylediğim gibi yazıda istatistik yok, sayısal veriler var, herhangi bir şeyin yine herhangi bir şey ile kıyası yada oranı yok, misalen merhaba dediğim 10 insanlardan 8 i merhaba dedi 2 si deli mi bu dercesine baktı, bu bir istatistiki veridir, okuyana hiçbir faydası yok diyemiyeceğim, evet insanlara merhaba demek güzel ama bunu söylemek için çişinin rengini yada kaç barfiks çektiğini yada kaç taytlı kadını süzdüğünü bilmemize gerek yok, son olarak, sözkonusu son yazısını okuduğum için, daha önce üşenip okumadığım kitap, dergi, köşe yazısı, makale vb nin yazarlarından huzurunuzda özür diliyorum.

bu kez sevdim yazıyı :) çok hoşuma gitti, sindire sindire okudum, benzerini yaşadım mı diye düşündüm.. yani tanımadığım birilerinin hayatına saniyelik de olsa dokundun mu diye.. hala da düşünüyorum.. arka arkaya sıkça gelen rakamların olduğu, 3 günde olan değişiklikleri atladım itiraf edeyim..

Sabrını tekrardan takdir ettiğim yazarın bloğudur.. Şimdi ben sayısal verilere birazdan fazla irite olduğumdan bu tarz keskin veriler beni çok sıkıyor ve strese sokuyor. Lâkin yazar arkadaşım, bu özverili çalışmanı takip edenlerin çoğalmasını ve sabrının devamını içtenlikle dilerim. Yanlış anlama ben sözelciyim ondan geriyor beni. Pek haşır neşir olamadım. Bir de ilaveten üslup olarak "sıçtım" demek yerine "tuvalete çıkıyorum" şekliyle söylemeni dilerdim. Ben biraz fazla takılıyorum bu tarz konulara affola. Demek istediğim, insanı hayrete düşürüyor ama benim gibi sözelci arkadaşları tabiri caizse "manyak" edebiliyor. Başarılarının devamını diliyorum, güzel ve araştıracak konular bulman dileğiyle :)

Bir Hollywood filminin giriş sahnesini izliyormuş gibi hissederek okuduğum blog. Beni okurken afakanlar bastı (itiraf ediyorum atlayarak okudum) ancak büyük emek verilerek yazıların hazırlandığı belli. Farklı içerikler görmek güzel. Ha ben Bu kadar farkında olmayı ister miyim, istemem. Yazar arkadaş hayatına nasıl adapte etmiş bu sürekli sayma olayını en çok onu merak ettim.

Biriyle konuşurken yahut bilgisayarda bir iş yaparken aynı zamanda olan her şeyi nasıl sayabiliyor bunu anlamadım.Ya da yazarın dediği gibi antrenman yaptırıyor ve bir şekilde bu beyni daha da güçlendiriyordur -böyle dememişti- yine de yazının başındaki gözlemleri oldukça iyi..

"merhaba'nın gücü" etkileyici olmuş. En azından yaşam rütinleri arasında iletişimin ve insanlara farkındalığa işaret etmiş. Diğer konulara nazaran elle tutulur bir yanı var, eline sağlık. Anlayamadığım şey neden bu kadar sayıyı ve bu sayıda neler yaptığımızı bilmeliyiz. Bir hocam "anlayamadığın şeylere fazla kafa yorma" diyerek ironi yapardı. Biraz onun gibi oldu :)
Başarılar dilerim

biri gerekiz herhangi bir şey ve sayılar mı dedi (bkz: say less).

O kadar uğraşıyorsun ama kafanda kaç tane saç teli var daha hiç saymamışsın, kaç tanesi Kırık, kaç tanesinde renk tonu farkı bunlar olmadan yaptığın iş çok anlamsız bir sonraki yazını bu serüven için yaz tamamlamadan da mesaj felan atma. Hadi göreyim seni

son yazısına daha uygun bir alternatif son eklediğim.

-'Yaklaşık '20' saniyede '6' ürün diziyosunuz, bu '8' saatlik zaman diliminin ne kadarını kapsıyor?'
+'Nasıl yani abi?
-'Yani ortalama gün içinde, tek vardiyada kaç saat kasaya bakıyor, kaç saat mal diziyorsun?'
+'Abi o değişiyor ya. Ben mesela bugün yoğunluk az diye pek kasaya bakmadım.'
-'Sence bugün kaç palet mal dizmişsindir?'

kafasını çevirip gözlerime öfkeyle baktı ve "birader zaten belam **kilmiş bir de sen kafa **kip durma elimde kalırsın" diyerek ürünleri dizmeye devam etti.

o anda kalkıp beni dövmesi için '4' adım atması yeterliydi ve ben '32.293' saniyedir dayak yememiştim. en yakın hastaneye gitmem '5.702' adım atmam anlamına geliyordu ve bu sürede kafamdan akacak kan '3' litre olacaktı ki bu da ölüm anlamına geliyordu. bu yüzden yürümek yerine taksi tutmayı tercih ettim. en yakın taksi durağını aradım. merhaba dedim.

okurken hem bazı şeyleri sorgulamamı sağlayan hem de beni içten içe güldüren bir blog olmuştur kendisi.

sayılara çok fazla odaklandığım için biraz gözlerimin yorulduğunu söyleyebilirim fakat bundan çok keyif aldığımı da inkar edemeyeceğim.

yazmayı bırakma socrates33 arkadaşım, birçok duyguyu aynı anda yaşayarak okuyorum.

Adına son derece yakışır bir blog olmuş güzel kardeşim. Peki bana ne kadar faydalı oldu?
Başta okurken " vay be bunlar mı oluyormuş biz dümdüz yaşarken" dedim. Sonra düşününce bunları bilmek bana pek birşey katmadı açıkçası. Okurken sıkılmadım lakin ben neden bir şeyleri yazarken kaç harfe dokundum, günde kaç kere işedim, kaç saat ekrana baktım diye bilmek yorucu geldi bana. Yeteneğin var ama daha "gerekli" düşün bence. Yolun başındasın konseptini değiştirebilirsin.
Ayrıca insanların fikrini alman ve onları göz önünde bulundurmanı tebrik ederim. Başarılar..

Yazıya girdim ama okumadım başlığı o derece..