entelektüel anarşizm

  • rené guénon'un modern dünyanın bunalımı isimli kitabında rastladığım ifade. yazarın kendi terminolojisini oluşturabilecek kadar nitelik ve nicelikçe çok dil bilmesi dolayısıyla kelimeleri salt anlamlarının dışında kullanması sebebiyle mânasını aradığımız ifadeyi doğrudan doğruya kendi metninden çıkarmak durumundayız.

    merak edenler için kavramı kullandığı bağlamı aşağıdaki gibi özetleyip devamını aynen aktardım.

    yazar, bireycilik başlığı altında bireysellikten üstün her ilkenin inkâr edilmesi ve bu yüzden uygarlığın her alanda tamamen sadece insani ögelere indirgenmesi, bunun batının bugünkü çöküşünün başlıca nedeni olduğunu vurguladıktan sonra batının tabiat üstü aleme dair çalışmalarının bile aslında tabiatla ilgili olduğunu, meseleleri ele alış ve inceleyiş biçimlerinin onu ancak "sözde metafiziksel" olmaya indirgediğini söylüyor. ve şöyle devam ediyor:

    "...Hatta öyle görünüyor ki, ne kadar sûni ve ne kadar aldatıcı olursa olsun, filozoflara göre, sorunları çözmekten çok, ortaya "sorunlar" koymak söz konusudur; bu da araştırma için araştırma yapma aşırılığının bir görünümüdür, yani zihinsel alanda olduğu kadar bedensel alanda da boşuna bir yorulmadır. Yine aynı filozoflara göre, isimlerini bir "sistem"e, yani kendilerine iyi yakışan, kendi eserlerinden başka bir şey olmayan çok sınırlı ve çok kısıtlı bir kuramlar bütününe bağlamak söz konusudur. her ne pahasına olursa olsun, orjinal olma arzusu da buradan gelmektedir, hakikatin bu orjinaliteye feda edilmesi gerekse bile: bir filozofun üne kavuşması için, yeni bir yanlış uydurması, daha önce başkaları tarafından açıklanan bir hakikati tekrar söylemesinden daha iyidir. haddizatında öyle olmadıkları halde, kendi aralarında çelişkili pek çok "sistem"i kendisine borçlu olduğumuz bu bireycilik esasen hem modern bilginlerde, hem de modern sanatçılarda görülmektedir; ama bireyciliğin kaçınılmaz sonucı olan entelektüel anarşi'yi belki de en net bir şekilde filozoflarda görebilmekteyiz."

    doğu felsefesine bakıldığında tüm bunların aksine hakikat bilgisine ulaşma çabası taşıyan samimi bir olgudur felsefe. bir bilginin orjinal olması değil doğru olması önemlidir. bir bilgi orjinal olup yanlış olduğunda onun peşinden gitmenin de o fikrin sahibi olmanın da hiçbir değeri yoktur. doğru olduğunda ise herhangi bir insanın bununla övünmesi söz konusu değildir çünkü hakikat insan aklının üstünde bir şeydir. filozof bir doğru üretmiş değil onu ancak keşfedebilmiştir, dolayısıyla doğru herkes tarafından eşit miktarda sahiplenilir. entelektüel anarşizm bu yönüyle geleneksel felsefeye paralel bir yol izlememekte, çoğu kez batı canavarını beslemekten öteye gidememektedir.