dostluk

• "Ben öyle arkadaşlar edindim ki, onlardan birisi yanıma gelince; yanıma birisi gelmiş gibi değil, Yanımdan yabancılar ayrılmış da kendimle baş başa kalmışım gibi oluyordum. "
  
  Halikarnas balıkçısı
• “dostum başka bir ‘’kendimdir’’ ve onun erdemini gözlemlerken kendiminkini görür ve tanırım."
  
  ulus baker, kanaatlerden imajlara.
• dostluk dediğin zaten küçük sebepler üzerine kuruludur. büyük şeyler üzerine kurulan şeyin adı dostluk değildir ki. menfaattir. (babamın ceketi)
• en zor dakkasında size ulaşıp, gel sadece diyebilen insandır.
  üzüntüsünün yükünü paylaşmaya çalışırsınız.
• "öleceğimi hissediyorum," dedim. sözümü kesti ve yüzünü ekşiterek şunları söyledi:
  -abicim, kim yasını tutacak şimdi. ne gerek var ölmek falan. ölürsen nasıl ota boka güleceğim ben? uğraştırma beni gözünü seveyim, hadi.
  
  tanım: ömerdir.
• Bu devirde kimin eli kimin cebinde veya kim kimi sevmiyo belli olmadığı için oldukça zor bulunan arkadaşlık. Kazıklanmak olası olan bi durum
• hint kumaşı misalidir. değerli olan çoğu şey gibi azdır. '*'
  hayatınızda eğer böyle bir gönül bağı varsa sizden zengini olamaz. insan ruhunun ihtiyacı olan olmazsa olmazlardandır.
  bir bahattin yaklaşımıdır.
  (bkz: gerçek dostluk)
• en kötü durumda bile arka çıkmaktır.
  bizim irfan patron izin vermese bile iki üç gece vardiyamı aldı, Allah(c.c.) da ondan razı olsun.
• iki insan arasında olabilecek en güzel ilişkilerden biridir , yeri gelir öz kardeşinden daha yakın olur
• nadirdir, zordur dediğimiz en değerli insan ilişkilerinden biridir.
• zor kazaılan kazanılınca kaybedilmeyen şey
• En çok ihtiyaç duyduğum şey. (bkz: dost kazığı)
• (bkz: kafa)
• Bu devirde çokca duyup az bulduğumuz şey.
• tam şuan lazım olan şeydir
• ZOr kazanılır.
• Nerde ah o dostluklar diyesi geliyor insanın ama burası blog sözlük. Dostluk eskide kalmış denemez tam olarak :)