cehalet mutluluktur

  • Öyledir. Ne kadar bilsem o kadar üzülecek, kaygılanacakmış gibiyim. Bilmemek kuş gibi hafif olmaktır.
  • Genelin aksine katılmadığım önerme.

    Bilgi yeni dünya düzeninde en büyük güçtür. Her ne kadar dışarıdan bakıldığında cahil insanlar mutlu,gamsız görünseler de cehaletlerinin cezasını büyük şekilde öderler.bunun en iyi örneğini eğitim seviyesinin düşük olduğu ülkelere bakarak görebilirsiniz. Çoğu zaman sefil bir hayatla cehaletliklerinin bedelini ödemek zorunda kalırlar. O yüzden bilgi seviyenizi arttırmaktan çekinmeyin dostlar. Unutmayın ki hayat kalitesini arttıracak yegane şeylerden biridir bilgi.
  • Aklıma bir gecede cahil kaldık'ı getiren önerme.
  • Ülkemizi her geçen gün uçuruma biraz daha yaklaştıran mutluluktur.
  • Ne kadar az şey bilirsek o kadar az üzüleceğimiz şey olur. Evet kelime haznem gerçekten berbat
  • Katılmadığım bir mottodur. Bilmek ve bildiğin şeyler üzerine bir şeyler yapabilmek geliştirebilmek veya çözüme kavuşturmak gibi eşsiz deneyimlere sırt çevirerek mutlu olmayı ummak bence asıl mutsuzluk sebebidir. Eğer gerçekten cehalet mutluluksa bile hiçbir şey bilmeden mutlu olmaktansa herşeyi bilerek mutsuz olmayı tercih ederim.
  • metriks filiminde geçen cümledir.
    çok da doğrudur, bişeyler öğrendikçe sinirleriniz bozulur, Foçaya yada Datçaya yerleşmekte fayda vardır.
  • Cahil adama kötü gözle bakıp yargılamam.herhangi bir konu hakkında bisey bilmeyen insana soru yöneltildiginde bilmiyorum der gecer ama en tehlikeli olanı ilber Ortaylı'nin da dediği gibi yarı cahil olan insandır.birseyi biliyorum sanıp fakat onun hakkında hiçbir bilgisi olmayan ve bunun farkında dahi olmayan insandir.maalesef bizim ülkemizde bu insanların sayısı azımsanmayacak kadar yüksektir.
  • Basit yaşamak lazım hayatı. Yaşayabildiğin kadar öğrenmek, öğrendiklerinle yaşamayı bilmek.
  • Psikolojide "dunning kruger sendromu " olarak bilinen durumla ilintilidir. Cahilik cesarettir, cesaret de cogu zaman mutluluktur.
  • bazı insanların hayat felsefesi yaptığını düşündüğüm sözdür
  • "sevgili okuyucularım, yemin ederim, her şeyin tam anlamıyla farkında olmak bir hastalıktır; hem de tümüyle gerçek bir hastalık."
  • binlerce yıl geçmesine rağmen geçerliliği katmerlenerek artmış bir veciz sözdür. bilgi kümülatif değildir, herhangi bir şeyi öğrenmeye başladığımızda aslında cehaletimizi azaltmıyor, tam tersine sorduğumuz soruların sayısını artırıyor ve bilgimizden çok ne kadar bilmediğimizi görüyoruz aslında. ve öğrendiğimiz her yeni şey hayata bakışımızı değiştiriyor(çok büyük oranda negatif olarak) ve daha çok şüpheci yaklaşıyoruz meselelere. şüphecilik ise bilimsel düşünceyi temel almış insanların sarsılmaz bir parçası, fakat aynı zamanda hayat mevhumunda giderek daha fazla yalnızlaşılmasına sebebiyet veren bir olgudur dostlar. zira öğrendiğimiz her bilgi bizi daha yukarıya çıkartır ve "bu kadar insan burada napıyor amk" sorusunu sordurtur. işte bu soruyu sorduğunuz an, beyninizde şimşeklerin çaktığı ve geldiğiniz noktayı görüp irkildiğiniz andır. yüzeysel, çokboyutsal düşünmeden uzak, sığ fikirli insanların meselelere bakışını, birbiri arkasından neler yaptığını, aslında herkesin kendini birer etik kumkuması olarak pazarlamaya çalışmasını fakat fi'liyatta ise tam tersini göstermelerini çok acı veren gerçeklikler silsilesinin sadece birkaç örneği olarak göreceksiniz. ve işin aslı ise, ekseri mutludur bu insanlar hayatlarından. esas mutluluğu bu insanlar yaşamaktadır. bir birey olmayı beceremeyerek içinde bulunduğu toplum ile anlam kazanmaya çalışan bu insanlar şüpheci, sonu bilmez sorular soran insanlardan kat be kat mutludurlar, kendilerine hedefler koyup bunları gerçekleştirmek için kendilerini geliştirmek yerine birbirlerinin arkasından kuyu kazarak statü kazanma yoluna giderler. "cehalet saadettir" sözünün doğruluğunun sağlaması ikinci sosyete türünden birkaç örnekle yapılacak birkaç dk ayaküstü sohbet ve/veya bu sosyeteden iki bireyin konuşmasına gözlemci olduğunuzda çok rahat görebilecek ve bir sorgulama daha yapabilecek, bir katre daha karanlığa gömülebileceksiniz.
  • Cehalet mutluluktur demişti ya Sokrates.
    Yeni anladım ne demek istediğini.
    Bazen bilmek,
    haber almak kaygıyı artırmaktan başka bir işe yaramıyor.
    Bazen bilmek, hayal kurmaya bile engel.
    (bkz: ali lidar) | Z raporu
  • Asıl anlamına bakarsak daha rahat anlayabiliriz.Yaşadığımız sürece o kadar çok öğrenecek şey var ki.Bildiklerimiz bir avuçken bilmediklerimiz bir okyanus.Ve bilmediğin şeylerin farkına vardıysan bilgelik yolunun başındasın demektir.Ayrıca kendini şimdi bildin demektir.Bu yüzden mutluluk duymalısın.Bilmemek bir erdemdir.

    (bkz: bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir) (bkz: Sokrates)
    (bkz: Bilmediklerimi ayağımın altına alsaydım başım göğe ererdi. ) (bkz: İmam-ı Azam)
  • Aklıma nedense bu geldi.
  • beyinin yokluğu cehaleti, cehalet de mutluluğu getirir
  • Ne kadar çok anlar ve farkına varırsan o kadar acı çekersin.
  • Aslı ignorance is bliss olan deyimin türkçe tercümesidir. Bilmemek erdemdir vb. şeklinde de kullanılır.

    Matrix filminin kült olmuş bir sahnesinde de geçen deyim, kesinlikle cehaleti (öğrenmemeyi) savunan bir deyim değildir. Bazı durumlarda bir şeyi bilmiyor olmanın veya 'bilmiyorum' diyebilmenin güzelliğinden bahseder. mesela ben teletabileri hayatımda hiç bilmiyor olsaydım bu benim için bir mutluluk/erdem olabilirdi.