boşanma oranlarındaki artış

bilinç seviyesi ile alakalı bir durumdur. insanlar artık sınırlarını çizebiliyor. susmamayı öğrenen insanlar hak ettiklerini yaşamak için yollarını yeniden çizebiliyor. eğitimli kadın dayağı, hakareti, suistimali yaşamak zorunda olmadığını, başka bir şansı olduğunu biliyor. artık erkek eskisi kadar bağımlı değil, kendini doyurmayı, çamaşırını yıkamayı biliyor. evlilik sebepleri, evli kalma gerekçeleri 50 yıl öncesi ile aynı değil.

avrupalılaşmayı bu toplum istemedimi her ilacın bi yan etkisi olacak

Sonuca ilişkin istatistikler bize bugün hakkında bilgiler veremez. Tıpkı koronada oluşan halisünasyona benzer şekilde boşanma gibi belirli bir sürecin sonu hakkındaki veriler ancak geçmişe dair bilgiler sunabilir.

Mesela bugün ya da bu ay yahut bu yıl boşanan insanlar aslında boşanma davasını bir iki belki de üç yıl önce açmış olabilir. Yani en iyi ihtimalle iki bin yirmiye ait veriler bu yıl boşanmaları göstermez.

Yeni nesle gelince. Sadece dün bir ay önce ya da geçen yıl evlenen insanlar boşanmadığından hali hazırdaki veriler yine sözü geçen kesime ait güvenilir bilgi sunamaz.

Öte yandan modern zamanda birey toplum anlayışının kasıtlı olarak inşa edilmesi sebebiyle kişiler tek başına yaşamaktan çekinmekten ziyade tek başına yaşamaya istekli hale getirilmiş olabilir. Neden çünkü. Bir evde bir tane rendeye ihtiyaç varken iki evde iki rendeye ihtiyaç vardır. Ve rende üreticisi kapitalist düzen sizi sürekli bölerek daha fazla tüketmeniz ister. Sonuçta düzen böyle çalışır. E tabii bunu da güzel bir kılıfa sokar. Özgürlük. Kendi ayaklarının üzerinde durma filan.

Sonuç olarak otuz yıl öncesinden daha fazla insan belirli etkilere maruz kalarak boşanıyor olabilir. Ancak bu anlamlı bir artış sayılmaz. Çünkü otuz yıl önce ancak dedikodu ile ulaşabileceğin bir boşanma haberine şimdi dakikasında ulaşabiliyor ve AA o da mı boşanmış diyorsun. Zihinde de bu boşanmalar ne kadar arttı algısı oluşabilir.

Yani neresinden bakarsan bak ayakta duramayacak bir önerme. Ha diyorsan ki TÜİK filan. O da sana kalmış. Tüik.

yeni neslin vıcıklığı, insanların birbirini tanımadan evlenmesi, toplum tarafından evliliğin çok iyi bir şey olduğunun aşılanması, insanların ikiyüzlülüğü, ebeveynlerin çocuklarını kendi malları gibi görerek her şeylerine burunlarını sokması sonucu ortaya çıkan artış.

Aileler çocuklarının üzerinde sırf hata yapabilecek korkusu ile her boka karışmasından kaynaklı ayrıca kız tarafı, erkek tarafı egosundan çıkamadıkları sürece bu durum asla bitmeyecektir

Biri oğlu diğeri kızı ne fark eder ne taraf da olduğu ? Geçin bunları hocam

yanlış tanıtılmış kişilikler yüzünden hep. flörtken farklı, sözlüyken farklı, evliyken çok farklı. köprüyü geçene kadar ayıya dayı diyorlar kısacası. kendini bambaşka biri olarak gösterip evlendikten sonra bu rolü devam ettirememesi tetikliyor olayları zaten. iki tarafın birbirini kabul etmemesi, hataların anlaşılamaması, olayların çözülmeden kapatılması, saygısızlık cabası. birbirini anlamayan ve olduğu gibi kabul etmeyen sağlıksız evliliklerin en temel sonucu bu boşanmalar..

kimse kimseye bahsini ettiği sadakati ve sevgiyi tattıramıyor ki artık.kimse anlattığı gibi değil, verilen sözler uçan mürekkep misali. doğal olarak artıyor.

nesil farkının etkisi büyüktür

insana tahammüldeki azalış ve hızlanan hayat ile birlikte duygu derinliğinin azalışı ile doğru orantılı olan artıştır.

(bkz: sex)
Evlenmeden önce yaşanan cinsel ilişki, günümüz türkiyesinde evliliğin sonlandırılmasında en büyük etkendir.
Cinselliği zamanın televizyon programlarında top noktaya koyan, karşı tarafı arzu etmeyi yücelten ve evliliği buna giden legal yol olarak gösterenlerin sebep olduğu durumdur.
Evlenen çiftlerin bir çoğu evlilik öncesi yaşadıkları hayatla evlilik sonrası yaşadıkları hayat arasında bir fark göremedikleri için boşanıyorlar.

çok basitçe açıklamak gerekirse mahalle ve akrabadan gelen baskının zaman içinde azalıyor olması ve toplumun boşanma vakalarına daha hoşgörülü yaklaşım sergilemesindendir. elbette tek etken bunlar değildir; üniversite bitirildikten sonra insanların hemen evliliğe yönlendirilmeye çalışılması ve uyumlu olup olmamasına bakılmadan, evlilik öncesi birlikteliğe de pek müsamaha gösterilmemesinden ötürü oluşabilecek sorunların doğal olarak öngörülememesi, sıkıntıların ve anlaşmazlıkların bitmek bilmez kavgalara dönüşmesi ve sonucunda karşılıklı olarak kaybedilen saygı ve boşanma olayının gerçekleşmesi. mutlu bir aile hayatım olmadı benim, anne-babam sürekli benimle ve birbiriyle kavga edip durdular, evdeki iletişim asgari düzeyde olduğu vakitler sorunların en az ve huzurun en çok olduğu vakitler oluyordu. yıllar sonra babamın annemi defalarca kez aldattığını öğrenmiştim, bütün dünyam yıkılmıştı. kavgacıydı, sinirliydi, benim fikirlerime saygı göstermedi ama adam gibi adamdı babam, öyle taraklarda bezi olmazdı. kendisine bunları sorduğumda ise olanca yüzsüz ve pişkin tavırlarıyla bunların normal şeyler olduğunu ileride benim de bunları yapacağımı söylemesi, annemin de kendi müreffeh hayatını düşünerek bunları kabullenmesi bende tarifsiz etkiler yarattı. bütün bunlar yaşanılacağına anlaşılıp bu iş yıllar yıllar önce hallolmuş olsaydı belki anne/babasız büyüyecek fakat burada anlatamayacağım travmaları yaşamamış olacaktım. özetin özeti şudur ki, iki insan evlenmeden önce mutlaka yeteri kadar uzun bir süre içinde beraber yaşamalı ve birbirini tanımalıdır, eğer yapılmadan evleniliyorsa sorunlar kaçınılmaz olacaktır, çok geç olmadan mutsuz bir hayata devam edilmemeli ve sonlandırılmalıdır.

Bir önceki nesilin yapamadığını yapan insanların oluşturduğu istatistiksel durum. Aslına bakarsanız boşanmayan ama mutlu olmayan nesilin çocukları bile olabilirler.

Cok alakasiz birsey soyleyecegim.cok dusuk bir oran olsa da insanlar haciz,yasal takip vs.den kurtulmak icin de bosaniyor su an.

Sonrasında eşlerin bir şekilde hayatlarına devam ettiği, en büyük boşluğu ise çocukların hissettiği durumdur.

Boşanma oranlarını il bazında görmek, iller arası karşılaştırma yapmak için şu linke bakabilirsiniz. isteyenler il linkine tıklayarak yaşa göre, eğitim durumuna göre, dava süresine göre vb. boşanma sayılarını gösteren detayları da görebiliyor.

http://nufus.mobi/bosanma-istatistikleri/

İnsanlar artık bunu eyleme geçiriyor. Asla boşanmayan o eski muhteşem (!) nesle bir bakmak lazım, kaçı evlilik hayatı yaşıyor? Aynı evin içinde birbirinden köşe bucak kaçan, günlük konuşması üçü beşi geçmeyen o kadar çok tanıdığım var ki. Evlilik mi şimdi bu? boşanmamak mı iyi bu durumda? Bilemedim.

sosyal medya sen git karını kocanı sana like atan dangolozla aldat sonrada boşanmalar artıyor... artar tabi

bu durumu yaşamayan anlayamaz. hayat bazen böyledir. böyleymiş yani. bu sözü söyleten ve öğreten olaylardan belki de en ağırıdır bu bir evlada. aile dağılır. sırtınızı yasladığınız, en güvendiğiniz olgu bir anda uçup gidiverir. hem de bir hiç uğruna. hayatta yaşanabilecek en zor durumları yaşatır. sen bir yerde kalırsın, annen bir yerde, baban bir yerde, kardeşin bir yerde. hayatını bölersin. hiçbir şey eskisi gibi olmaz. ve insanlar anlamaz. bir tek senin mi ailen bu durumda derler. değildir elbet ama ne yapacağım. bölünmüşlüklerimin çaresizliğini görmezden mi geleceğim. acırsın kendine de eski güzel günlerin gelemeyeceğine de. öyle de ilginç bir olaydır ki bu. insanı güçlendirir ama insan bunu çoğu zaman anlayamaz. hayatta her şey olabilirmiş. bazen bir aile terkeder, bazen dost, bazen arkadaş, bazen sevgili. seve seve ayakta kalmayı öğrenirsiniz. artık ne kadar seve seve orası size kalmış bir olgudur.

Boşanmış bir anne babanın çocuğu olarak , boşanacaksanız evlenmeyin arkadaşım EVLENMEYİN !

Karşılıklı anlayışın, hoşgörünün, karşısındakini dinlemenin eksik olduğu bir toplumda bunu normal karşılıyorum artık.