blog yazarı olmayanların sözlükte yazar olması
-
olağan karşılanması ama bununla birlikte de ciddi anlamda önlem alınması gereken bir durum.
yıllardır farklı sözlüklerde yazar olarak, çeşitli şeyler karaladım. bunların içerisinde küçük çaplı öykülerim, şiirlerim, durum değerlendirmelerim, tanımlarım, analizlerim vs. oldu. özellikle subjektif hazırlanmış, derinlik kattığım ve çeşitli argümanlar dahilinde detaylandırdığım birçok yazım, birçok yazar tarafından defalarca kez beğenildi.
kişisel bir websitesine sahip bir blog yazarı kadar özgür bir dünyada olamadığım için insanlara kendimi ifade ederken 'kurallarını başkasının koyduğu' bir platformda bu kadar sosyal olunabilirdi ama beni takip eden, yazılarımı/karalamalarımı özel mesajlar yolu ile konuştuğum ve uzun uzun mesajlarca tartıştığım yüzlerce kişi oldu. bir blogger olmadım çünkü anonim kalmayı tercih ettim. bilinirliğimin, insanların kolay ulaşabilirliğinin olmasını istemeyerek yaptım.
daha sonra dahil olduğum sözlüğün ticari kaygıları sebebiyle; nitelikten ziyade nicelik olgusuna daha büyük bir değer vermesinin akabinde sözlüğün ensest, ayrımcı, troll, tahrikçi insanları doluşturulması ile birlikte binlerce kişi eş zamanlı olarak bir başlıkta bunu belirtip sözlüğü bıraktık.
tüm bunları anlatmamın sebebi, illa ki bir blog yazarı olmadan da iyi şeyler çıkarılabilir. insan beyni uçsuz bucaksız bir dünya. söyleyecek sözler, anlatılacak hikayeler, kurgulanmış masallar asla bitmez.
kaleme aşık birisi için zordur uzak kalmak, hepiniz belki benden daha iyi bilirsiniz bunu. sonuçta bireysel anlamda sizleri (blog yazarlarını) takip eden ve yazılarınızı yorumlayan, sayısı tarafınızca bilinen kişilere açıldığınız bir pencere orası. dünyasını, çizgilerini ve kurallarını tamamen siz belirliyorsunuz. o yüzden de daha özgür hissediyorsunuz.
peki bu denli özgürlük isteğinize rağmen; komün ve izole edilmiş bir platform olmak biraz acımasızlık değil mi sizce de? kaygı taşınması gayet normal ama bunun için de çeşitli öneriler elbette ki var.
şahsi fikrim, sözlüğün üye alımının herkese açık olması, daha doğrusu kalması yönünde. davet kodu ile üyelik alımı, mantıklı bir uygulama olmuş. dolayısı ile kıymeti daha çok biliniyor. öte yandan yazar olmadan önce; sayısı önceden belirlenmiş adetli entry girişi yapılmasını öneriyorum. "bok da çıkabilir" diyen çocuk misali, gelen yazarı sonradan tanımak yerine, bir ön bilgilendirme daha sağlıklı olur sanki. kelime gücüne, yazdıklarının niteliğine göre zaten adminler herkesin adına 'aramızda olup olmaması' na yönelik bir karar mekanizması uyguluyor.
kısaca, ne biz'i olumsuz etkilesin, ne de biz'den bağımsız olsun. -
"Blog takipçisi" olarak sözlüğe üye olabildiğim durum. -
bence gerekli bir şey onlarında görüşlerini almamız bloglarimizi geliştirmek için iyi bir fırsat -
bu başlığın ilk entry'sinde yer alan yorum sahibinin sebep olduğu durum.
blog takipçisi sıfatıyla üye alımı ilk entry'e olumlu yorumlar gelmesi sonrası ortaya çıkmış bir yeniliktir. -
zaten var olan önerme. -
Blog takipcisi olarak sözlükte zaten yer aliniyor ben anlayamadim sanirim durumu -
olaya (bkz: pastanede buzdolabı satmak) şeklinde baktığım durumdur.
-
insan doğası gereği kendine ayrıcalık istemeye eğlimlidir. hele hele ortada pay sahibi olunacak herhangi bir şey varsa. bu para olmak zorunda değildir. biliyorum ki bu sözlükteki yaş ortalaması da 30'ların altında. çoğunuz yolun başının hemen bir adım sonrasındasınız. bu durumun artıları var eksileri var. benim bu sözlükle tanışmam ve sonrasında aranıza dahil olmam sezer kardeşimin blogu sayesinde oldu. sezer yapıcı bir akıl ve beyin. yazdıkları , yorumlara verdiği cevaplar insanları kazanmaya yönelik. cümleleri anlaşılır. hayata dair bir derdi var ama bunu kırıp dökerek anlatmıyor. ancak diğer yazarların bloglarını da aranıza girdikten sonra incelediğimde gördüm ki yazanların hemen hemen neredeyse tümü dilbilgisi anlamında ve kendini ifade eden cümlelerde çok çok yetersiz durumda. bu iyi bir şey değil gençler. öncelikle bütün bunlara kafa yormadan, bir vesileyle sahibi olduğu toprak parçasının üzerine ev diktikten sonra aynı arazinin yanından otoyol geçme ümidiyle ellerini ovuşturan ve burası yalnız bizim, önce biz geldik diyen insanlara benzemek güzel bir şey değil. bence biraz bu konulara kafa yoralım hep birlikte. sonrasında iyi ve emek verilmiş her şeyde olduğu gibi detaylara kafa yorulur...ama bence oralara çok var. şöhret, ego, para ,statü bunlar gelir geçer...iyi söz kalır. emek verilmiş cümleler kalır. lütfen ama lütfen çok basit dil yanlışları yapmayın. hiç olmazsa pide yapan bir ustanın kardığı hamurun kıvamına özendiği kadar dilinize özenin. bunlar üzerinde kafa yorun. -
Okuyuculara istediğini verebilme konusunda yardımcı olacak bir durum. -
Her blogu olan da yazar sayılır mı tartışılır.. -
ismail abi herzamanki gibi haklı konuşmuş diyorum -
sözlüğün canlılığını arttıracak bir durumdur. fakat referans sistemi olduğunda daha iyi olacaktır. mesela buradaki blog yazarlarından birisini takip ediyorsa sözlüğe bi' şeyler karalayabilmesi güzel olacaktır. -
bu durumda blog yazarlarına bi ayrıcalık getirilerek blog yazmaya itilebilir -
hAYIRLARA VESİLE OLACAĞINA İNANDIĞIM DURUMDUR. HEM ONLAR DA CANDIRLAR.. :) -
okurlar, çaylak olarak bir süre denenebilir ve ardından tam yazar olabilirler, diye düşünüyorum. -
usluer'e hak verdiğim durumdur -
Blog yazarı olan üyelere yazar, blog okuru olan üyelere ise okur rütbesi verilebilir. Okur rütbesindekiler sadece açılan başlıklara açıklama girebilirken yazar rütbesinde olanlar başlık açabilir gibi bir uygulamaya gidilirse okur-yazar ilişkisi kurulmuş olur. -
referans sistemi ile üye olunabilir diye düşündüğüm durum. ileride herkese üyelikler açılabilir. -
Ortama neşe ve muhabbet katacak durumdur.
(bkz: adam haklı beyler) -
sözlüğün açılış zamanlarında konuşulmuş "belki" deyip ertelenmiş durum. arkadaş haklı, dahil olmalılar diye düşünüyorum.