bir anda gelen hayat çok kötü hissi
-
insanı inanılmaz bir iç sıkıntısıyla birlikte bir anda etkisi altına alan garip bir histir. hayatınız çok kötüymüş bütün dertler sizdeymiş ve bir daha hiç mutlu olamayacakmışsınız gibi hissedersiniz. kendinizi işe yaramaz ve başarısız görürsünüz. etkisi biraz sürse de sonra geldiği gibi gider bu his, ferahlarsınız. niye gelip niye gittiği çözülemeyen anlamsız bir histir. -
Özellikle geceleri bir karabasan gibi çöken histir. Boyle durumlarda mümkün olduğunca alkol almamaya ve neşeli müzikler dinlemeye meyil göstermenizde fayda var. Zira kendinizi bu hisse kaptirirsaniz geceniz bok olur.
Edit; bilmelisiniz ki bu his kalıcı değildir. Muhakkak geçer. -
(bkz: nasıl delirdim)
(bkz: beni siz delirttiniz)
(bkz: anksiyete bozukluğu) -
sürek başıma gelen durum -
Hiç gitmeyen his -
Polyanacılık oynayacaksın hayatla yoksa çekilmez bir ömür -
Çok mutlu, keyifli olunan anlarda geldiğinde insanı dumura uğratan histir. -
Diğer versiyonu ile birlikte dönüşümlü olarak yaşadığım his.
(bkz: bir anda gelen hayat çok güzel hissi) -
(bkz: ygs-lys) -
parasızlıktan gelen histir.
-
(bkz: şizoid kişilik) -
son üç senedir hep öyleyim. beni psikopat sanıyorlar dışardan görenler.
o işin mubalağası da hakikaten hayat ne kötü değil mi? -
Kimse dikkat çekmemiş ama sosyal medyayla gelen hissiyattır bu. kendi için değil insanlara beğendirmek için gibi de değil hani yarış haline geldi iyice bu. "Ben daha güzelim, bak okuduğum kitaba içtiğim kahveme ben daha entellektüelim, kültürlüyüm, bak bu gittiğim mekana milletin bir aylık maaşıyla gidiliyor, yok şu yemek, araba..." Hele bi de evliyse her bi boka kurdele takıp sunmalar falan. Abi utanmasa kocişimle körüklü lavabo pompası diye foto atacaklar gözlerim kanayacak.
İnsanlar eskiden de görgüsüzdü tamam ama bu kadar yayamıyorlardı. Artık insanlar atacakları havayı cürmü kadar değil internetin erişebileceği ıssız adaya kadar atabiliyorlar.
Çalış, çabala, mezun ol, iş bul, belki de hala sınav çalış, askerlik-bedellilik kafanı karıştırsın hele daha öğrenci kredisinin borcunu bitirmeye çalış, kirayı falan saymıyorum artık. Karışık çerezin tadını unutma noktasına kadar gelelim geçinme dertlerinden. Ya sizin derdiniz yok mu millet cennet ben alt katında mı çalışıyorum olsun. Sonra metroda yer bulma kavgası sanki hiçbirimizin cebinde cüzdanında akbil kentkart yok. Ekmek banıp menemen yemedik ya da aç kalmadık.
İşte bunlara iter gece gece. Neden gece çünkü çalışıyoruz. Sabah müezzinden önce yollara düşüyoruz bi yerlere yetişebilmek için.
Bunlar yok hayat güzel sosyal medya var. Bi biz mi anlamadık bunu hayat bu kadar güzel miymiş kapitalizmini anlamadım. Hayat güzel yaşamak güzel ama böyle değil. Çerçeveli değil. -
Aslında bir anda gelmez. Kökleri çok derinden başlar, günümüzdeki ortamın yani genel dünyanın gidişatı da gözönüne alındığında bu tarz hisler normal.
Materyal hariç hemen hemen hiçbir şeye değer verilmeyen günümüzde bu hissin gelme nedeni benim zannınca manevi boşluktadır.
Hiç bir amaca bağlanmayan ruh yolunu kaybeder ve kaderin "suni" bunalımlarıyla başbaşa kalrsınız.
Yani bir anlık durum değildir.
-
Hayat kötü değil dostlar, kötü olan insanlar... -
Dün gece gelen histir.
Bombalar patladı. Bir sürü insan öldü. Bir sürü insan yaralandı ve bir sürü aile perişan oldu. Bunu yapanlar sevindi. Bizlerse yine lanet ettik. Sonuç: Unutulacak ve bir daha aynıları yaşanacak. -
Kendi kendine gelmese de hatırlatırlar bu ülkede -
pazartesi sendromuyla kesiştiğinde daha da büyük ruhsal sıkıntılara yol açan hissiyat. -
Geldiği hız oranında gitmeyen histir. -
görev ve sorumluluklarımı yerine getirmeyince hissettiğimdir. her şey siyah olur bir anda başka renk göremem.