benim sinemalarım

  • yerli sinema filmidir..

    filmin yönetmenliğini Füruzan ve Gülsün Karamustafa paylaşmıştır..

    başrolde hülya avşar oynuyor. diğer önemli rollerde ise sema aybars, yaman okay ve Ayşegül Uygurer'i izliyoruz..

    film, yazar Füruzan'ın aynı adlı eserinden beyaz perdeye uyarlanmıştır..

    60'lı yılların İstanbul'unda kenar mahallelerden birinde zorlu yaşam koşullarına rağmen hayâllerini gerçekleştirmeye çalışan sinema tutkunu genç bir kadının öyküsü anlatılıyor filmde..

    oyunculuklar son derece başarılıydı. hülya avşar'ın oyunculuğunu öteden beri beğenmem, ancak bu filmdeki nesibe rolüyle kendisine yüksek not verdim. hülya avşar'ın dublajını da beğendiğimi belirtmek istiyorum. güzelliğiyle sesi oldukça uyumlu olmuş. şunu da belirtmeden geçemeyeceğim, hülya avşar doğal güzelliği ve maviş gözleriyle göz kamaştırıyordu. nesibe'nin annesi rolünde sema aybars inanılmaz doğaldı. o yoksul, vicdanlı, gururlu anadolu kadını portresini mükemmel canlandırmış. sert baba rolündeki yaman okay da çok gerçekçiydi. zaten kendisine vicdansız, soğuk, gaddar rolleri çok yakıştırırım. tipi bu rollere çok uygundur. nesibe'nin çocukluğunu oynayan kız inanılmaz tatlıydı. şeker ve sevimli olduğu kadar rol yeteneği de yüksekti..

    müzikleri muhteşemdi. bu zarif filmle oldukça uyumluyluydu. müziklerin beni çok etkilediğini söylemek istiyorum..

    nesibe filmlere düşkündür. mümkün olduğunca sinema filmi izlemeye çalışır. bir gün yoksul hayatından kurulup filmlerde gördüğü o büyülü dünyaya, büyük aşklara sahip olabilecek mi bunu göreceğiz..

    açılış sahnesi ayrı güzel, kapanış sahnesi ayrı güzeldi filmin. tam da füruzan'ın o büyüleyici eserlerine yakışır sahnelerdi..

    filmde bir genç kadının sinema tutkusuna tanıklık ediyoruz, sinemalarda kendine özgürlük arayışına..

    filmde diyalogların az olduğu düşsel ağırlıklı bir anlatım vardır..

    film sinematografik açıdan da son derece başarılır..

    benim sinemalarım, Uluslararası Tahran Film Şenliği'nde Jüri Özel Ödülü kazanmıştır. ayrıca Tokyo Uluslararası Film şenliği'nde En İyi On Asya Filmi arasına girmiştir..

    nesibe için filmlerdeki ışıltılı, renkli dünyalar yaşamaya değerdi. fakat filmlerde gördüğü hayatlarla nesibe'ye sunulan hayat birbirinden çok uzaktı. işte bu yüzden nesibe'nin filmlere kendini kaptırması hayâl dünyasında ne kadar güzelse gerçek dünyada bir o kadar tehlikeliydi..

    film masal tadındaydı âdeta. bunda füruzan'ın müthiş edebi üslubunun etkisi yadsınamaz..

    benim sinemalarım, Füruzan ve ressam Gülsüm Karamustafa'nın ilk yönetmenlik deneyimleridir. ayrıca Türk sinemasında yönetmenliğini iki kadın yönetmenin ortak üstlendiği ilk ve tek film olma özelliği taşımaktadır..

    ebeveynlerin çocuklarını korkmadan, endişelenmeden sokaklara salabildiği dönemleri görüyoruz filmde. çocukların özgürce dolaştığı, oyunlar oynadığı harikulâde dönemleri. o sahneleri izlerken sizin de çocukluğunuz gelir hatırınıza hüzünlenerek..

    filmde eski istanbul'dan çok güzel manzaralar izliyoruz. film boyunca nostaljik istanbul turuna çıkıyoruz..

    yoksulluğu görüyoruz filmde, çaresizliği. ve çaresizliğin insana yaptırdıklarını..

    füruzan'ın kaleminden çıkan öykülerden beyaz perdeye veya televizyona uyarlananlar tüm yapımlar gibi bu film de muhteşemdi..

    filmin sonunu çok beğendim. izlediğim filmler arasında sonu en güzel, en naif, en hoş filmlerdendi..

    bu şaheser film ülkemizde pek bilinmez. herkes tarafından bilinmemesinden hoşnutum..

    aşağıda filmden etkileyici bir sahne paylaşacağım. izlemeden önce ayrıntıları öğrenmekten hoşlanmıyorsanız aşağıda yazılannları okumanızı önermem..

    --- spoiler ---

    nesibe ile annesi arasında geçen hüzünlü diyalog.

    — Hiçbir yere gitmeyecek miyim ben? Sabahın yedisinden akşamın yedisine kadar çalış, çalış, canım çıkıyor. Büyüdüm artık anne, görmüyor musun? Dünyadan haberin yok senin. Çık, bak, herkes nasıl yaşıyor?

    --- spoiler ---
  • (bkz: Ohen) kadar film izleseydim eğer arşivim nasıl olurdu epey merak ediyorum'*'.