az bilinen görgü kuralları
-
havaya ateş açmamak. karadeniz'de bayâ az biliniyor. -
yere tükürmeMEk. -
telefonla aradığın kişi cevap verdiğinde selamlaşmadan sonra müsait olup olmadığını sormak, neden aradığını söylemek gibi, telefonunu açmış olması seni dinleyecek vaktinin olduğu anlamına gelmez, belki sonra aramanı söylemek için açtı, belki önemli olup olmadığına o karar verecek,
sık karşılaştığım bir durum.
- alo
- efendim
- merhaba hattorihanzo
- merhaba xxx
- bla bla bla bla bla bla bla bla bla bla
lan bir dur, merhaba dedik borçlu çıktık resmen. -
telefonla konuşulan ortamda birileri varsa, telefonda görüşülen kişinin bilgisi dışında telefonu hoparlöre almamak. -
Dinlemek, en az konuşmak kadar önemli bir beceridir.Terbiyeli insanlar, karşısındaki kişinin konuşmasını nadiren bölerler – anlatılanı yüzden fazla kez dinlemiş olsalar bile.
Ayrıca iltifat ederken samimi olun. -
• pazar günü misafirliğe gidilmez. pazar günü insanlar telefonla bile rahatsız edilmez, bırak misafirliği.
• sizden mevki olarak yukarıda olan bir yönetici (bakan, vali, rektör vb) “nasılsınız” dediğinde, teşekkür ederim siz nasılsınız dememelisiniz. “sağ olun efendim” diyerek karşılık vermelisiniz.
• ziyarete gittiğiniz bir yerde ne alırdınız diye sorduklarında ben bir şey almayayım demek de doğru değildir. mutlaka kolayda olan bir şey söylenmelidir. -
Herhangi bir yerin Kapısından içeri girerken arkadan gelen biri varsa kapı tutulur. -
bu aralar bisiklet sürerken ben bana yol veren insanlara teşekkür mahiyetinde bir baş selamı ile tebessüm ediyorum ve insanların ciddi anlamda ne kadar mutlu olduğunu görüyorum bu nazik hareketten.
-
Elinizi sıkan birinin yüzüne hatta mümkünse tebessümle direkt gözlerine bakılır, boşluğa ya da başkasına değil. -
topluluk içinde ağzı kapatarak esnemek de sayılır mı? zira ağız içi görme gibi bi merakım yok mesela. küçükken bana öğretilen bi şey bu. -
asansörde sabahları günaydın demek. -
Sizden iban isteyen bir kişiye ibanın ekran görüntüsünü atmayıp efendi gibi koplayalanbilecek formatta yazarak atmak.
-
Bir kişiyle yemeğe çıktığınızda o kişi önemli bir şey anlatıyorsa ve yemek yemeyi bırakmışsa siz de çatalı ve bıçağı yavaşça tabağınızın kenarına bırakırsınız ve o insanı dinlersiniz. Bu hareket o insanı önemsediğinizi gösterir. Haldır huldur dalmazsınız yemeğe.
-
Birinin yanında osurmamak -
herhangi bir park, sahilde bulunan bank veyahut herhangi bir yerde bulanan banklarda oturur iken, yandaki masa veyahut bankta oturulan kişiye (cinsiyeti her ne olur ise olsun) aptal gibi bakılmaz. kendi ülkün /ideolojin /davan/ siyasi görüşün her ne olur ise olsun anlam dahilinde gidip konferans verip, kendini bir aydın görerek doktrinler saçmalayabilirsin lakin bunları dil ve hatta bedensel şekilde karşındaki kişiye aktaramazsın, aktarmaya çalışamazsın.
metro, marmaray, eshot, izban ya da "toplu" taşıtım olarak topluma tahsis edilmiş araçları kendi malınmış gibi kullanamaz yanındaki kimseleri de kullanmaya teşvik edemezsin.
unutmayınız, kadınların sadece bazı kimseler tarafından cinayet ile gündeme getirilen bu ülkede kadınlara, tabiri caiz ise hayvan gibi bakamazsın! âlalade bir sekilde laf atıp da rahatsız edemezsin. hoyratça el haraketlerinde bulanamazsın. "ağh bakğsana yağ ne biçiğm giyinmiş, namussuz" deyip de ahlak ne bilmeyip, etik ne bilmeyip, tabii olduğun oluşum/ din'i morâl veyahut entelektüel olarak saydığın kimsenin arkasına yapışıp, kimseyi yaftalayamazsın. ("oku" denir iken, evren'i ve görüngüyü okunmasının gerektiğini öğrenmek zorundasın)
herhangi bir erkeğin giydiği çoraba, taktıgı ayakkabıya, üzerine geçirdiği t-shirt'e bakıp da "doba bak yağğ" gibi ithamlarda bulunamazsın!
hepimiz gelip geçeceğiz, kimseye kalmayan bu ahir zamanın an'ında kimseyi yaralama lütfen. sevmeye çalışalım yapamıyor isek sessiz kalalım ama kimseyi kırmayalım!
(saymalarımın hepsi "meclis dışıdır" eğer ki üstüne alınır isen, meclis içenidir) -
Eğer karşınızda ki kişi konuşuyorsa çatalı bıçağı tabağın kenarına nazikçe bırakıp onu dinlemelisiniz.
Şahsen ben yemek yemeğe aşık olduğumdan, yemek yerken kendimi kaybediyorum hahahahxlwjdhsj
O yüzden kendime hakim olmaya çalışıyorum arkadaşımla iken, o anlatıyor sonra yemeğe dalıyoruz ya da tam tersi.. -
gelen mesaja geç cevap vermemek -
Kimi insanlar vardır ki doğuştan gelen bir zarafet timsaliyle girdikleri her ortamda dikkatleri üzerlerine çekerek toplumda saygınlık ve hayranlık kazanırlar. İlla ki bu tarz insanlardan olmaya gerek yoktur. gündelik ve iş hayatımızdaki çok basit bazı görgü kurallarına uyarak da medeniyetin ölçüsünü iyi bir izlenim bırakarak üzerimizde taşıyabiliriz. Örnek vermek gerekirse;
yeni birisiyle tanışırken ya da tanıştırılırken her zaman ayağa kalkmak ve gene yeni tanışılan birinin elini güç denemesi yaparcasına sıkmamak
alçak gönüllüğü abartarak size yapılan iltifatlara gereksiz karşılıklar vermek, sadece teşekkür etmek bile yeterlidir
belki de hepsinden en önemlisi, koşullar ya da durumlar her ne olursa olsun, her zaman “teşekkür ederim” ve “lütfen” i kullanmayı unutmamak…
-
maaşın zamanında yatırılması -
insanların gelip geçtikleri yerlerde durup eyleşmemek, kenarda eyleşmek , konuşmak
uzaylı görmüş gibi gözünü dikip bakmamak, afederseniz kadın kadına bile öyle bakılmaz bakmanın bile bir adabı var
toplum içinde yüksek sesle konuşmamak
telefon görüşmeni kalabalık ortamdan ayrılarak yapmak ( kimse dinlemek zorunda değil)
konuşanın sözünü kesmemek
/en çok ihlal edilenler ve şahsen en çok ihtiyaç duyduklarım bunlar
lütfen!