amatör insan

  • Nicki ile her zaman dikkatimi çekmiş ve sözlüğe kalite-renk katan yazardır. Keşke gelse şu sıralar :(
  • Kendi nick altına saçma sapan entryler yazan yazar.
  • Düşün. nasıl yok edeceğiz, bizi yok etmeden hasedi? Düşün.
  • Unutma. Yazılan ne olursa olsun, kirletir beyaz bir sayfayı. Senin sayfana kimlerin yazacağına sen karar veriyorsun. Yırtıp atamadığın sayfaları boşa kirlettirme. Unutma.
  • Unutma. Kalabalığı sevmiyor olman, kalabalıktan biri olmadığın anlamına gelmez. Karanlığı sevmemenin, karanlıkta olmadığın anlamına gelmediği gibi. Unutma.
  • Uzun zamandır kayıp kendisi. Daha önceleri nickaltı girmiştim kendisine ama sildim sonra. Sözlüğe ilk geldiğim zamanlar çok iyi bir arkadaş oldu bana. Sohbetini çok özledim.
    Umarım iyidir, mutludur.
    Belki geri döner ve döndüğünde birazcık yüzü güler diye bunu buraya bı rak tım.
  • arada uğra özletme desem boş laf mı olur. şimdi burdan gidiyorsun ya, hiç özlem dolu sözcükler bekleme, yanlış anlamazsan da siktir git. kafamız karışıktı falan ama iyiydik anlıyoduk birbirimizi. şimdi sana elveda desek ayıp, hoşçakal desek, hoşça kalamazsın zaten. hayatta tek bir amacın var, özgür olmak. o da buralarda sana yasak. anlayacağın ne kadar uzaklaşırsan uzaklaş yer değiştirmen sıfır olduktan sonra bi bok değişmeyecek stabil hayatında. şimdi sakın bana "ne içindeyim zamanın ne de .." falan diye edebiyat kasmaya falan da çalışma. bu arada her şeyi bilinçli yaptığına inanmıyorum, bir bilincinin olduğuna dahi inanmıyorum hatta. hatta bütün bu yazdıklarımın koskoca bir yalanın en küçük ve gözle görülür tek parçası olması dışında umrumda olan başka bir şey de yok aslına bakarsan. aslına bakarsan sen hiç olmadın amatör insan.
  • annem öldü benim. babam başka bir kadınla evlendi. annem sağken de babam o kadınla görüşüyordu. sonumuz olacak arsızlık akrabam benim. uzaktan. değişik bir adamım ben. bir gün bir düğünde karşılaştık. tanıdığın tanımadığın herkese selam veriyorsun ya. ben hiç sevmem o işleri. iş olsun diye gittim zaten düğüne. abilerimle falan görüşürüz belki diye. istanbulda yaşıyor onlar. ben yaşamıyorum. çekildim bir kenara, dış görünüşlerine göre yargılamaya başladım milleti. severim böyle değişik şeyler yapmayı. dedim ya değişik bir adamım ben.
    benden başka bir köşede yalnız başına sigara içen birisi daha vardı. sonumuz olacak arsızlıkmış. aramızda bir fark vardı ama. her geçen ona selam veriyordu. ya da o geçenlere selam veriyordu. tuhaf bir selamdı ama bu. tanıdığı birini görünce tebessüm beliren ve gözleri parlayan o adam, tanıdığı gittikten sonra nefretle bakıyordu etrafına. acaba dedim bana nasıl tepki verir. gitsem mi yanına gitmesem mi? biraz daha izlemeye karar verdim.
    neden sonra gittim yanına, sanki çok iyi tanıyormuşum gibi selam verdim. aldı selamımı yeni bir sigara yakıyordu. bana da uzattı bir dal. çok içiyorsun dedim uzattığı sigarayı alırken. seviyorum dedi. bir garip söyledi ama bunu. ses etmedim. hiç konuşmuyordu benimle. başkası olsa hal hatır sorar. naptın okul nasıl gidiyor falan filan bissürü boş kelam ederdi. etmiyordu adam. iyice ilgimi çekmeye başlamıştı. sigarayı da bir değişik içiyordu. lan dedim gerçekten seviyor heralde.
    İçmeye gittik düğün sonunda. Sadıç mı ne var ya. O götürdü. Beleş içkiyi asla hayır demezdim. Lan dedim inş. O da gelir. Gelmedi.
    Bir duble kendime, bir duble gelmeyişine içtim. Tam kendime bir duble daha içecekken o da geldi, oturdu yanımıza. Bir selam verdi. Değişik içti rakıyı da. Konuşmamaya devam ediyordu bu sırada. Bir duble sek içiyor, bir duble su ile, bir duble şalgamla. O içtikçe ben de içtim. Bir süre sonra konuşmaya başladı. Sen neden hiç konuşmuyorsun diye sorduğum sorudan sonra. Yazıyorum ben dedi.
    Ne yazıyorsun falan, alakam olmayan saçma sapan soruları sırf konuşsun diye sordum. Anlattı burayı. Buraya yazdıklarını. Birkaç tane yazdığını da okudu bana. Tabii ki hll krdşm çk gzl yzmşsn dedim. Harbiden güzel yazmıştı. Derdini güzel anlatıyordu. Ya da kafam güzel diye öyle geliyordu bana. En çok üç- beş üstte yazdığı entariyi beğendim ama.
    Hani yanınızda yazısı güzel olan birisi bir şeyler yazdığında sizin de yazasınız gelir ya. Öyle oldum bende. Vaaay be ne güzelmiş dedim. Ben de gelebilir miyim? Ben de yazabilir miyim orada? Al dedi benim hesabım senin olsun. Adını değiştir ama. Ben de amatör insan yaptım adımı. Sırf yazdıklarına uysun diye.
    Birçok şey yazmış, ama hiçbirini paylaşmamış. Kenarda köşe de duran şeyler. Bir kısmını direkt paylaştım sizinle gönder butonuna basarak, bir kısmında oynama yaptım.
    Geçenlerde ulaştı bana sonumuz olacak arsızlık biraz fırça attı. Sonra da özür diledi. Aslında sonuna kadar haklı olmasına rağmen özür diledi. O özür diledikçe ben üste çıktım. Klasik kötü adam muhabbeti işte. Burada sert bir dille size yazdığım her şeyi daha önce kendime yazmıştım. Zaten pek beceremiyorum yazmayı.
    Benim yaptığım hataları yapmayın diye yazdım çoğu şeyi. gereksizmiş ama, onu anladım.
    Zamanında bir çok insandan değil, herkesten vazgeçmiştim bir kişi için. Vazgeçtiklerimi de yanına alıp, benden vazgeçti, bir zamanlar vazgeçilmezim olan. İyi oldu ama, şimdi bir allah kulu üzemez beni. Üzülmek çok saçma zaten. Şöyle eğri uturup, geriye yaslanıp derin bir nefes aldıktan sonra, doğru konuşacak olursak, her halinize şükretmeniz lazım. Ne dertler var aq.
    Son söz: bir çok şey yazdım buraya kısa zamanda, yalanlar, gerçekler, övgüler, yermeler, iğnelemeler. Kırılan eden olduysa maldır. Burası sosyal bir mecra arkadaş iplemeyin bu kadar.
    sonumuz olacak arsızlık sana bir selam.
    hüzün sana bir özür. Harbi iyi insan. Saf, temiz kalpli. Büyük bir özürü hak edecek kadar. Ben pek özür dilemem aslında, her şeyi bilinçli yaptığım için. Bu özürü senden dilemezsem üzülürmüş sonumuz olacak arsızlık, üzmeyin o adamı.
    Size faruk var evlenmeyi hak eden tek adam demiştim ya daha önce. Faruk o adam işte. sonumuz olacak arsızlık.
    Evleniyor zaten. Güzel adam. Süt kardeşim benim. Çok geç karşılaştık be adam.
  • "Meyvesi olan ağacı taşlarlar" sozunun hakkini veren, tasladigi agacin kendisini savunmasini beklemeyecek kadar umut dolu, yazdigim #93114 numarali entryde kendisine tesekkur ettigimi dusunecek kadar iyimser, benim 5 yasinda oldugumu tahmin edecek kadar birikimli, bana kuzenler a.ş yonetim kurulu uyeligini layik görecek kadar gönlü bol, benim gibi sinirli bir kusa "aferin" diyecek kadar alcakgonullu, fedai olmak icin henuz kucuk oldugumu soylerek bana yol gosterecek kadar kalbi sevgi dolu bir blog sozluk uyesidir.
    Daim olsun!
  • '*'
  • Kafası güzel lu an bulaşmay n.
  • hoşgelmiş.'*'
  • geri döndüğüne sevindiğim yazar. '*'
  • Allah hep yardımcısı olsun inşallah...
  • yarım kalmış b1r kavgamız var güzel insan, içilmemiş aystilerimiz...
    amatör ruhunu kaybetmeden uğra buralara.'*'
  • neden herkes gidiyor anlamadim. daha mesajına cevap vericektim ben senin bunu görüyorsan geri dön cerkesler adina..
  • Benimdir. Evet arkadaşlar. Sanat diye bir şey varsa eğer, bu kelimeye yüklediğiniz anlamlar dahilinde, en büyük sanatın insan olmak olduğunu bilmeyenlere selam ederekten yazıma başlıyorum. İnsanları iyi veya kötü diye yargılamıyorum. Herkesin kendi kafasını yaşadığı, herkesi amatör bir sanatçı olarak görüyorum bu küçük sahnede. Her amatör sanatçının olduğu gibi onlarında hataları olabileceği gerçeğini benimsedim. Mutluyum. Sevmediğim bir sanatçı kesinlikle yok, sadece sanatlarını icra ediş tarzları hoşuma gitmiyorsa dinlemiyorum. Baktım konuşmak, bir şeyler söylemek konusunda ısrarcı ise, yeni sekmede açıp, sesini kısıyorum. Örnek aldığım bir çok sanatçı var ve bu liste bir hayli kabarık olduğu için bu tarafa selam vermeden geçiyorum. Madem başlık benim, kendimden, bende olan diğer well-known amatör sanatçı(!)ların özelliklerinden bahsedeyim madem. Haluk leventin samimiyeti var bende. Verdiği sözleri tutuşu, halkın adamı oluşu. Yıldız tilbenin derdini yazıya döküşü, yüreklere dokunuşu var. Azer bülbülün hissedişi, yaşayışı var, aleme meydan okurken, ilk defa televizyona çıktığındaki beyefendiliği var. He birde mecnun diye bir adam var(dı), hortlamış naaşı olduğum. (Bu sanata dahil mi bilemiyorum ama seviyorum bu sözü.) Yetimhanede büyüyen doğuşa, bir yetimhanede yapılan şiddeti utanmadan soran insancık's'lara karşı, doğuşun öfkesi var. Sövmemesi, söylememesi gerektiğini bilerek öfkesine yenik düşmesi var. Sinir var bende. Hakan pekerin beşiktaşlılığı var. Feridun düzağacın külü, ceylan ertemin manyaklığı, rap tayfanın asiliği. Bir karışık kafa var, güzel de biraz. Oğuzhan özyakup bileği var azıcık.
    Noktalama işaretlerine dikkat ederek okuyun.
    Jose ve saramagoya selamlar olsun.
    Ekstra ve gereksiz bilgiler.
    Kaybetmekten korkanın kaybedeceğini düşünüyorum. Kırmamak için kırılırken, kırıldıkça, insanların gözünde, küçüldüğümün farkında, haklı isem susmayan biriyim. Dayak yemeyi severim, kesinlikle tavsiye ediyorum. Haklı iseniz susmayın. Sonu kavga dahi olsa gidin dayağınızı yiyin veya atın *tercihinize göre*.
    Kelimeleri çok seviyorum, sezer kelimeler benim demeseydi, kelimelerin kesinlikle benim olduğunu iddiaa ederdim. Aranızda üç beş sanatçıyı seviyorum, merak etmeyin haberleri var. En güzel yerlerinden öpüyorum onları.
    Bir ekstra not.bir selamda, benimki kendini övmek değil kendini bilmek coolluğu diye sağda solda ahkam kesen, yazarcıkslara, kendini bilmek böyle olur. Şöyle yakışıklı, şöyle güzelim, şunlar şöyle dedi, şunlar böyle dedi şeklinde kendini öven amatör insancıkslar, sizleri sessize aldım. Güzel, yakışıklı, uzun boylu veya götü büyük olmak sanata dahil değil, yine sizin yüklediğiniz anlamlar dahilinde.
    Ah ulan yazacak çok şey var ama güzel kelimeler, güzel kafamı pekte sağlıklı bir ruh hali içinde terk etmiyor bu aralar. Ama o günlerde gelecek.
    Geçeceeeeek bütün bunlar geçecek.
    İnanmaaaa yalan hepsi sevgilim. :***
    Üç kuruş fazla kazanmak için kelimelerle bozamam aramı.
    Dönmeli artık devran, şeytan kazanamamalı.
  • bu yazar var ya bu yazar. bu yazar ne anasının gözü. ne uyanık, ne manyak bişi bu yazar.
  • sonunda arsızlığa kavuşmuş, yeni nick hayırlı olsun.'*'