akşama bir şiir bırak

  • kirpi gibisin çocuk
    her tarafın diken
    kim elini uzatsa
    delik deşik.

    üstelik sen de kan içindesin.
  • bir adın kalmalı geriye
    bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
    aynaların ardında sır
    yalnızlığın peşinde kuvvet
    evet nihayet
    bir adın kalmalı geriye
    bir de o kahreden gurbet

    sen say ki
    ben hiç ağlamadım
    hiç ateşe tutmadım yüreğimi
    geceleri, koynuma almadım ihaneti
    ve say ki
    bütün şiirler gözlerini
    bütün şarkılar saçlarını söylemedi
    hele nihavent
    hele buselik hiç geçmedi fikrimden
    ve hiç gitmedi
    bir topak kan gibi adın
    içimin nehirlerinden
    evet yangın
    evet salaş yalvarmanın korkusunda talan
    evet kaybetmenin o zehirli buğusu
    evet nisyan
    evet kahrolmuş sayfaların arasında adın
    sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı
    bu sevda biraz nadan
    biraz da hıçkırık tadı
    pencere önü menekşelerinde her akşam

    dağlar sonra oynadı yerinden
    ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca
    sen say ki
    yerin dibine geçti
    geçmeyesi sevdam
    ve ben seni sevdiğim zaman
    bu şehre yağmurlar yağdı
    yani ben seni sevdiğim zaman
    ayrılık kurşun kadar ağır
    gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
    yine de bir adın kalmalı geriye
    bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
    aynaların ardında sır
    yalnızlığın peşinde kuvvet
    evet nihayet
    bir adın kalmalı geriye
    bir de o kahreden gurbet
    beni affet
    Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç

    -ahmet hamdi tanpınar
  • Bir gece başımızı alıp gitsek diyorum
    Bir deniz kenarı mı olur
    Bir dağ başı mı olur
    Kaçsak bu kalabalıktan
    Bir yer bulsak kendimize
    Düzenli yaşamalardan uzakta
    Bir yanımızda şehrin ışıkları
    Bir yanımızda kucak dolusu yıldızlar
    Orada hiç yemesek hiç uyumasa
    Hiç düşünmesek yarını
    Sonra unutsak sıkıntısını günlerin
    Gecenin karanlığını
    Sonra bıraksak kendimizi sevgiye erdemliğe mutluluğa
    Her nefes alışta duysak yaşadığımızı
    Sonra kaybolsak bu özgürlükte
    Bu hazda
    Bu derin aydınlıkta
    Sonra sabah
    Sonra paydos
    Sonra kurtuluş
    Sonra ölüm
    — Ümit Yaşar Oğuzcan