kendi aklımda bir yolculuk


  • Dışarıda fırtına var. İçimdeki fırtınadan sönük bir fırtına, içim kadar üşümüyor ellerim ve yüzüm. Kimseye söyleyemediğim bir şey, hava kadar soğuk kar kadar temiz bir söz, kimseye kendime bile söyleyemediğim bir söz. Ben bu sözü bütün hayatım boyunca boğazımda ateşten bir yumru olarak taşırım. Hem zaten alışığım hayallerimi gerçekleşmiyor olmasına. Sen benim gerçeğe en yakın hayalimsin. Ben bunu hayatımın sonuna kadar taşırım seni de onunla gittiğim her yere yanımda götürdüğüm gibi. Benim kalbim ufak sevmek nedir bilmem ben, şefkat merhamet bunlar uzak şeyler bana tüm o duyguları hisleri sana saklamışım şimdi kime gidip iyi misin diye sorarım. Kimin göz yaşını silebilirim. Saatlerce bıkmadan usanmadan kimi dinleyebilirim. Benim kendime tahammülüm yok. Olduğum kişiden başka hayatta kalma şansım yok, iyi bir insan olmak artık gerçekleşmeyecek bir hayal gibi duruyor Kuzey Yıldızının kenarında. Ne zaman yürüsem o yolda o ışığa doğru içimi yiyip bitiren bir düşünce oluşuyor. "Kimse için iyi biri olma!" sen? sen işte benim iyi biri olabileceğime inandıran tek kişiydin. Şimdi bana o ihtimali geri verebilir misin? Şimdi bana güzel bir hayat yaşama isteği verebilir misin? Bir meyhane masasında bitmeyen, ya da insanların yürümediği köşelerde elimde bir şişe şarapla bu boktan hayata veda etmemem için bir sebep verebilir misin?