engelleme seçenekleri
uzun yıllar aralıksız çalışan birisi olarak hiç beklemediğim bir anda sebepsiz yere işten çıkarıldım.
8 yıldır emek vererek bir yerlere getirdiğiniz iş sizin elinizden alınıyor ve hadi yoluna deniyor, insana en çok dokunan tarafı ...devamını oku
8 yıldır emek vererek bir yerlere getirdiğiniz iş sizin elinizden alınıyor ve hadi yoluna deniyor, insana en çok dokunan tarafı ...devamını oku
uzun yıllar aralıksız çalışan birisi olarak hiç beklemediğim bir anda sebepsiz yere işten çıkarıldım.
8 yıldır emek vererek bir yerlere getirdiğiniz iş sizin elinizden alınıyor ve hadi yoluna deniyor, insana en çok dokunan tarafı verdiğiniz emeklerin bir çırpıda silinip atılması oluyor.
ilk zamanlar sözel olarak tatil modundayım havasında olsanız da ilerleyen haftalarda anlıyorsunuz ki ilk zamanlar daha çok etkileniyorsunuz, zaman ilerledikçe buna alışıyorsunuz. işsizlik maaşınız varsa bu geçiş dönemi daha kolay atlatılabiliyor, işin kötü tarafı ülkece bir ekonomik kriz havasında olmamız, evet bazı işler var ama onca tecrübeden sonra, ya siz beğenmiyorsunuz ya da bu iş size fazla diye red ediliyorsunuz.
bu süreçte insanı psikolojik olarak ayakta tutan şey
1- ailenizin size olan desteği
2- sevgilinizin/eşinizin size olan desteği
3- pes etmeden iş arayışına devam etmeniz
4- borcunuzun harcınızın olmaması ve sabit giderlerinizin ya çok az ya da hiç olmaması
geleceğe dair plan yaparken önce bir iş bulayım diye ön şart koşmadan duramıyorsunuz, en berbat kısmı da bu
hmm bir de yaşınız benim gibi 37 ise; bu saatten sonra ya iyi bir iş bulurum ya da kendi işimi yaparım ama ne iş yapsam diye düşünüyorsunuz.
son olarak ileride çocuğum olursa ne yapar ne eder devlet memuru olmasını sağlarım, eğitimini buna göre yönlendiririm diye düşünüyorsunuz, 2000 yılından itibaren 2 sefer ekonomik krizler bahane edilerek işten çıkartılmış birisi olarak, bu ülkenin en şanslı çalışan kesimi devlet memurları, işle ilgili hiçbir konuda şikayet etmeye haklarının olmadığını düşünüyorum, şikayet eden varsa gelsin özel sektörde çalışsın, tüm şikayetlerini unutup koşarak devlet memurluğuna dönecektir.
8 yıldır emek vererek bir yerlere getirdiğiniz iş sizin elinizden alınıyor ve hadi yoluna deniyor, insana en çok dokunan tarafı verdiğiniz emeklerin bir çırpıda silinip atılması oluyor.
ilk zamanlar sözel olarak tatil modundayım havasında olsanız da ilerleyen haftalarda anlıyorsunuz ki ilk zamanlar daha çok etkileniyorsunuz, zaman ilerledikçe buna alışıyorsunuz. işsizlik maaşınız varsa bu geçiş dönemi daha kolay atlatılabiliyor, işin kötü tarafı ülkece bir ekonomik kriz havasında olmamız, evet bazı işler var ama onca tecrübeden sonra, ya siz beğenmiyorsunuz ya da bu iş size fazla diye red ediliyorsunuz.
bu süreçte insanı psikolojik olarak ayakta tutan şey
1- ailenizin size olan desteği
2- sevgilinizin/eşinizin size olan desteği
3- pes etmeden iş arayışına devam etmeniz
4- borcunuzun harcınızın olmaması ve sabit giderlerinizin ya çok az ya da hiç olmaması
geleceğe dair plan yaparken önce bir iş bulayım diye ön şart koşmadan duramıyorsunuz, en berbat kısmı da bu
hmm bir de yaşınız benim gibi 37 ise; bu saatten sonra ya iyi bir iş bulurum ya da kendi işimi yaparım ama ne iş yapsam diye düşünüyorsunuz.
son olarak ileride çocuğum olursa ne yapar ne eder devlet memuru olmasını sağlarım, eğitimini buna göre yönlendiririm diye düşünüyorsunuz, 2000 yılından itibaren 2 sefer ekonomik krizler bahane edilerek işten çıkartılmış birisi olarak, bu ülkenin en şanslı çalışan kesimi devlet memurları, işle ilgili hiçbir konuda şikayet etmeye haklarının olmadığını düşünüyorum, şikayet eden varsa gelsin özel sektörde çalışsın, tüm şikayetlerini unutup koşarak devlet memurluğuna dönecektir.
entry akışı (yeni)
klasik görünüm
-
hiperhidrozis
Saç diplerimde özellikle kulak üstü ve ense diplerine doğru alanlarda aşırı terleme yaşıyorum. hatta yaz aylarında 5-10 dk lık bir yürüyüş sonrası motoru soğutmadan durursam, bir yere yetişmek için tempolu yürürsem durduğumda kafamdan neredeyse sular akmaya başlıyor. Tempolü yürüyüp bir de klimasız kalabalık bir otobüse tramwaya filan binersem vay halime ki vay.
Yazın fazlaca terlediğim gibi kışın da buna yakın bir durum yaşıyorum, kışın daha tehlikeli kısmı, terden ıslanmış kafaya ayazı yedim mi kendimden geçiyorum, sinüzitim coşuyor, peşine fena bir soğuk algınlığı, iki gün geçmeyen baş ağrısı, grip ve devam eden nezle.
bazen aşırı heyecandan, stresten de fazlaca terliyorum, kafa bölgesi başı çekmekle, sırtım da terliyor.
maalesef tedavisi ve ilacı da yok, ameliyat diyorlar ama bence çok sakıncalı ve bir süre sonra eski haline dönüyor ameliyat olanlar.
olabildiğince kendimi kontrol etmeye çalışıyorum, spor yapmıyor isem nabzımı yükseltecek hareketlerden kaçınıyorum vs...
kolay kolay terlemeyen insanlara gıpta ile bakıyorum.
ve çoğu insan da hiperhidrozis olduğunun farkında değil.
-
tüvtürk nedir türkiye'ye neden gelmiştir
Soygun yapmak için
-
simya
efsanelerde yer alan fakat ispatlanamamış bir efsane.
ölümsüzlük iksiri, farklı elementlerden altın, zümrüt gibi değerli madenlerin oluşturulması faaliyetleri.
bildiğim kadarıyla laboratuvarda elmas üretilerek bir nevi simya işi ispatlanmıştır. başka da duymadım görmedim.
-
okuduğunuz en iyi kitap
Evde kaldığımız şu günlerde yapılabilecek en güzel aktivitelerden birisi de kitap okumak.
Okunacak kitap araştıranlara bir rehber olması açısından bu başlığı açmak istedim.
Lütfen sadece 1 Kitap öneriniz, mümkünse 240 karakterde kitabı özetleyiniz ve Kutsal Kitapların haricinde başka kitaplar yazınız.
Edit: Kutsal Kitapları yasaklamadım, dini inancı da olan birisiyim. Sadece başka önerileri daha çok görmek istedim.
Bu zamana kadar okuduğunuz en iyi kitap hangisiydi?
-
yazarkafe
üyelerine haber dahi vermeden, sessiz sedasız kapanmıştır.
-
işsiz kalmak
uzun yıllar aralıksız çalışan birisi olarak hiç beklemediğim bir anda sebepsiz yere işten çıkarıldım.
8 yıldır emek vererek bir yerlere getirdiğiniz iş sizin elinizden alınıyor ve hadi yoluna deniyor, insana en çok dokunan tarafı verdiğiniz emeklerin bir çırpıda silinip atılması oluyor.
ilk zamanlar sözel olarak tatil modundayım havasında olsanız da ilerleyen haftalarda anlıyorsunuz ki ilk zamanlar daha çok etkileniyorsunuz, zaman ilerledikçe buna alışıyorsunuz. işsizlik maaşınız varsa bu geçiş dönemi daha kolay atlatılabiliyor, işin kötü tarafı ülkece bir ekonomik kriz havasında olmamız, evet bazı işler var ama onca tecrübeden sonra, ya siz beğenmiyorsunuz ya da bu iş size fazla diye red ediliyorsunuz.
bu süreçte insanı psikolojik olarak ayakta tutan şey
1- ailenizin size olan desteği
2- sevgilinizin/eşinizin size olan desteği
3- pes etmeden iş arayışına devam etmeniz
4- borcunuzun harcınızın olmaması ve sabit giderlerinizin ya çok az ya da hiç olmaması
geleceğe dair plan yaparken önce bir iş bulayım diye ön şart koşmadan duramıyorsunuz, en berbat kısmı da bu
hmm bir de yaşınız benim gibi 37 ise; bu saatten sonra ya iyi bir iş bulurum ya da kendi işimi yaparım ama ne iş yapsam diye düşünüyorsunuz.
son olarak ileride çocuğum olursa ne yapar ne eder devlet memuru olmasını sağlarım, eğitimini buna göre yönlendiririm diye düşünüyorsunuz, 2000 yılından itibaren 2 sefer ekonomik krizler bahane edilerek işten çıkartılmış birisi olarak, bu ülkenin en şanslı çalışan kesimi devlet memurları, işle ilgili hiçbir konuda şikayet etmeye haklarının olmadığını düşünüyorum, şikayet eden varsa gelsin özel sektörde çalışsın, tüm şikayetlerini unutup koşarak devlet memurluğuna dönecektir.
-
her şeyi açıklayan en kısa söz
Hayırlı olsun
hayırlısı olsun
- pek bir şey yok