yarınki yüzün

  • Derinleştikçe derinleşen ve aynı zamanda katman katman açılan 3 ciltlik bir Javier marias Kitabı.

    imkansız sorular ve imkansız cevaplarla ne yapacağını bilemez halde bırakıyor bittiğinde ya da okuma deneyimi boyunca zaten benzer bir şekilde ele geçiriyor insanı demeli belki. Gerçek bir ele geçirilme hali hissediyor insan çünkü bu süreçte. Marias Bey’in bir sürü başka şeyle birlikte bana en çok ettiği şey şu oldu: bu adam benim zihnime, düşünce biçimime, günlük hayatıma nüfuz etti. Kişilere, şeylere, yaşama bakış açımı bambaşkalaştırdı. Ki bu, insanın kişisel tarihinde belirli bir dönemin köşesini kıvırıp derin bir nefes aldıktan sonra yola devam edebilmesi bakımından muazzam bir deneyimdir. Az şey midir? Kesinlikle değildir.

    “Sonunda bizi mahvedecek olan ve gerçekten de mahveden kişinin bizi mahvedeceği uzun vadede nasıl anlaşılmaz? Komplosu, entrikası, çevirdiği dolap nasıl sezilmez, tahmin edilmez; nefretinin kokusu nasıl alınmaz, sefilliği nasıl solunmaz; telaşsız gözetlemesi, ağır, gevşek bekleyişi ve bundan dolayı kim bilir kaç yıl boyunca bastırmak zorunda kaldığı sabırsızlığı nasıl fark edilmez? Senin yarınki yüzünü, gösterdiğin yüzünün ya da taktığın maskenin ardında var olan ya da biçimlenen ve ancak benim beklemediğim bir anda göstereceğin yüzünü bugün nasıl tanımam? ”

    “İnsanlar ihtimallerini damarlarında taşırlar; bu ihtimalleri gerçekleştirmeleri sadece zaman, dürtü ve koşullara bağlıdır.”