uyku esnasında düşer gibi olmak

  • güzel geçecek olan bir uykunun içine edilme olaylarından biridir.
  • ve arkasından uykunun hiç geri gelmeyecek şekilde kaçması...
  • (bkz: rüyada uçmak )
  • sanırım bilinçaltımızla alakalı bir durumdu. Net hatırlamamakla beraber hatırladığım kadarını aktarayım, geniş zamanda da çaplıca araştırır editlerim.
    Atalarımızın da atalarına kadar uzanan bir serüven bu. Vahşi hayvanlar, vahşi yaşam derken av olmamak adına yerden yüksekte ve kamufle bir biçimde yatmakta bulmuşlar çareyi, bir hayvanın beş çayına kurabiye olmamamak için. HAliyle ağaçlar biçilmiş kaftan. yani dallarda uyuyan atalarımız uyku anında düşmemek adına kendilerini kodladıkları ve uyku durumunda en büyük korkuları daldan düşmek olduğu için artık nasıl işlediyse nesilden nesile bilinçaltımızda insanın en karanlık ve köklü korkularından biri olarak aktarılmış. Tıpkı karanlık gibi :')
  • (bkz: hypnic jerk)
    ön uyku veya uyku sırasında düşme hissi veren olaydır. ali demirsoy hocanın kalıtım ve evrim kitabına göre ağaçta yaşayan primat atalarımızdan kalan evrimsel miras olduğu; amerikada yapılan bi araştırmaya göre ise anksiyete, stres, akşam saatlerinde yapılan ağır işler, yatağın ve yatış şeklinin rahatsızlığından dolayı kaynaklandığı savunulur.
    edit: yazım yanlışı
  • (bkz: benirlemek)
  • uyku esnasında değil de uykuya geçiş sürecinde yaşamışlığım oldu. fiziksel bedenin uyuyup zihnin geriden gelmesiyle vs vs ilişkili.
  • Anlık bir boşluğa gelir de yere yapışırsın ya öyle bir his, etkisinden uzun süre çıkamıyorum ben :)
  • Uykuya tam dalarken yaşadığım ve sebepsizce hoşuma giden durumdur. Niye hoşuma gidiyor bu yaa benim? Psikoloji servisi koridorun sonundaki odaydı dimi. Peki teşekkürler
  • Yukarıda da söz edildiği gibi psikolojik olarak atalardan kalma bir durumdur. Jung bunu toplumsal bilinçaltı kavramı ile açıklar. Halk edb. masallarda bu toplumsal bilinçaltı kavramını çok görürüz.
  • çok sık yaşadığım durumdur. ama masa başı çalıştığım iş yerinde de zaman zaman gözü açık uyukladığım için, her an gerçekten düşebilirim.
  • Bunu bir rüyanın parçasıymış gibi algılıyorsak boşlukta düşüyormuş hissi oluşur; buna hipnik seğirme denir. Beynimiz uyku için çevreyle bağlantısını keserken ortaya çıkan bir çatışmanın göstergesidir bu.

    Uykuda vücudumuz felç olmuş gibidir ve dış dünyadaki olaylara duyarsız hale geliriz. Ama kas kontrolümüz düğmeye basılmışçasına durmaz.

    Beynimizde retiküler aktivasyon sistemi adlı bölge nefes alma gibi temel fonksiyonları kontrol eder ve tetikte olma duygusunu hissettirir bize.

    Öte yandan görmeyle ilgili ventrolateral preoptik çekirdek (optik sinir önündeki bölge) ise yorgunluğu düzenler.

    Uykuya dalma sırasında retiküler aktivasyon sistemi vücudumuzun kontrolünü elden bırakırken ventrolateral çekirdek denetimi ele alır. Bu yavaşça kısılan bir lamba düğmesi gibidir, ama her zaman pürüzsüz işlemeyebilir.

    şeklinde konuya açıklık getirilmiştir.

    Kaynak BBC