sözlük yazarlarının şiirleri

  • Bir zaman olmuş "o"nu dilime pelesenk edeli
    "O"na hazırlıyormuş gibi çay demleyip
    "O" varmış gibi içiyorum.
    Beğenmediysem o gün kendimi
    "O" beni öpmüş gibi hayal edip güzelleşiyorum.
    Beceriksizce gitarı elime alıp
    "O"nu içeren şiirlere besteler yapıyorum
    Şarkılar söylüyorum.
    Saatlerim hep "o"nu vuruyor
    Ya buluşmaya çeyrek var
    Ya buluşalı çeyrek geçmiş
    Kaşım, gözüm, ağzım, burnum
    Sağım, solum "o"
    Nefes diye aldığım bile "o"
    Bence güneş bile "o"nun yanında
    Daha parlak
    Daha büyük
    Hatta güneş
    "O"nunla yarışmaya niyetli gibi gösterişli
    Günler "o"
    Esen rüzgar "o"
    Yaşamaya dair umutlarımın yükünü çeken "o"
    Ilgıt ılgıt esen yel de burnuma dolan koku "o"
    Sizin toprak rengi dediğiniz
    "O"nun gözleri benim için
    Tan yeri kızıllığı
    "O"nun aşkının ateşi
    Gelin iki hasbihal edelim
    "O"nlu cümleler kurayım size
    Başka birini duyurmayacaksanız kulaklarıma
    Sır tarifli "o"nun sevdiği şeyler ikram ederim size
    Kırk yıllık hatırlı kahveler içelim sizinle
    Ben size "o"nu anlatırım
    Hatta siz de sevebilirsiniz "o"nu
    Gelin baştan anlaşalım
    "O" benim kimseye vermem
    Alın en bi sevdiğim rujumu
    Toplamak uğruna ayağımda izleri olan kabuklarımı da
    Ve hatta paramı bile veririm size
    Daha isterseniz
    El örmesi hırkam da sizin olsun
    Kalbim, ruhum "o"nunla yanarken ben üşümem
    "O"nun adını ezber ederken dilim
    Karnım doyuverir
    Bunlar da bir şey mi?
    Ölmek bile kötü değil
    "O" varken
    Kötü olan "o"nsuzluk
    Bir kere "o"nsuz kaldım sanmışım
    Yanlış anlayıp
    Aklım, kalbim, beynim çıldırdı hep
    Kirpiklerim, saçlarım ve hatta
    Akciğerlerim bile isyan etti
    "O"nun sesini duydular da inandılar
    "O"nsuz kalmadıklarına
    Süt liman kesildi ortalık








  • Hava serin
    Mevzu derin
    En sevdiğim yerin
    Kara gözlerin
  • Aslıyı sevmiş kerem
    Aslı vermemiş bi'kerem
    Kahrından verem olmuş kerem
    Ben böyle aşkı sikerem
  • Bir çocuğun avuçlarında saklıdır hayat;

    Durmak nedir bilmeyen topaçlar misali,

    Kaygısız düşler eşliğinde

    Biraz hoyrat her dem rahat

    Bir çocuğun avuçlarında saklıdır hayat;

    Küçük göletlere salınan gemiler misali

    Öyle engin öyle rahat

    Ve yağan karlara inat

    Zemheri soğukta bile tatlıdır hayat

    Bir çocuğun avuçlarında saklıdır hayat;

    Özgürce uçan kuşlar misali

    Öyle dingin öyle rahat

    Ve bir çikolatayla şenlenir hayat

    Bir çocuğun avuçlarında saklıdır hayat;

    Kaybolan yılları bulmak misali

    Öyle güzel öyle sıcak

    Ve uçsuz buçaksız uçurumlara inat

    Bir bohça oyuncağa sığar hayat

    öyle güzel sarı sıcak….
    MEHMET DEMİR-GÖLGELER
  • Dingin bir denizdir sisler ardında kalan,
    Ve maziye diş bileyen hoyrat zaman,
    Sen de git ardın sıra bakmadan
    Ey şehir sorma artık kaygıdan ve kederden
    Ve hicran dolu günden,
    Bir teselliydi arta kalan,
    Ve kaygısız yolculara gebe hüzün dolu gönlüm
    Tasalanma
    Ben çoktan unuttum…..
    Mehmet DEMİR-GÖLGELER
  • henüz şiire rastlayamadığım başlık. şiirimsiler, fakat şiir değiller.

  • inanılmaz bir yaşam isteği ve
    inanılmaz bir ölüm isteği ile
    aynı çatıda nasıl barınır ruh?

    şiddetli geçimsizlik hakim ruhuma
    tek celsede boşansam kendimden
    ardıma bakmadan kaçsam...

    içimde erimekte olan masumiyetten,
    kaybettiğim her saf parçadan
    özür dilesem, benden..

    adaleti arayan gözlerimi kapatsam
    içinde boğulmadan, kaçsam
    uzak bir kıyıda
    kendi kırıklarımı toplasam
    en dibinden denizin
    batık gemiler misali
    kaybolan...

  • Gecelerden biri
    yalnızlığın manzarasında üşüyorum
    geceden de kara içim
    yıldızlar parlamıyor ayrıca
    gök taşı düştü yine hayallerime
    hayalsiz ve hayatsız ben
    yaşama tutunan bağlarımı düğümlerken

    yalnızlığın manzarasında üşüyorum
    insanlar açmıyor artık kapılarımı
    kilitlerim yıllandı
    ellere uzanmıyor ellerim, ellerdeyken
    çatıları olmasa bu şehrin
    yüzleşemezdim gök yüzümle
    karanlıklar içinde kaldığım aydınlığı,
    keşfedemezdim..
  • Ilkokul 1. sınıfta annesine yazmış olduğu şiirin
    "Evimizin meleği
    Uçan kanatlı kelebeği" dizelerini henüz okumaya başlamışken babası tarafından hunharca makaraya alınan yazarın başkaca eseri bulunmamaktadır.
  • ama
    hep bir ama
    seviyorum ama
    özlüyorum ama
    gel ama
    gitme ama
    sev ama
    ama varsa cümlenin içinde
    öncesinde söylenilen onca güzel söz anlamsızlasır kendi içinde
    koşul girer işin içine
    oysa koşulsuz sevmeli insan insanı
    amasız fakatsız lakinsiz
    daimalı sevmeli ama hep bir ama
  • Hale
    Düşünüyordum da, yaşamak; ya iliklerine kadar acıyı ya da dibine kadar aşkı tattığında hissedilir en çok.
    Ya ölüm kendini hatırlatırken, ya da sen sürünmeye razıyken.
    Ya tüm gözler üzerindeyken, ya da sözler bile seni terk etmişken.
    Ya bitmesini dilersin, ya da sadece ağlamayı kesersin.
    Güneşin halesine girebilmek için tırmanmaktan yorulmuş, pes edip cehenneme düşmüştüm.
    Güneşe ihtiyacım olmadığını ise ancak ışık hüzmene tutulduğumda görmüştüm.
  • yok
    yoklar sardı dört yanımı
    duvarlar dahi çekildi hayatımdan
    yok
    yoklar, kalbimden sevgiyi çekip çıkaran
    yoklar kalbimi kaldı mı bir tek kırıntı diye
    yok olsalar ne değişir
    yok değilken de mutsuzdum ben
    ağlıyorum,
    kalbimden çıkan sevgiden sonra
    kalan boşlukları doldurmak için yaşlarla
    yoklar, yok oldu hatıralar
    geriye kalan sadece ağrı sızı
    ve iç acıtan duyumlar
    (bkz: 2012)
  • kelimelerin hepsi söylendiyse yeryüzünde,
    farklı zamanlarda ve farklı yüzlere
    o zaman söylendi diye kabul edilmez ki bence.
    her sözü herkes söylese
    her sözü herkes duysa, görse
    vazgeçmek gerekir mi?
    kelimeler tükenmedi ya söylenince,
    zaten yaratılmış değil miydi hepsi
    kullanıp atılmadı ki, kirlenmediler bile.

    (bkz: kelimelerim)
  • Sevdalıyım
  • Dönüş
    Çürümüş tahta penceremin pervazında
    kurumuş ekmek kırıntıları
    umutla beklediğim güvecin
    yine yok

    Aç artık perdelerini
    iki sahnelik bu oyunda,
    sende sıra...
    pencerendeki beyaz güvercini yolla
    benden çaldıklarınla...
    sonra dans et yalnızlığınla,
    öldüresiye.

    iki seçeneğim kaldı
    boşluklarını dolduramadığım hayatımda.
    az kullanılmış olanını seçeceğim.
    ve neden ölümü her düşündüğümde
    aklıma gelişini,
    kimseye söylemeyeceğim

    11.03.2002
  • Şimdilerde bir söz var, işte:
    Diyorlar ki " aynı benim gibisin "
    Zorlama diyesim geliyor, neyse tutuyorum kendimi
    Ya sen tanımıyorsan, ya bilmiyorsan kendini.
  • YILLAR VE YOLLAR SONRA

    Yıllar ve yollar sonra me/selâ âh ki, kırışmış tenim, tükenmiş gücüm,
    Anla ki, ne doğmuşum, ne gençmişim ne de bir tanesinin en güzeli…

    k.kız
  • Oysa yetiyordu bana,
    Çay koymak büyükçe bir bardağa.
    Yakmak sigaramı,
    Kapatmak gözlerimi karanlıkta.

    Oysa yetiyordu bana,
    Bir yılın her hangi bir vaktinde.
    Bir mey sesinde düşünmek,
    Memleketimi, insanlarımı.

    Oysa yetiyordu bana,
    Ne dündü ne bu gün
    Her an nefes almak gibiydi
    Kapatmak kapısını kalbimin.

    Oysa yetiyordu bana
    Sebep aramak yaşamak için,
    O kadar içten gülmeseydin
    Nasıl görebilirdim güneşin doğuşunu !

    Bu şiiri yazdığım kız evlendi gitti arkasında bu şiir kaldı, hayat.
  • Âh, şimdi ben..
    bir ülkeyi
    özgür kılabilir miyim?
    ellerimle
    kanatlarını incitmişken
    iç baharımdaki
    o narin kelebeğin?
    Âh, şimdi ben….

    kibritçi kız
  • Bir kadın ölüyor diyorum, bir kentin orta yerinde,
    Ve bir kent ölüyor diyorum, bir kadının göğsünde....

    kibritçi kız
/ 4