mürteci

  • irtica işiyle uğraşan kimse.

    "işte ben baş mürteci'im, gelsin işitsin dünya!
    Hem de baş mürteci'im, patlasanız çatlasanız!
    Hadi kanununuz assın beni, yahud yasanız!"

    (bkz: asım) (bkz: safahat)
  • Türkçe karşılığı gerici olan kimse.

    Misal az önce belediye otobüsünde denk geldim. Yakasız gömlek giymiş, kafasında takke, altında da kendilerine has şalvar. Sakalı da unutmayalım. Yani geçmişin giyim tarzını, kılık kıyafet adabını benimsediğini gösteriyor bize. Belki sorsan amerikan mali kot pantolon mu giyseydim yani? Diye cevap verirdi. Belki, müslüman boyle giyinmeli, gavura özenmemeli falan diye de döşenirdi. Bu arada yaşı tas catlasın 27.

    Ayağındaki spor ayakkabıları markaydı. Muhtemelen rahat ettiriyor. Elindeki akıllı telefonu samsung.

    Düşünsel boyutta ne aşamadalar bilemiyorum, ama sekilcilik konusunda bile sıçmış durumdalar. Daha görseli tutturamamislar, zihinler ne durumda allah bilir.

    Evet ben de kosa kosa geldim, buraya yazdım.


  • neyin irtica olarak değerlendirildiği subjektif yargılara bırakılmamalıdır, fakat, kitabi olarak konuşursak her türlü gerici faaliyetiyle uğraşan kimseye verilen addır. eğitilmelidir. gericilik iyi bir şey değildir. insan kendini geliştirmek, gözünü açmak, ayak diretmemek, atalarımdan böyle geldi böyle gitmelidir kolaycılığından kurtulmak zorundadır.

    pratiğe dönersek bu tabir Türkiye'de dinci kesim için kullanılmış, kullanılıyor. bana kalırsa o haliyle doğru. bir şeyci insan gericidir. leninist insanın da gerici olduğu söylenebilir.

    ha dindar insan eğer gelişime açıksa elbette ilerici sayılabilir.

    (bkz: genelgeçer yargılar)
    (bkz: ne kötü)