insanı yoran şeyler
-
insanı en çok değer verdikleri, kaybetmemek adına çabaladıkları yoruyor. -
ben'deki öteki -
Anlayışsız insanlardır kesinlikle. Anlattığını anlamayan, kendi kafasında belirlediği şeyleri doğru olarak gösteren insanlar. -
Raki. Ozellikle kavunla ictigimde karacigerim yoruluyor. Uzun zamandir rakinin yaninda tatli seyler yemiyorum ki az zararla kalkayim masadan. -
insan zaten kendini yoruyor en başta. mesela kendinden daha fazla bir şeye değer veriyorsan bu sorun değil lakin ona yakın bir değer görmüyorsan bitmek tükenmek bilmeyen bir yorgunluğa hoş geldin. bu bir insan olmak zorunda değil, bir eylem de olabilir. beklentilerinizin ve çabalarınızın karşılığını alamazsınız, misal. yine yorgunluğa hoş geldiniz. -
Bazen hiçbir şey yapmamak da yorar insanı. Düşünürsün, sürekli sorgularsın dünü, bugünü, geçmişi. Sonra bakarsın etrafına; ben kimde ne kadar kalmışım, kim bende ne kadar kalmış diye. İşte bunun cevabı daha da yorar seni... -
dert duvarı olmak -
Cahile laf anlatmak -
eski sevgili -
Olmayacak işlerin peşinden koşmak gayet yorucu bir olaymış biraz geç oldu ama öğrenmiş oldum. -
Bu aralar sadece ev işi yoruyor... Kemiklerim sızlıyor yorgunluktan. Karantina bit artık.. -
Hiç anlaşılmamış ve anlaşılmayacak olmak. -
kişinin yaşam enerjisini sömürerek, kenarda izole olup soluklanmak istemesine sebebiyet veren durumlardır.
örnek: insanlıktan nasibini almamış canlılar arasında insan kalmaya çalışmak ve insanlık kavramının istenilen anlama erişmediğini algılamak arasında bocalayıp durmak. -
Çok düşünmek.'*' -
(bkz: hayat)'*' -
(bkz: insan) -
(bkz: laf anlatmak) -
fazla ışık. (bkz: migren) -
seni hiç anlamayan birine inatla tüm kelimelerini sarf etmek.
sevmek nedir bilmeyen birine sevgini göstermeye çalışmak.
vizesi umutsuz olan dersin final sınavına geçemeyeceğini bilsen de kafa patlatmak.