güzellik

  • “güzelliklerin bolca bulunduğu blog sözlük internetin en güzel sözlüğü olarak göze çarpıyor” diye konuşuyorduk arkadaşlar ile…
    güzellik bir nesne karşısında duyulan beğeni, hayranlık, heyecan, mutluluk duygusunun kişide gülümseme ve hoşnutluk yaratması olarak tanımlanabilir.

    victor hugo “güzellik, kısa süren bir saltanattır“
    goethe “güzellik kaybolur; fazilet devam eder" sözleri ile güzelliği tanımlamışlardır.
    platon güzeli insan bedeninde ve insanın eylemlerinde arar. güzellik ile gerçek, iyi ve tanrısal kavramlarını bağdaştırır.
    modern estetiğin kurucusu kabul edilen immanuel kant ise “güzellik salt estetik bir değerdir” der.
    plotinos güzelliğin sadece duyular aleminde aranması gerektiğini dile getirmiştir.

    güzel dediğimiz şey, kendimizle bağdaştırıp, belirli bir biçimi olan kabul edilen şeydir.
    bize göre güzelse güzeldir.
    kuzgunun yavrusu ona kartal gözükür, değil mi?

    hegel’e göre güzellik idedir. ide hem doğru hem güzeldir. sanat güzelliği de tin ve tin ürünlerinden doğan bir güzelliktir.
    martin heidegger’e göre ise güzellik doğruluktur. varlıkların içindeki bu doğruluk mantıksal değil, gerçek doğruluktur.
    sokrates’e göre aynı şey aynı zamanda hem güzel hem çirkin olabilir. örneğin açlığımıza iyi gelen harika bir yemek midemizi ağrıtabilir.
    her şey hedeflenen amaca uygunsa, göreceli olarak güzeldir.
    yararlı olan nerede ise, nerede yarıyorsa orada güzeldir.

    "herkes göremese de her şeyde güzellik vardır" diye farklı bir bakış açısı getirir konfüçyüs.
    hz.mevlana "akılsız yüzü güzele, akıllı gönlü güzele talip olur. zaman yüz güzelliğini tüketir ama gönül güzelliğini arttırır" der.

    güzellik kavramı daha çok kadınlar üzerinden tanımlanır.
    leonardo da vinci’nin kadın yüzleri anlaşılmaz ve gizemlidir. kadınların yüzündeki güzelliğe gizemli bir hava kazandırmak için ünlü “sfumato yöntemi”ni geliştirmiştir.
    ovidius, kadın yüzü için ilaçlar’da kozmetik konusunu işlemesine karşın, kadını makyajdan çok erdemin güzelleştirdiği uyarısında bulunmuştur.

    güzellik anlayışı, tarih boyunca büyük değişimlere maruz kalmıştır.
    rönesans dönemi kadınlarının o dönemin güzellik simgesi sayılan beyaz bir tene sahip olabilmek için, beyazlatma iddialı kimyasalları içtiğini, beyazlatıcı krem ve pudra kullandıklarını, venedik sirüsü olarak adlandırılan ve beyaz kurşundan yapılan kimyasal sıvıyı derilerine sürdüklerini öğrenince şaşırırız.
    o dönemde kadının zayıf olması, hastalıklı veya maddi durumunun kötü olmasına bir işaretti. kilolu olması kadını güzel yapan bir özellikti.

    son yıllarda medya güzellikle ilgili düşünceleri biçimlendirirken insanları gerçek olmayan ve kısıtlayıcı güzellik standartlarını takip etmek zorunda bıraktı.
    mutluluğu vaat eden estetik ameliyatlara harcanan para o kadar fazla ki.
    gösterilen ve öğretilen güzellik, bizim beğenilerimizin ve isteklerimizin bir ürünü değil ki.
    sunulan imajlarla kendi bedenlerimiz üzerinde farklı bir algılama ve biraz da kavgalı bir ilişki içine girmemize neden oldu.

    gündelik hayattan, görsel sanatlara, edebiyata, değer yargılarına kadar ve daha birçok alanda güzellik şekil değiştirmedi mi?
    güzellik, çoğu zaman kusurları gizleyen bir örtü haline gelmedi mi?

    özellikle kadınlara yönelik kozmetik ve estetik ameliyat reklamlarının amacı kadında, içinde bulunduğu yaşamdan bir ölçüde memnun olmadığı duygusunu kamçılamaktır.
    medyanın gösterdiğinden farklı bir görüntünüz varsa güzellik kalıbının da otomatik olarak dışında kalıyorsunuz demektir.
    bazen de gerekliliktir tabi ki. güzel görünmeyi herkes ister.

    son senelerde güzel kadının “zayıf kadın” olduğu yeni güzellik algısı yerleşti.
    zayıflık moda akımlarına, toplumsal algılara ve sanata yön verir oldu.
    peki bugün medya bize kilolu kadınları güzel olarak tanıtsa, güzellik algısı hızlı bir değişime mi uğrayacak? tabi ki…
    tüketim sistemi senin bedeninden hoşlanmamanı istiyor...

    bilimsel araştırmalarda moda dünyasının direttiği güzellik anlayışını takip eden, 18 yaşından 60 yaşına kadar birçok kadın, görünümlerinden hoşnutsuz olduğunu belirtti.
    onlara basmakalıp güzellik kavramlarının peşinden koşmaktansa, kendi güzelliklerini anlamaları tavsiye edildi.
    bir müddet sonra güzelliğin dışarıdan değil içeriden geldiği bilincine vardılar.
    kendi mutluluklarını, iyiliklerini, özgüvenlerini ortaya koymanın da bir güzellik olduğuna inanıp depresyon ilaçlarından vazgeçtiler.

    kozmetik sektörü, güzellik merkezleri, tıp alanında estetik cerrahinin gelindiği nokta kapitalist zincirin önemli bir halkasını oluşturdu.
    insanlar göz rengini renkli lensler ile
    saç rengi ve ten rengini boyalar ve çeşitli işlemler ile değiştirmeye başladı.
    prp gençlik aşıları, yaşlanmaya karşı özel ilaçlar derken
    kimyasallar da tatmin etmeyince estetik sektörü giderek gelişti.

    son yıllarda önem kazanan kök hücre tedavisi ile cilt ve yüzü 10 yaş gençleştirmek mümkün hale geldi.
    kadınlara yönelik reklamlarda bakımlı kadın; gür ve parlak saçlar, yumuşak cilt, manikürlü tırnaklar ve makyajlı bir çehre ile tasvir edildi.
    filmlerde ve dizilerde oynayan kadın karakterlerin uyurken, banyodan çıkarken bile makyajlı görüntülenmeleri normal algılandı.
    güzellik faşizmini konuşmalıyız esasında…

    dünyanın en güzeli diye görülen ünlüler kimimize göre estetik ve kozmetik harikası ürünlerdir.
    burun ameliyatlarında yeni akım kızılderili burnu gibi otantik burun sahibi olmakmış bu arada.

    güzel her zaman sergilenmeyebilir. hayatta sadece görsel güzelliği hedeflerseniz, aldığınız sadece görüntü olur.
    menzil-i mâhdur ham-ı zülfi, matla‘-ı mihrdür giribânı (saçının kıvrımı ayın yörüngesidir, yakan ise güneşin doğuş yeridir)
    ey safâ-yı ‘arızundan çeşme-i hûrşide âb, şu‘le-i şem‘-i cemâlün nuş-bahş-ı âfitâb (ey yanağının mutluluğundan güneşin çeşmesine su veren ve güzelliğinin mumunun ışığından güneşe ışık veren) demiştir şairler.

    insanların en güzeli, ahlakı güzel olanıdır tabi ki. güzel ahlak, arkadaşlığı da sağlamlaştırır.
    unutmayın, arkadaşlar kaybedilmez, sadece kimlerin güzel arkadaşlar olduğu keşfedilir.
    güzel arkadaş ilk göz yaşınızı görür ve sonrakileri durdurmak ister.
    güzel arkadaşlıklar giderek artıyor sözlüğümüzde...sevgi,saygı, anlayış ve hoşgörüye dayalı.

    aşık veysel’in anlayışı nettir: “güzelliğin on para etmez, bu bendeki aşk olmazsa”.
    güzel olan sevgili değildir sevgili olan güzeldir.
    ralph waldo emerson “güzelliği bulmak için tüm dünyayı dolaşsak da onu içimizde taşımıyorsak, asla bulamayız” diye öğüt vermiştir bize.

    şems-i tebrizi “güzel bir gülü, güzel bir geceyi, güzel bir dostu herkes ister. önemli olan gülü dikeniyle, geceyi gizemiyle, dostu tüm derdiyle sevebilmektir” diyerek kendimizi sorgulamamızı sağlamıştır.
    güzel görüp, güzel düşünürsek hayatımız daha da güzelleşir.
    mutsuzluktan kurtulup bizi sevenleri mutlu etmek bizim elimizde.

    güzellik deyince akla hemen görsellik gelir ama diğer duyu organlarımızın güzellik anlayışı da vardır.
    deniz demek güzellik demektir vangelis’in müziklerinde.

    La Petite Fille de la Mer

    Conquest of Paradise

    Beautiful Planet Earth
  • Güzellik, güzel bedenden değil güzel işten doğar.
  • Sana çirkin dediler, düşmanı oldum güzelin..
  • güzelliğin on para etmez...
  • güzelliğe hayran, karaktere aşık olunur. unutmayalım..
  • Güzellik, giyinenlerin süslüğü ile oluşmaz; bilgi ve terbiye ile güzel olunur.
  • Vallahi önemlidir hocam ya.

    Bu başlıkta hiç kibarlık ypmcm smdi :-|
  • Erkek kardeşimin ablalarına hitap şeklidir. Bazen bu çocuk niye böyle oldu diye düşündürtse de mutlu eder.
  • Ne demişler
    Güvenme güzelliğine bir sivilce yeter...
  • önemlidir güzele bakmaya doyum olmaz
  • göreceli bir kavram olmakla beraber, bakan iki çift gözün neyi aradığı da önemlidir anlamak konusunda. güzel bir insan mı arıyoruz yoksa güzel bir vücut mu ? yada her ikisini de fondötenlediğine inandığımız para mı ? bu konu böyle uzar gider.
  • Hiçbir güzellik iyi bir kalpten daha parlak olmaz.
  • Bakan gözdedir
    Güzel bakan güzel görür
  • güzellik müthiş bir kudret, gülümseme ise onun kılıcıdır.
  • nedir güzellik dediğimiz?

    benim için güzel olan, sizin için de güzel midir?

    bence güzel olan sevdiğimiz şeydir. öyle ki sevdiğimizi başkaları da sevsin, güzel görsün isteriz.

    en basitinden saksıdaki bir çiçeğimiz. onun kokusu, duruşu, rengi bir başkası için fazlasıyla sıradan gelirken biz neredeyse tüm güzel duygularımızı aktarırız ona. o kadar severiz, o kadar güzel görürüz.

    fakat bazı şeyleri bambaşka bir şekilde sever ve güzel görürüz. onları başkaları da sevsin istemeyiz. yalnızca bizim olsun, bizim sevgimizle beslensin diye bencillik ederiz. tabii bunun bencillik olup olmadığı da tartışılır, sonra kıskançlık dediğimiz duygu doğar. neyse konuyu saptırmayalım.

    uzun lafın kısası; güzel olan, sevdiğimizdir. sevip de yerlere göklere sığdıramadığımızdır.
  • Her milletin güzellik anlayışı başkadır. Bir milletin güzel gördüğü şeyleri, diğer millet çirkin görür. Bu surette, zevkin milli olması lazım gelir. Esasında her milletin milli bir zevki vardır. Eğer millet, milli zevkten uzak düşmüşse, sanat sahasında yaptığı şeyler hep adi taklitlerden ibaret kalır. (Ziya Gökalp)
  • iç.
  • kalpte olmadıktan sonra illa ki fire veren şeydir...
    en güzelde hayvanların sevgisidir ayrıcadana.
  • "Akşamüstleri, gün batımları neden hem güzel hem kederlidir usta?" dedi Tagan.