geceye bir hikâye bırak

  • afrikada bir kabile reisinin 36 çocuğu varmış.. 37. çocuk doğduğunda gözlerine inanamamış, çocuk beyaz doğmuş. reis kara kara düşünmeye başlamış ve 'ulan bu karı beni

    boynuzladı ama bu çevredeki tek beyaz adam komşu köyün papazı' diye.. kalkmış kiliseye gitmiş, papazın başına silahı dayamış :

    kabile reisi : benim karıyı sen mi düzdün ?
    papaz : bunu nerden çıkardın evladım ?
    kabile reisi : benim son çocuk beyaz doğdu
    papaz : bunlar doğal şeyler evlat. bak şu keçilere anneleri beyaz, 3 yavrusu da beyaz ama 4. yavru siyah doğmuş
    kabile reisi : papaz efendi ben çocuktan kimseye bahsetmeyeceğim, sen de kimseye keçiden bahsetme.

  • bir satranç ustası maç esnasında dokuz saattir hamle yapmayan rakibine içerleyerek "ne zaman oynayacaksınız?" diye sorar. rakibinden basit görünen ancak o gergin sürecin asıl nedeni olan muhteşem cevap gelir; "sıra sizde değil mi?" işte hayat da böyledir. bir şey yapmak için sıranın sizde olduğunu sanırsınız ama sıra sizde değildir. aynı şekilde bir şey yapmak için sıranın size bir türlü gelmeyeceğini düşünürsünüz, aslında sıra size çoktan gelmiştir, fakat siz bunun farkında değilsinizdir.
  • Günlerdir aynada yüzüme bakmadım, kalkıp içime baktım bugün.

    Neyim ben dedim, insan kalmayı başabilmiş bir canlı mı?
    Yoksa insan kalmaya çalışırken insanlıktan çıkmış bir varlık mı?
    Kimim ben dedim Leyla'sını kaybetmiş bir Mecnun mu?
    Yoksa hülyalarda gezen bir Meczup mu?

    Evlerin çoğunda doğalgaz kullanılan bir kentte, böyle bir devirde nerden geldiğini bilmediğim bir tutam kömür buldum yerde ve kocaman bir daire çizdim kendi etrafıma, sivri köşeleri olmayan. Sonra simsiyah bir "DUR!" yazdım dairenin tam ortasına, sonra da kalkıp oturdum içine...

    Burası senin dedim kendi kendime, şimdi dur, dur ve düşün. Düşünme diyenlere inat düşün, sen insansın düşünmek senin fıtratında var, düşün ki gidecek yolun olsun, düşün ki yiyecek aşın olsun, düşün ki yaşayacak aşkın olsun dedim kendime, sonra sustum.

    Sonra arada bir sus dedim kendi kendime, sus ki dinlen, arada bir sus ki demlen dedim. Müzikte es'ler olmasa müzik gıda olur muydu ruha diye düşündüm sonra, güzel bir melodiye döndürmek için hayatımı, küçüklü büyüklü es'ler çizdim kömürden. Büyüklerine uyku dedim, küçüklerine isim vermedim. Usulca perdeyi çektim, yatağıma girdim, kedime sarıldım.

    Uyumasam bile dinlenirim belki dedim, belki dinlenirim, kim bilir...
  • Birkaç müzik linki bırakacağım, dinleyince otomatik hikayenizi hayal ediyorsunuz zaten.
    ...
    ...
    ...
  • herkes yazmış benimkisi oyun bozanlik olacak ama link şuralarda biryerde.
    güle güle arkadaşım | kısa hikaye denemesi
  • İşten çok geç çıktım bugün, gece eve dönerken bir kaç paket sigara alıp, eve girmeden kedili parkta geçip kuytu bankıma oturdum. Kuytu bankımız demiyorum, diyemiyorum çünkü sen daha bir kere bile bu banka benimle yada bensiz oturmuş değilsin, otursan bilirdim, hissederdim...

    Gecenin geç saati parkta oturmuş, sigara üstüne sigara yakıyordum. Üstelik market kapalı olduğu için bugün kedilere sosiste alamadım. Canım haddinden fazla sıkkın, sırtımda haddinden fazla bir ağrı, ellerim haddinden fazla uyuşuk, gözlerim haddinden fazla dolu, beynim haddinden fazla hızlı düşünüyor ve yokluğun haddini aşacak kadar haddinden fazla ağır bu gece...

    Saatlerce oturdum kuytu bankta, saatlerce düşündüm bazen boş boş bazen dolu dolu. Çok şey düşündüm bu gece, geçmişimi, geleceğimi, yaşadıklarımı, unutamadıklarımı ve seni düşündüm uzunca bir süre, hiç görmediğim yüzünü düşündüm, hiç tutmadığım elini düşündüm ve sonra uzun uzun yokluğunu düşündüm, ki yokluğun dipsiz bir kuyu misali içine kendimi attığım yokluğun ve ardından yıllardır bitmek bilmeyen hasretini düşündüm ve sonra seni haddinden fazla düşündüğümü düşündüm...
/ 2