erkeklerin detay vermekten kaçınma hastalığı

16 entry daha

  • Bir noktadan sonra çok sinir bozucu olandır. Sohbet muhabbet bir türlü ulaşması gereken sonuca ulaşmaz. En basiti Akşam eve gelince “nasılsın, naptın bugün?” E ortalama bir cevap beklersin. O da Yok. E ağızdan kerpetenle laf almaya uğraşmayı kimse istemez. “Konuş be adam!” diyesin gelir de, onun yerine “peki :)” der mutfağa gidersin. '*'
    Böyle böyle kadın sessizleşir, kendi kabuğuna çekilir. önceleri adam farketmez. Sessizlik o kadar yıpratıcı olmaya başlar ki adam fark ettiğinde çok geç kalmıştır.
    Mesela detay değil de, bir şeyler paylaşamadıktan sonra neye yarar Yanyana durmak?! Ben ki sessiz bi insanım; ben bile tahammül edemiyorsam. Diğerlerini düşünemiyorum.

    Basit bi örnek vereceğim. Siz deyin hangisi normal?

    A:adam
    K:kadın

    K:” hoşgeldiiiiiiin! Nasılsın,nasıl geçti günün?”
    A:” berbat.” Deyip kıçını dönüp yatmak yerine;

    K: “hoşgeldiiiiiiiin! Nasılsın, nasıl geçti günün?”
    A: “ berbat. İş yerinde bir arkadaşla ilgili bir problem çıktı. Canım sıkkın o yüzden. Sonra anlatırım olur mu?!” Demek çok zor değil.

    Çünkü birinci diyaloğu gerçekleştirdiğinizde kadın kafasında “noldu, ne bitti, neden, niçin, nasıl, ben mi bir şey yaptım acaba?” Diye 8 sezonluk bol entrikalı günlük tv dizisi senaryosu yazıyor. Haberiniz olsun. Üç cümle. Kadınların içindeki o kız çocuğunu öldürmeyin. Üç!
  • Ulan ben erkek mi değilim acaba?

    Ben olayı en detaylı haliyle anlatırım. Karşımdaki beni yanlış anlamasın diye en ince ayrıntısını veririm.

    (bkz: Bilemiyorum altan)
  • Bu hastalığın iki aşaması var:
    1. Aşamada günlük hayatta karşılaştığı problemlerle ilgili detay vermemek ön plana çıkar, ki bu gayet olağan ve kabul edilebilir bir tutum. olay çok basit gelmiştir konuyu fazla uzatmadan tatsız şeyleri kenara bırakmaya meyillidir.

    2. Aşamada konuşmak istedikleri konularda bile detay vermeyen insanlara dönüşürler. Bu durumda hastalık kronikleşmiş, kişi ayrıntı verme becerilerini yitirmiş olabilir. Olaylarla ilgili çok az şey hatırlarlar çünkü beyin kullanmadığı bilgileri unutmaya meyillidir.

    Bu hastalığın bir başka türevi ise, kendileri hiçbir konuda detay vermezken karşısındaki insanlardan a' dan z' ye bilgi isteyen ruh hastalarını barındırır ki aman aman evlerden uzak dedirtir, içinizde ağızlarının ortasına kürekle vurma isteği doğurur.

    ( Bu entry erkeklerin geneli için değil, bu hastalıktan muzdarip olan azımsanmayacak çoğunluğu için yazılmıştır.)
  • Konuşmaktan pek haz almadıklarını içindir.
    işi daha ileri götürüp nasılsın sorusuna bile zorla cevap verenleri gördü bu gözler. Onlarına da öyle seviyoruz. Ne yapalım?
  • ya hastalık detay vermekte değilde detay istemekteyse ?
  • çeşitli sebepleri olabilir.
    - karşı tarafın senin içsel sürecini anlayamayacağı inancı (bazen ben)
    - karşı tarafın yorumunu/görüşünü çok da merak etmiyor olmak
    - gereksiz gördüğü detayları konuşmaktan erinmek (ben)
    - sorgulanma psikolojisiyle minimum konuşarak kaçınmak
    - sakladığın bir şeylerin olması
    - canı sıkkın olmak
    - öküzün teki olmak
    ...
    ..
    .

    Ve bin tane daha bulunabilir.
  • insanın bir süre sonra keyfi kaçıyor. detay veremiyorum bazen. çünkü karşımdaki çok sıkabiliyor beni. konuyu özet geçiyorum. detay verirken bunalabiliyorum. değişebilir belki nedenler erkekten erkeğe. fakat benimki bu.
  • hastalık olarak tanımlanması yanlış olan bir alışkanlık türü.
  • sanki sorduğunuz soruyu takmamış,iplememiş de ondan doğru dürüst cevap vermiyormuş gibi hisse sebep olan eylem.
  • erkekler kadınlara göre olaylara daha basit ve daha yüzeysel yaklaştığı için olabilir. (bkz: erkeklerin detay vermekten kaçınması)
  • Detay verdikçe yeni soruların geleceğini görmelerindendir.
16 entry daha