blog sözlük itiraf

#blog sözlük sırala başlıkta ara
/ 148
  • Yine çok özledim. Her seferinde aynı yanlışı yapıyorum.
  • Şimdi ben şu anda bulunduğum yerde, bir yerin internetini kullanıyorum. Bana wireless şifresini veren de o "yerin" sorumlusu. 2 haftadır evde değildim. Bu akşam eve döndüm bir de ne göreyim?

    ************* wireless şifresi denişik!!!!111!! *************

    Akşamın 8'inde modemi tutup eve getiremezdim. Allah'dan bilgisayardan falan anlıyorum. Gidip soramam da tekrar şifre ney diye. Belli ki ya benden dolayı ya da diğer o "yerin çalışanlarından" dolayı değiştirmiş. Adam evinde. Neyse dedim gece 3 de gidip modemi alıp geleyim. Çünkü ethernet kablosuyla modem paneline girip wireless şifresini öğrenip modemi geri götürecektim. Ama duramadım sözlük. Yapamadım ya la...

    Gittim.

    Sırt çantama laptopımı ve ethernet kablosunu atıp 3 kat aşağı modemin yanına gittim. Hani o arada görür de sorarsa hayırdır diye "işte çantam arabada kalmış" bahanesi olur diye. Neyse, hızlı hızlı sen tut modeme bağlan, Allah'dan modem panelinin şifresi standarttı değiştirmemiş, wireless şifresini kopyala; hemen geri eve dön.

    Şimdi ne yapayım ben? Bilgisayar adımı bile değiştirdim sırf bağlılar listesinde fark edilmeyeyim diye. İnşallah bir problem çıkmaz. Bir süre de böyle idare edicez (bkz: arif) :/

    Ne yapayım yani? Zamanında bana vermişsin, hem senin de kullanmaman gerekirken sen paralel modem bile ayarlamışsın kendi evinde kullanıyorsun be adam. Bizimkiler de eve internet bağlatmaz sözlük. Ben kendi hayatıma geçene kadar böyle ezik bir hayat süreceğim.

    Aslında bakma böyle olduğuma, şu anda şey gibi'*''*''*' hayatım. Neyse.
  • "Çok zor bazen, avaz avaz susmak. Saklanmak kendine, kendinden vazgeçmişken."

    Sadece sevilmek istemiştim ve biraz sevmek. Biraz anlaşılmak, biraz naz yapmak, belki biraz ergenlik taslamak. Büyük şeyler istemişim. Hiçbiri olmadı. Tam tersine hep daha büyük şeyler yaşatıyor hayat.
    Basit bir insan olmak istemiştim. Basit düşünen, basit görünen, basit sevip, basit vazgeçen bir insan belki. Olmadı. Hep derin düşündüm, derine indikçe ciğerlerim yetmez oldu bazen, yine de çıkmadım. Çıkamadım, kafama bastıran biri oldu hep. Ben birinin kafama bastırmasına üzülmedim hiç. Ben hep, bir gün birinin, ben suyun dibindeyken bile kafama bastırabilecek olmasını düşünemediğim için üzüldüm.
    Ben yüzme bilmem ama kimse cesedimin su yüzüne de çıkmasına izin vermedi.
    Güzel değilim, masum değilim, mutlu değilim; ama bunlar benim için önemsiz. Çünkü ben iyi değilim ve benim iyi olmam için bunlar gerekmiyor.

    Artık çocukların saf sevgi taşıdığına da inanmıyorum. Her an bir çocuk sizi çikolataya olan sevgisinden dolayı satabilir. Çikolatayı sizden daha çok sevdiği için yapabilir bunu. Benim için sevgi de en az aşk kadar yok.

    Bıçakları düşünün. Bunu üreten insan hiç kullanan kişinin başkasına zarar verebileceğini düşünmüş müdür? İşte insanoğlu. Yararına olabilecek bir şeyi zarara çevirir.

    İyi ellerde küçük bir sevgi fabrikası olabilirdim. Sorun şu ki, hiçbir zaman iyi bir el görmedim.

    Adalet terazilerim şaşırdı dengesini. Eskiden suçsuz olduğumu söyleyen sesleri vardı gıcırdayan demirlerinde. Şimdi ise onlar bile susuyor.

    Bazen Afrikalı bir çocuk olmak istiyorum, bazen eve yemek götüremeyen bir baba, bazen hırsızlık yapmak için girdiği evden çıkarken yakalanan ve müebbet hapis cezası alan bir hırsız olmak istiyorum. 
    Eğer mümkün olsaydı onlarla yerimi bile değiştirirdim. Ama onların bu mutsuzluğu tatmasını istemem.

    Afrikalı bir çocuğa annesi "yemek yok" derken bile sevgi gösterir. Midesi boş ama kalpleri inançla dolu insanlardır. Eve yemek götüremeyen bir baba çocuklarının bir parça mutluluğu için can verebilir. Böyle bir baba ya da bu babaya sahip bir çocuk olmak için her şey verirdim. Bir hırsızın ise kimsesi yoktur bazen. Düşünür sürekli ama bağlı olduğu birden fazla zincir yoktur artık.

    Ben bana yapılan şeyler için hiç üzülmedim. Ben hep bunları hak edecek kadae kötü bir insan olabildiğime üzüldüm. Ben hep üzüldüm ama hiç canım fiziksel olarak yanmadı. Ya da artık, ruhumun acısı tenimin acısını bastırıyor. Gözlerimden düşen bu yaşlar artık, su değil saf lav.

    Affet diyorlar, affettim diyorum affediyorum. Siz, bütün sorunlarla sizi başbaşa bırakıp ölmeyi tercih eden bir anneyi affeder miydiniz? Nasıl affedeyim? Her acı çektiğimde, hiç yanımda olmayan bir insanı nasıl affedeyim? Rüyalarıma bile ayda yılda bir girip, onda da beni üzen, ağlatan, özleten bir anneyi nasıl affedeyim?

    Affettim ama. Gerçekten affettim artık. Çünkü artık bir daha asla mutlu olamayacağımı kabullendim. Şimdi bana affetmek düşer yalnız.

    Yavaş yavaş bitiyorum. Kendimi yok eden yine benim ama bana bunu yaptıranlar da diğer insanlar. Sadece biraz gerçek sevgi istemiştim. Sevginizi, kalbinizi benimle paylaşmanızı istemiştim. Maddi Hiçbir şey istemesem bile çok şey istemişim.



    Kaybettikçe bir çentik attı, alnımın üstüne tanrı, "büyüdün" dedi, "bu yağmurlar bu yüzden".

  • Kendi kendime yeni mottolar atamayı seviyorum
  • 1234. İtiraf entrysinin angrybird'e ait olmasını kıskandım az önce
  • Bazen laf arasinda falan arkadaslarla konusurken farkediyorum ki gecmiste hoslandigimi sandigim insanlara hep garip davranmisim. Aslinda su an garip ama o zaman mantıklı gelen seyler yapmisim. Aslinda sonuca bakınca yine de mantikli. Ama ironik. Yabaniyim galiba Hxhdbdndjsnhsksjdjdnmdmsmsh
  • Üst kat komşularımız ailecek manyak . Kadın tüm gün ve gece temizlik yapıyor. Her gün iki balkonu da hortum çekip yıkıyor. Oğlu odasında kosu bandı tepesinde olmadığı zamanlar annesine yeteeeeerrrr diye bağırıp ağlama krizlerine giriyor. Yaklaşık 20 yaşında ve üç beş kişide olması gereken toplam saç tepesinde birikmiş vaziyette. Baba ise sabah erkenden evden kaçıp geç saatte geliyor ve karısı ile oğluna bağırıyor. Eşimle çocuk ne zaman intihar edecek diye iddiaya filan girdik ama çocuk hasbelkader üniversiteyi kazanıp evden uzaklasinca eski heyecanı kalmadı. Artık balkon altına araba parkedebiliyorum. Hep camdan atlar bu gerzek diye düşündüm nedense... Şimdi karı koca perde rengi yüzünden oturma odasında başlayan kavgayı koridor ve mutfağa taşıdı. Sanki perdelerini ben seçtim taktım. Teallam...
  • Oleiii! yaklaşık yarım saat önce, letgo.com'dan bulduğum ve ihtiyacım olan laptop adaptörünü aldım. 8 yıl önce bilgisayarımla gelenden bile daha güzel çok şükür. Güzel de çalışıyor. Ve satıcı da gayet güvenilir çıktı çok şükür. Adeta bilgisayarıma kavuşmuşluğun verdiği bir mutluluk yaşıyorum. Bir de Gebze'deyim, yeğenim yarın sünnet olacak. Oh çok şükür.'*'
  • Birinden hoşlandığım zaman o kişiye kötü davrandığımı farkettim bugün.
    Bunu istemsizce yapıyorum.
    Mesela gelip bir şey sorduğunda ya tersliyorum ya da duymamazlıktan gelip önemsemiyorum. İnsanlar hoşlandıkları kişiyle konuşmak için can atarken benim bu kaçma sebebim ne ?
    Korkuyorum galiba.
  • Bir insan kendini tanıtırken neden "galatasaray lisesi mezunuyum, boğaziçi üniversitesi mezunuyum" der ki? Hani farklı ve alakasız bir zamanda söylenir ikisi de. Ama peşpeşe neden söyler? Üniversiteyi söyler de liseyi neden yani?

    Bu işte bir egoistlik var çünkü. Ben erdemli, alçak gönüllü olmayı en çok zeki insanlardan beklerim mesela. O yüzden iticisiniz sevgili egoistler.

    Bu arada ilk kez letgo'dan bir alışveriş yapacağım. Biraz safım ama mecburen uzaktan güvenerek kargolamasını umut ediyorum satıcının. Günlerdir laptopsız kaldım. Bilgisayarımla uyumlu olduğunu umut ettiğim ve günlerdir'*' araştırdığım bir adaptör için anlaştım. İnşallah çalışır. Sony, neden bıraktın bilgisayarcılığı? Acer, Casper gibi markalar bile devam ediyorkene hele ki.
  • Belki de linç edilicem bunu yazdıktan sonra ama;
    Küçük prens'i sevmiyorum.
  • Bazen çok çekilmez bir insanım
  • Sevdigim kizin tasinacagini ogrenince nefesiz kalip,koca yurekli bi kucuk cocuk gibi saatlerce aglamam,itiraf edebilecegim en buyuk sırrım,valla dusmanim yasasin istemem
  • 2009'da Amerika'dan aldığım laptopım olan Sony Vaio'mu kullanıyorum yıllardır. Geçen sene bataryası öldü. Bu sene de adaptör... Sony artık laptop desteği vermiyor. Yani tamamen vermiyor, sadece bana değil. Orijinal bir adaptör bulamadığımdan yan sanayi bir ürün almıştım. O önce pert oldu, garantisi vardı yenisini yolladılar. Dün sabah da o gitti. Dış dünyaya açılan tek pencerem olan emektarım şimdi öylece bekliyor, babası ona adaptör halledecek bir şekilde :( yeni bir bilgisayar alamam. Zaten hayalimdeki bilgisayar da 6 bin küsür lira. O aradaki modellere harcamak istemiyorum, öyle bir lüksüm de yok gerçi de... Şimde de ikinci emektarım, 4. Yılını doldurmuş ayfonumla takılıyorum. İşte tam böyle zamanlarda insan daha geniş ekranlı bir telefon arıyor. Bilemedim. Bilgisayarda crackli çalışan spotify'ı telefonda mecburen reklamlı dinliyorum. Bu da ayrı bir sinir bozucu durum. Böyle bir balkona çıkıp başında bez bağlı, elinde sigarayla "ay her şey para ayol" diye bağırmalık bir durum mevcut sözlük. Onu da ben yapamıyorum.'*'
  • Gün sadece 3 saat uyuyabilmemle başladı. Uyandıktan iki saat sonra sevilen kişi sağ olsun bana aşk acısından bahsetti. Öğlene doğru arkadaşım telefonumu düşürdü, ekran paramparça. Akabinde sevdiğim birine hiç hoş olmayan bir haber vermek zorunda kaldım. Gün biterken kurumun temizlikçisinden trip yedim(?). Sonra bir arkadaşım tarafından uzun süre bekletildim. Nihayet geldiğinde geri istediğim ve son derece lazım kitabımı getirmemiş sağ olsun. Sonra arkadaşımla yolun ortasında tanımadığımız 2 erkek tarafından"tanışalım, bi yerlere oturalım"diye darlandık. Ardından egoist biri kendisine tek bir laf etmeme rağmen"sen çok yanlışsın, ben çok doğruyum"yorumunu yaptı. eve geldiğimde çok sevdiğim bi komşumuzun vefatını öğrendim. Az önce de çantamı açtım içine su dökülmüş. Evet. Yazmasam patlayacaktım. Neyse ki günün bitmesine 45 dk kaldı.
    Ha bir de tüm bunları regl iken yaşadım. Hayat, seviliyorsun.
  • blog sözlük'ü bırakıyorum arkadaşlar. bu son entry'mdir.

    sebebini midesizce yaptığınız bel altı yorumlarda, insanca bir haber paylaşmaya çalıştığımda bana verdiğiniz radikal-sol cevaplarda arayın.

    yahu bu sözlükte cümlenin içinde kazara "Allah" lafzı kullanınca "din yaygarası basıyorr" diye beni eksileyenleri biliyorum.

    değmezsiniz.

    hoşça kalın.
  • Biraz önce arkadaşım telefonu açmıyor diye ağladım. Karnım ağrıyor diye ağladım. Uyuyamıyorum diye ağladım. Elimi yıkarken yüzük kaydı diye ağladım. Arkadaşım arayınca önce niye acmiyosun diye kızdım sonra kızdığım için ağladım. Doğru düzgün konuşamadık diye ağladım. Telefonu çekmiyor diye ağladım. Ağladım diye ağladım. Ağlamak istiyorum.
  • Fakültemle aşk yaşıyorum
  • bu akşam tekrar içeceğim. rüyalarıma giriyor. büyük içeceğim. iddiaalı olacak ama içeceğim.
    özür dilerim verdiğim sözler.
    güle güle sözlük.
    size güle güle, güle güle yazısı yazacağım.
  • itiraf ediyorum, her gun sezer abinin profiline bakip hala badisi miyim diye kontrol ediyorum. Biraz once de baktim. Bugun de badisiyim cok sukur. '*'
/ 148