ah muhsin ünlü
-
asıl adı onur ünlü'dür. leyla-mecnun, ben de özledim, beş kardeş, şubat gibi öpülüp saklanası dizileri; itirazım var, celal tan ve ailesinin aşırı acıklı hikayesi, beş şehir, polis, güneşin oğlu, sen aydınlatırsın geceyi gibi filmleri yapmış, yönetmiştir. şu sıralar kırık kalpler bankası isimli filminin son ayrıntıları ile uğraşmaktadır. eflatun film adlı bir yapım şirketi vardır. ayrıca şiir yazarken kullandığı müstear ismi "ah muhsin ünlü"dür. ha bir de kitabının adı "gidiyorum bu" olarak kayda geçsindir. afili filintalar grubunun bir parçasıdır ama sanırım grup eski aktifliğinde değildir. izmitlidir. -
Deli Yürek dizisinin senarist ekibinde yer alırken aynı zamanda yine o dizide umur karakterini canlandırmıştır. Ah Muhsin Ünlü mahlasıyla daha çok anılmaktadır. -
Onur ünlü'nün mahlası.
Onur ünlü'nün yönettiği film projelerini pek bi' beğeniyorum.
(bkz: leyla ile mecnun) -
Gidiyorum bu kitabına imza alırken "ne güzel isim" yazmıştı.
Ve evet imza gününde bile gözlük takıyordu.. -
''Şiirden anlayan bir kadını öyle alelade bir şekilde sevemezsiniz.'' -
"Benim gibi sonsuz bir at
hiç koşmuyorken de attır" dizeleri hayat felsefem olmuş şair ve senaristtir. Ayrıca -
bütün sözlüklerde aynı hikayeyi anlatıyorum ama neyse. çok ergen şeyler yazdığım ya da ben öyle zannediyorum bilmiyorum ve aşık olduğumu da sandığım bir zamanlar mail atmıştım kendisine. çok içten bir cevap vermişti bana. bir de o ergen aşk cümleleri içerdiğini söylediğim kitap dosyasını yollamıştım. mutlaka cevap vereceğini söylemişti geç de olsa.
ama cevap vermedi. birkaç defa hatırlattım gene cevap vermedi.
o kadar ergence miydi emin değilim.
şöyle bir cümle yazmışım bir yerinde mesela:
"kalu belada ben seni gördüm de sen beni görmedin mi acaba?"
yine de zekice aslında?
'*'
şu ideolojik manevrayı yapmak istemezdim ama söylemezsem de içimde kalır. çünkü bu içimde kalan bir şey. bir zamanlar kitapları entel islamcıların ellerinden düşmezdi. sıradan bir muhafazakar onun kitabını eline aldığında dini değerlerle dalga geçtiğini dahi düşünebilirdi. yani mesela babam. ama biz onun rasulullahla benim aramdaki farklar şiirinde ağlardık.
ayrımcılığa gerek yok ancak "bizim" şairimizdi. sonra belki biraz değişti biraz incitti ama ben yine de severim ah muhsin ünlü'yü. -
Gençlere tavsiyem, sevdiceklerine kendisinin şu dizeleriyle evlilik teklifinde bulunmalarıdır.
“ayakkabılarını kapımın önünde görmeyi istiyorum!
çünkü bu,
seni seviyorumun içine nal salmak demektir
ve hareketinin bana durduğunu akla uydurur.
oysa seni sevmem toplumu meşru kılar
ve gitmen beni dile indirger sevgilim”
Bence sonrası iyilik güzellik olur. Olmasa da heybenizde bir şiir bulunmuş olur, bakarsınız yarın öbür gün yine lazım olur. -
kendisi onur ünlüdür. neden böyle bir mahlasa kullandığını bilemiyorum. her ne kadar leyla ile mecnunu delicesine beğensem de, bazı filmleri hoşuma gitse de çay edebiyatı diyebileceğim gereksiz edebiyatın peşinde koştuğunu düşündüğüm adam.
her şeyi ben bilirim, ben farklıyım, ben, ben, ben... tavrı sinirlerime dokunmaktadır. bana kalırsa bazı eserleri hariç, özellikle bireysel olarak köpekten korkan biridir sadece, kuru fasulye yiyen biridir, uyurken horlayan biridir... vs. -
hemşehrimdir, izmitlidir. yamulmuyorsam 98'de şiiri bıraktı. sevdiğim bir şair fakat bir türlü beğenemediğim bir yönetmen senarist. sen aydınlatırsın geceyi ve leyla ile mecnun dışındaki yapımlarını başarılı bulmuyorum. ali lidar -özellikle çay edebiyatı muhabbeti göz önüne alındığında- kendisinin muadilidir zannımca . tek bir şiir kitabı mevcuttur (bkz:gidiyorum bu*). şiirleri okunulasıdır.
(bkz:mıknatıssız pusula)
(bkz:ah o gemide ben de olsaydım)
(bkz:resullullah'la benim aramdaki farklar) -
Kendisi film piyasası adına bir devrimdir. Şiir yazımında kendi dilini oluşturmuştur.