blog sözlük itiraf


  • gerçekleştirmeye gücümüzün yetmediği hayalleri kurmamamız gerektiğini, beklentilerimizi sıfıra endeksleyerek yaşamamızı sürekli tekrar etsem de bir anda içimden gelen ve önleyemediğim küçük bir isteğim vardı.
    yazın bir yerde staj yapıp iki üç kuruş para kazanayım da yalnız başıma bir haftalığına sessiz, huzurlu bir yere gideyim istemiştim. gaflet anıma denk geldi ki ablama bu fikrimi açtım ve kendisi de çalışmama gerek olmadığını istediğim zaman beni finanse edebileceğini söyledi. kabul etmedim, sonuçta her ne kadar ablam da olsa yıllardır onu çekip çeviren ben de olsam çok ağır şartlarda çalışıp para kazanıyordu ve böyle bir hibeyi kabul etmemeliydim. yoğun ısrarlar sonucu kabul etmek durumunda kaldım hatta oturup nerede huzur bulabileceğimi bile araştırdık. ayvalık'ta cunda adası diye bir yer bulduk. okuduklarıma göre tam bir cennetti.
    yaklaşık on beş gün her gece araştırma yaptım. kafamda her şey hazırdı. bavula neler koyacağım, hangi otelde kalacağım, nerede denize gireceğim, kahvaltıyı nerede yapacağım...
    velhasıl tüm planı oluşturduktan sonra dün ablama artık gideceğimi söylediğimde "tek başına eğlenceli olmaz ya birini bul ya da unut" cevabı ile karşılaştım.
    insan gerçekten hayret ediyor arkadaşlar. en başından tek başıma gitmek istediğimi, eğlence değil huzur aradığımı, kendi paramla gitmek istediğimi söylemiştim. bu benim için küçücük bir hayaldi. fakat umut verip plan yapmama sebep olduktan sonra bu şekilde kestirip atılması çok acıttı doğrusu.
    bir kez daha kendi bildiğimden şaşmamam ve hayal kurmamam gerektiğini idrak ettim.
    şimdi, gittiğimde gece sahilde oturur okurum diye aldığım kitabı dağınık odamda okuyorum.