fi


  • kitap hakkında değil, uyarlanan dizi hakkında bir şeyler yazmak istiyorum. internet platformunda diziyi yayımladıkları için yapımcısından kurgucusuna, kostümcüsünden makyözüne, yönetmeninden oyuncalarına bin teşekkür ediyorum. sizi çok seviyorum ve hepinizi yalarım. bizi 28 dakikalık saçma sapan reklamlardan çekip-çıkarıp zaten süresi uzun olan dizileri 3 saate yayanlardan kurtardığınız için... allah sizlere boş metrobüste gitmeyi, uçakta cam kenarında oturmayı, cebinizden hiç ummadığınız anda 20 lira bulmayı nasip etsin. inşallah hepiniz oscar alırsınız. hatta altın ayı, altın palmiye, altın aslan, altın portakal ne var ne yok toplayıp gelirsiniz.amma velakin yönetmen abime bir sitemim olacak.

    dizideki erkeklerin neden hepsi vasıflı ve alanlarında başarılı insanlar. neden ben ve benim gibilerin empati yapabileceği bir vitaminsiz karekter yok.

    misal için can manay. oynayan adam ozan güven. ben ki bu adamı muhteşem yüzyılda damat rüstem paşa rolünde izleyip, devletin bekası aleyhinde totem yapıp ölmemesi için dua etmiş adamım. yani sen bu adamı değil manyak terapistin biri, prison breakteki şerefsiz daniel bile yapsan ben bu adamı severim. bu adamın yanında yer alırım. millete oyun kurarım yalan söylerim ama ozanımı satmam. yaban ellere vermem. verirsem şerefsizim.

    peki ya konservatuvar deniz? mehmet günsur.. adam aşka tesadüfleri sevdirmiş, pirlere niyaz ettirmiş, unutanlara fıslıdattırmış. şimdi de harike bir müzisyen rolünde. 12-20 yaş arasında aşık olan her genç kız bu adamı hayal etmiştir. (laf aramızda niyeti bozup erkeklerden abayı yakan bile vardır.) yani şimdi siz rekabet artsın diye mi koydunuz bu ikiliyi karşı karşıya? sümüklü mira için mi çarpışacak lan bu adamlar? izleyenleri ikiye bölmeye, insanı insana kırdırtmaya ne hakkınız var? koy deniz yerine tolgahan sayışman gibi omurgasızı; tüm türkiye psikoloji okusun. ya da koy can manay yerine dandirik bir trt oyuncusunu ülke sanatta patlama yaşasın.

    daha sadık murat kolhanından tut da kayasına kadar kıskanılacak bi alay adam var. ulan dizideki en az ekranda olan erkek bile geceleri kağıt toplayıp gündüz dans etmeye gidiyor. ama pes...yeter...
    valla ben kendimi diziyle bütünleştiremiyorum. tam "ulan ben orda olacaktım var ya" diyorum bi gülme tutuyor süper egoma saygısılık yapıyorum.
    dayanamıyorum. acılar içinde mahsur kaldım bölümden bölüme tükeniyorum. galiba kendimi iyi hissetmem için cennet mahallesine dönüş yapmam gerekecek. her neyse bi bardak su alabilir miyim ?