babanın unutulmayan sözleri


  • lise son sınıftaydım bir yandan aileden gördüğüm baskı bir yandan sınavın stresi derken manik depresif bir halde günlerimi geçiriyordum. sınava az bir zaman kala çoğu konuyu bilmeyen, denemelerde beklentinin çok altında kalan ve zamanını yalnızca kitap okuyarak geçiren biri oluvermiştim. hiç unutamıyorum o gün orhan pamuk benim adım kırmızı okurken babam odama geldi. bir şekilde çalışmam, başarılı olmam gerektiği hususunda konuşma yaparken ayağını o hiç kullanmadığım çalışma masamın üstüne koyup "benimle aynı işi yapan insanlar çoraplarını bile marka giyinirken ben sizi okutuyorum" demişti, çorabının altı da bayağı yırtıktı. o sahne bende muazzam bir etki yarattı ve en yüksek performansımla ders çalışıp ülkenin en iyi üniversitesini kazandım diyemeyeceğim. ama adamın eli beni üniversiteye yolladıktan sonra nasıl bollaştıysa artık yaptığı alışverişin önünü alamıyoruz.
    velhasıl o söz aklıma her geldiğinde boğazıma yumru oturur gerçekten de bir çorap almaya parası olmasa da beni okuyacağına emin olduğum bir babaya sahibim. ne denilebilir ki teşekkür edip şükranlarımı sunayım bari.