mustafa kemal atatürk
-
zamanının çok ötesine uzanan bir dehayla harika devrimler yapmış, cehalet bataklığında sürüklenen bir milleti muasır medeniyetler seviyesine getirmek için var gücüyle çabalamış, çalışmış, mücadele etmiş son türk başbuğudur.
eğer bağnazlığın, cehaletin, köktendinciliğin kökünü kazıyabilseydi, bugün içinde bulunacağımız seviyeyi hayal bile edemiyorum. biz ortası olmayan bir toplumuz. halbuki medeniyet orta yolu bulabilmektir. biz her şeyi uçlarda yaşamayı seviyoruz millet olarak. ya batılı olmayı yanlış anlıyoruz ya da doğulu olmayı. ya medeniyeti çırılçıplak soyunmak ya da dindarlığı çaputlar içine sarılıp sarmalanmak sanıyoruz. gördüğünüz gibi ne hikmetse bir karşılaştırma yapmak gerektiğinde medeniyet ve dindarlık kavramları istem dışı olarak birbirine karşılık geliyor. neden biliyor musunuz? çünkü zihnimizde medeni olmakla batılı olmak aynı şeye tekabül ediyor artık. tıpkı doğulu olmakla dindar ve gelenekçi olmak kavramlarının birbirleriyle ozdeşleşmiş olması gibi.
osmanlı modernleşmesiyle başlamış bir serüvenin, selanikte yetişmiş genç osmanlı subaylarının devam ettirip kurduğu cumhuriyetin bu hallere geleceğini kim düşünürdü ki? mustafa kemal atatürk bize güvenmişti ve bizler hala var olduğumuza göre umut her zaman var olmalıdır. vazgeçmeyin dostlar.