garip ilkokul anıları


  • Beşinci sınıfa giden hanım kızımız trene, yeni karşılaştığı din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden, derse giren kazulet ve meymenetsiz öğretmeni yüzünden uzak düşmüştü. Bu ön bilgilendirmeden sonra anıya başlıyorum ahali, çaylarımız hazır mı?
    Bendeniz, trene, utanmasam pi'nin değerini ezberliycem ama öğretmenle zıtlaştığımdan mı bilmiyorum sureleri bir türlü ezberleyemiyorum. Dünyalar tatlısı, hoşgörü abidesi(!) öğretmenim ise bu başarısızlığımı evinin, arabasının, deposunun, dolap kilidinin yani yığınla anahtarının takılı olduğu anahtarlığıyla ödüllendiriyor her seferinde. Devreye annemler giriyor, müdür giriyor yok! Adam bana eziyet etmekten keyif alıyor. Bi gün sen misin dedim benimle uğraşan, o hırsla ezberledim kitaptaki tüm sureleri. Derste de bi cengaverlik bi havalar falan; parmak kaldırıp öğretmenim sureleri okuyabilir miyim, dedim. Adam dersi bölündüğü için mi bilmiyorum ama önceden bi kızsa da "eğleniriz ya çıksın eheuheueheueh" diye düşündü sanırım ve tahtaya çıkarttı. O dakikaya kadar vursalar ölmem ulaaaayyyn! Modunda takılan ben, tahtada bi titremeler bi insancıl olmayan sesler çıkartmalar falan derken başladım sırayla. Sıra fatiha'ya geldi. Her "bism..." deyişimde "dur!" diye kükredi öğretmen. Dilimde dua var ama içten içten ne sövüyorum çocuk aklıyla. Muhabbet "bism...", " dur!", "bismi...", "dur!" şeklinde ilerlerken dedim her nefeste bi harf fazla söylesem 20 dakikaya biter fatiha hsjdjajdjajsjjs en son bu sonsuzmuş gibi dönen zinciri öğretmenin "kızım hiç mi öğretmediler sana be, fatiha'ya euzubesmeleyle başlanır!" Feryadı kırdı. Sonrasıysa daha fena kırıcıydı sözlük, kalbimi kırıcı:(
    "Ama öğretmenim ben sadece besmeleyi biliyorum, euzubesmeleyi bilmiyorum ki..." ve tahmin ettiğiniz gibi alkış tufanı ve ödül töreni:((