engelleme seçenekleri
entry akışı (yeni)
klasik görünüm
-
yalnızlığın anlaşıldığı anlar
Sevdiğin insanın/insanların hayallerinde yer almadığını fark ettiğin andır.
-
anarşist
Her türlü devlet ve toplum otoritesine karşı çıkan anarşizm ideolojisine inanan kişi
-
umudu en iyi anlatan cümle
Yok öyle; umutları yitirip karanlıklara savrulmak,
Unutma, aynı gökyüzü altında bir direniştir yaşamak...
Nazım Hikmet
-
toplumun ahlakının çöktüğü gerçeği
Yıllarca bir yarış atmosferinde, sorgulamadan, yenilik yapma kaygısı duymadan eğitim alıyoruz; bu emeğin sonunda da hem çevremiz hem biz refah bir yaşam istiyoruz.
Zaten zor koşullu ve bol rakipli bir yarışa doğmuş olmak; daha küçüklükten itibaren "gerektiğinde ahlaki ve evrensel normlardan taviz vermeye" itiyor bizi. Farkında bile olmadan bu huyu karakter haline getiriyor. İlerde "ağzı dualı ama cinsel istismarda bulunan", "Halep'e üzülen ama çalıştığı yerdeki Suriyeli çocuğu hor gören", "Çalan ama yapan" insanlar haline geliyoruz. Yeri geliyor, yarışta başarılı olmak uğruna şahsımızın ve/veya ait olduğunu hissettiğimiz topluluğun yanlışlarını savunmak durumunda buluyoruz kendimizi.
Böyle kaliteli nesiller elde edilir mi? Evet, edilir. Ama gaz odalarını icat eden mühendisler gibi insanlar var olur sistemde.
Aslında çözüm çok çok basit: Her şeyden önce "Empati sahibi, iyi bir insan olmayı öğretmek"
-
haklı olduğu halde susan insan
Yüksek erdem, derin irfan sahibi, anlaşılamama kaygısı, öz güven eksikliği vs ne derseniz deyin...
Kendi bardağını dolduran kişidir... Bir gün taşan o bardak, bambaşka bir insanın doğmasına vesile olur...
Yazmama rağmen yapamasam da; biraz da isteyene istediğini vermek gerekir. Çünkü hemen hemen her insan kendini haklı görür... Çünkü her insan kendine göre cennetliktir...
-
sözlük yazarlarının içine işleyen dizeler
Aylar önce şahsımın, arkadaşlarımın ve binlerce yıllık kurumumun yaşadığı travmalardan sonra bu dize baş köşeye geçmiştir:
"Bir kemiğin ardından saatlerce yol giden,
İtler bile gülecek kimsesizliğimize..."
-
aylak adam
"...Kim bilir, iç sıkıntısı olmasa, belki insanlar işe gitmeyi unuturlardı. 'İş avutur,' derdi babası. O, böyle bir avuntu istemiyordu..."
"Çoğunluk çabadan, yenilikten korkuyordu. Ne kolaydı onlara uymak!"
"...Dayak yiye yiye bu şehirde yaşamayı öğrenecekti. Hep tetikte olacaktı. Yasaktı dalgınlık. Daldı mı, büyük şehir insanı kornalar, çanlar, küfürler, gıcırtılar, çarpmalarla kendine geliyordu..."
"...Sigarasını küllüğe bastırdı. 'Nasıl kolayca söyleyiveriyor bunu. Sevmek! Kelimelere herkes kendine göre bir anlam, bir değer veriyor galiba. Bu değerler aynı olmadıkça iki kişi iki ayrı dil konuşuyorlarmış gibi olmuyor mu?"
" -Neden bu kadar kötümsersin?
-Sen neden değilsin? Çevrene bakmıyor musun? En mutlu görünenleri bile! Bütün bunlar üç oda, bir mutfak, iki çocuk düşü ile başlıyor. Sonra? Haydi bayanlar, baylar! Bu fırsatı kaçırmayın. Siz de girin, siz de görün. Üç perdelik dram..."
"Titrek bir sesti 'Bir bakıma haklı. Hepimiz korkağız. Korktuğumuz için severiz; korktuğumuz için yaşarız; korku yüzünden öldürürüz. En kötüsü kısa sıkıntılardan korkarız..."
"...Bu çatı altında ortak yaşayanlarda ne var? Yalnız birlikte yaşama zorunluluğuna inanmaları..."
"...Olmuyordu. Artık dünyada ne sihirbaz vardı, ne de sihirli değneği kestikleri ağaç..."
"...Bu bekleyiş üzgünlüğünü bilsen! Dayanamayacağım, ben gidiyorum. Belki daha iyisine ulaşmak elimizde değil. Bilmiyorum. Hoşça kal..."
"...Tutamak sorunu dedim. Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaylardaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine, sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez..."
"...Ben, toplumlardaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: Gerçek sevgiyi! Bir kadın. Birbirimize yeteceğimiz, benimle birlikte düşünen, duyan, seven bir insan!"
-Sustu. Konuşmak gereksizdi. Bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti. Biliyordu; anlamazlardı.
- başlık yok
- pek bir şey yok
- pek bir şey yok
- pek bir şey yok