sözlük yazarlarının en çok heyecanlandığı anlar

  • bir buçuk gün diyet yaptıktan sonra tartıya çıktığım an. 15 kilo falan vermiş olmayı umut ederek çıkıyorum ve umut, sevgili arkadaşlarım insanları heyecanlandırır. umut olmasa yaşayamazdık. ladies and gentlemen welcome to hunger games. sevgiler, umutlar... yiyin birbirinizi. imza başkan snow.
  • ilerde işten gelirim de kapıda eşimi ve kızımı görürüm düşüncesi geliyor bazen, en çok o zaman heyecan yapıyorum.
  • İstisnasız her yıl okulun ilk günü aynı ortam aynı arkadaşlar ama ben yine de geriliyorum.
  • bol limonlu lahmacunu sarıp yediğim an.
  • (bkz: iftar)
  • yeni biriyle tanıştığım zaman
    uzun süredir görmek isteyip göremediğin biri gördüğüm zaman
    yeni teknolojik alet satın aldığım zaman
    yeni bir kitabım olduğunda
  • (bkz: Sevgiliye ilk kez sarılmak)
    (bkz: Taşikardi)
  • Üçüncü sınıfta kapılara vurup kaçarken sosyal bilgiler öğretmenimize yakalanmıştık. Üstünden o kadar sene geçti şu yaşıma geldim en heyecanlandığım an dokuz yaşımda kalmış. Gülsem mi ağlasam mı bilemedim.
  • Film izlerken. Hele de sevdiğim bir filme televizyonda denk geldiysem. Öyle istemsizce.
    Kalbim 1500 atıyor o an.

    Edit: mesela az önce televizyonda x-men Apocalypse filmine denk geldim. Mutluluğumu ve heyecanımı size anlatamam.
  • Şu sıralar turuncuyu gördüğüm zamanlar.
    Süpriz yapacağım zamanlar.
    Yeni bireyle tanışacağım zamanlar.
    Yeni bir mekana gittiğim zaman.
    İlgimi çeken bir muhabbete denk geldiğim zaman.
    Sevdiğim ilgilendiğim şeylerle başka birinin daha ilgilendiğini öğrendiğim ve muhabbetini çevirdiğim.
    Bu liste uzar gider . Çok çabuk heyecanlanan biriymişim :D
  • YGS sonuçlarının açıklanmasına bir gün kala gelen duygu. Acabalı cümleleride peşinde getiriyor.
  • yeni yazı yazmak, uzun bir aradan sonra yazıların etkileşim sayılarını görüntülemek gibi blog yazarlarının heyecan duyduğu konular mevcuttur.
  • (bkz: kız isteme)

    normalde aşırı soğukkanlı, başka bir tabirle duygusuz bir yapıya sahibim. hayatımın dönüm noktaları olacak sınavlar dahil tüm kritik anları gereksiz bir rahatlıkla atlatmıştım ta ki o güne kadar. kız evinin halı desenlerini incelerken ben yine aynı rahatlıkta olduğumu düşünmeye çalışıyordum fakat kalbim göğüs kafesimi elleriyle kavrayıp çıkarın beni buradan diye sarsmaya başladı, ne olduğunu anlayamıyordum, 30-40 saniyede bir elimi kalbime götürüp bastırıyordum bir sıkıntı çıkmasın diye. velhasılı hayatımın en uzun iki saatiydi.'*'