puslu kıtalar atlası

  • (bkz: İhsan Oktay anar ) ın okuduğum ilk kitabıydı. Okumadan önce yazar ve kitap ile ilgili bir şeyler okumuş ve duymuştum buna rağmen kitabı okurken beni büyük şaşkınlıklara gark etmişti.
    Bu kadar fazla kelime çeşitliliğini hiçbir edebi eserde görmemiştim doğrusu. Yoğun anlatıma rağmen bir o kadar da akıcıydı kitap.
    Kitabın harika kurgusu ile birlikte eski İstanbul 'u karış karış gezmiş saraydan dilenciler loncasına kadar girmediğimiz yer kalmamıştı.
    İşin özü harika kitaptır.
  • İhsan Oktay Anar'ın yayımlanmış olan ilk romanı.
  • yazarın kelime dağarcığına hayran olduğum kitaptır.
  • 90'lı yıllarda yazılıp 2010'lu yıllarda meşhur olan kitaptır. Türk postmodern edebiyatının önemli yapıtlarındandır. İletişim yayınları 2015 ya da 2016 yılında İlban Ertem çizimlerinden oluşan çizgi-romanını çıkarttı. Ayrıca dedikodulara göre P.KA. tam bir İstanbul romanı olsa da İ.O.A İstanbul'u görmeden yazmış.
    Okumadan önce felsefeyi öğrenmeniz ısrarla rica olunur. Ve biraz da fizik.
    "Belki de en büyük mutluluk bu dünyanın şahidi olmaktır."
  • okuduğum için şanslı olduğumu hissettiğim ilk kitap.
  • İsmi ile beni çok etkileyen kitaptır. Yazarın sözcük dağarcığını gördükten sonra kendimden uyanıp üzülmüştüm.
  • descartes'ın "düşünüyorum o halde varım" şeklindeki düşünce ve şüpheden yola çıkarak "ben"in varlığını açıklayan düşüncesini temele alan eserdir.

    Ana karakter Bunu biraz daha ileriye götürüp, "düşündüğüm için sadece ben var değilim, benim dışımdaki her şey de ben düşündüğüm için var" şekline dönüştürerek solipsizme yol almıştır.

    Tarafımdan geç fark edilmiş bir eserdir. Ayrıca rendekâr ismiyle telaffuz edilen kişi rene descartes'ın(rönedekart) ta kendisidir.
  • En sevdiğim kitaptır. Ayrıca i.o.a. Ve ülkem adına gururlandığım kitaptır. Adı bile muhteşemdir. Ve Uzun İhsan Efendi karakterinin i.o.a. Olması aşikardır. Bu bağlamda Bünyamin'de onun oğludur. Çünkü onu da Uzun İhsan Efendi yani i.o.a. Düşünüp-yazarak var ermiştir. Bünyamin isminin anlamına bile bakılırsa, bu anlaşılacaktır. Kitapta bu tarz muhteşem detaylar her yerdedir. Aklınız çıkar.

    O zaman girizgahını paylaşmak isterim:

    "Ulema, cühela ve ehli dubara; ehli namus, ehli işret ve erbab-ı livata rivayet ve ilan, hikâyet ve beyan etmişlerdir ki kun-ı kâinattan 7079 yıl, isa mesih'ten 1681 ve hicretten dahi 1092 yıl sonra, adına konstantiniye derler tarrakası meşhur bir kent vardı."
  • ihsan oktay anar'ın bir kitabı. iletişim yayınları'ndan çıkmakta.