laiklik

  • Din ile devlet işlerini birbirinden ayıran düzenin adı.
  • Din konusunda tümüyle hür olma durumudur. Dünyadaki karşılığı sekülerizmdir
  • devleti bir dini referans alarak yönetmemek.
    çünkü o devletin içinde yalnızca o dinin mensupları yaşamıyor olabilir.
  • din ve devlet işlerinin birbirinden ayrışması. Laik ülkelerde (Abd, Avustralya, Belçika vs) kiliseleri ayrı, devletleri ayrı işler. İkisi de birbirine müdahale etmez.
  • ülkemizde olmayandır, zira her ay binlerce imam'a para ödeyen, her yıl diyanet işleri başkanlığına bütçe ayrılan devlet laik olamaz.
    (bkz: diyanet işleri başkanlığı)
  • "yayını kesin"
  • dinin devlet işlerine, devletin de din işlerine karışmama durumudur. malesef ülkemizde bu konu siyaset aleti olup insanları birbirine düşürmektedir. Laikliğe saygı ve sevgi de eklenmesi gerektiği kanısındayım. cemaat ve mezheplerin devlet işlerinde personel işlerinde alet olmaması gerektiği kanısındayım.
  • Ülkemizde anlamı ve amacı kavranamamış, değeri anlaşılamamış en doğru ilkelerden biri.
  • hala toplum olarak önemini kavrayamadığımız ve saçma sapan tartışmalara kurban olan önemli bir ilkedir.
  • ülkemizde dindarları sindirmek için geçmişten günümüze kadar kullanılan ilkedir.

    (bkz: kuran kurslarını kapatmak)
    (bkz: türban yasağı)
    (bkz: 28 şubat)
    (bkz: necmettin erbakan)
    (bkz: ikna odaları)
  • dincilerin önündeki en büyük engel.
  • türkiye içerisinde gerçek anlamından çok din düşmanlığı olarak algılanan atatürk'ün altı ilkesinden biri.

    Eskiden nasıldı bilmiyorum ama son zamanlarda çoğu kişinin laikliği din düşmanlığı olarak algıladığını yüzlerce kez gördüm. Evet, büyük ihtimalle gerçek tanımını biliyorlar ama söz argolaştığı için bu hale geldi.

    Bu arada türkiye'de olmayan şeydir. En basitinden imam hatip okulları açılışıyla laikliğin kökü kurumaya başladı. Şimdiki halide çok uzun bir olay, anlatmaya gerek yok.

    not: dinsizim
  • Genel olarak din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması şeklinde tanımlanan siyasi bir prensip. Devlet yönetiminde hiç bir dinin esas alınmaması ve tüm dinler karşısında objektif bir yönetim uygulanmasıdır. Bu düşüncenin temelleri 16. Yüz yılda reform ve rönesans zamanında avrupada atılmıştır.
  • Ulkede kimse dindarlari sindirmeye calismiyor.dini kullanarak menfaat saglamaya calisanlarla problem.laiklik ileri medeniyet seviyesine ulasmada bilimsel metodlarla ulke yonetimi,yasam tarzi,dusunme bicimidir.
    Ayrica harry poter ve ikna odasi.
  • Laiklik din ve devlet işlerinin ayrılması değildir. Asıl kelimenin ve çıkış noktası: ruhban sınıfına yani kilise rahiplerine vb dini kişilere klerk geri kalan halka laik denirdi. Yani laiklik dediğimiz şey din adamı olmayan, yönetenler sınıfının dışındakiler yani halk olarak algılanır. üniversitedeki hocamın deyimiyle, bir tanım toplumun tüm kesimlerince aynı algılanıyorsa burada bir dayatma ve yanlışlık vardır.
  • Türkiye'nin tarihi boyunca, tam anlamıyla sahip olamadığı güzel ilke.(bkz: kişisel görüş)
  • türkiyede din ve devlet işlerini birbirinden ayırma kılıfı ardında " ladinilik " olarak uygulanıp toplumun kafasına çaka çaka zorla dayatılmaya çalışılan; 80 yıldır milletin kılığına kıyafetine kafayı takmış bulunan kara zihniyetin daha bilmem ne bela uygulamalarıyla ülkeyi sürekli geriye götüren sistemin; günümüzde yozlaşmaya yüz tutup kokuşmaya başlamasıyla koyu kemalistleri kudurtan, salyalar akıtan, müslüman toplum ve bireylere düşmanlığının trajik yansıması .....işte laikliğin türkiye üzerinde bıraktığı hazin hatıra..
    son söz; eski hal muhal ya yeni hal ya izmihlal...
  • sözlükte yobazların olduğunu keşfetmemi sağlayan başlık.
  • birçok kişinin önemini anlamamış olduğu kavramdır.

    bu kavramının öneminin anlaşılmadığını ise fetö ve darbe olaylarından rahatlıkla görebilirsiniz. "din" adı altında yapılan eylemlerle rahatlıkla siyasette söz sahibi olabilecek bir konuma erişebilirsiniz. bu durum ise ülkemizde bir gelenek halini taşımaktadır.

    ikinci bir unsur ise laiklik sadece din ve devlet işlerinin ayrılması demek değildir. aynı zamanda laiklik kavramı, vicdan özgürlüğünün en temel yapı taşıdır. başka bir dine mensup ya da hiçbir dine inanmayan birinin haklarının güvence altına alınmasıdır.

    ancak gel gör ki "laiklik" kavramı ülkemizden teğet bile geçmemiştir. zaten bu kavram ülkemizde sağlam temellere dayansaydı; kurumlar daha özgür ve şeffaf, halk ise hakkının korunduğunun güvencesiyle yaşardı.
  • dinsizlik değil aksine dini ve insan haklarını korumaktır.
    din ve devlet işlerinin birbirinden ayrışmasıdır.
/ 2