kalemoynat

2 entry daha

  • Yazıların kronolojik sırasını geçmişten güncele takip ederek;, içeriklerde çeşitlilik, edebi anlatımda belirgin bir artış,gözleme dayalı anlatımlarda tasvirlerin ciddi manada size oranın hissayatını aktarma ve gözde canlandırma kabiliyeti gibi noktalarda belirgin farklılıklar barındıran blog. Üslubun değişmesinden ziyade blog sahibinin, yazılarını daha istekli yazdığını, yazdıkça mutlu olduğunu hissedebiliyorsunuz. Şanslıyım ki blog sahibinin orafa yayınlanmayan farkli yazılarını da okuyup bilgi birikimime daha öncesinde ilgi alanıma girmemiş konuları da ekliyorum. Ziyaret etmek isterseniz, buyrun.
  • 1-2 yazısını okuma şerefine nail olduğum, pek sevgili sözlük yazarımız vox populi vox dei'ye ait bir blog sayfası. okuduğum iki yazıya bakılırsa anlatım akıcı ve sade üslubuyla ilerliyor. tadı damağında kalıyor okuyucunun. yazıyı okurken kendimi bir roman, bir öykünün içinde hissettim. toplum içindeki gündelik bir olayın dile aktarılışı ancak bu kadar güzel olabilirdi. ellerine sağlık, daha uzun yazılar ve daha uzun bir blog hayatı temenni ederim. sevgiler.
    (bkz: flower was here)
  • hayatında yazarak kendine ödüller veren, kendini böyle mutlu eden adamın sığınağıdır.
  • yazma hevesi, kimsede kırılmaması gereken en nadide hevestir bence.
    insanlar heves ederler, yaptıkları şeyin onları mutlu etmesini beklerler.
    hevesi kursağında bırakılan bir insan, önüne set çekilen, hiç edilen, görmezden gelinen bir insan, üreticiliğine kilit vurulmuş sıradan bir hayat yaşamaya hapsedilir.
    heves etmek, ''yarın geç uyanacağım bee!'' diyerek dalınan uykudur.
    hevesin kırılmasıysa erkenden uyandırılmaktır.
    yani heves, istek vb. şeyler dışsal güdülenmeye ihtiyaç duyarlar.
    varlığını, dirliğini sürdürebilmek için olumlu bir pekiştirmeye ihtiyaç duyarlar.
    yazmayı seven, her şeyini yazarak anlatmaya alışmış bir insan da gelir olmadık yerlerde olmadık şeyler yazar.
    başlıkla alakası da şudur; kalemoynat mantığı hoş bir mantık, insan yazmaya çabalamalı.
    onur ünlü bir röportajında, yabancı bir yazarın şu sözüyle olayı özetliyor;
    '' yazmak için ilham bekliyor musunuz? '' tarzı bir soruya cevap veren yazar;
    '' yazmak için ilham gerekir ve bana ilham, her sabah saat 9'da gelir.''
    yani diyor ki, kimseye malum olan, gökten inen bir metin yok.
    ilham beklemek bir nevi kendini avutmasıdır insanın.
    ilham, yazmak istediğin zaman gelir.
    ilham, gelmek zorundadır.
    sabah 9'da oturacaksın her neyle yazıyorsan onun başına ve ilhama kafa tutacaksın; tıpış tıpış getireceksin ayağına.
    bu yüzden yazmaktan vazgeçmeyin.
    kötü yazsanız da vazgeçmeyin.
    kötülenseniz de vazgeçmeyin.
    bloglar size ait bir çöplük.
    her çöplükten işe yarar bir şey mutlaka çıkar.

    t: yazma hevesinin vücut bulduğu bir blog, daim olsun.
2 entry daha