ingilizce öğrenmek

  • herkesin nasıl yapılacağına dair en az bir fikrinin olduğu fakat uygulamak için işlerinin ya da derslerinin yoğunluğundan dolayı zaman bulamadığı konu.
  • dizi izleyerek keyifli bir şekilde yapılabilecek eylem. ingilizce altyazılı izlemek gerçekten inanamayacağınız kadar faydalı oluyor. bir süre sonraysa altyazısıza geçiyorsunuz zaten.
  • ingilizce makaleler, notlar okuyarak ve kelime kelime çevirerek yapılırsa ilerleme alınabilecek bir eylem. fakat uygularken sıkıldığım için sürekli ertelediğim bir eylem.
  • Zorunluluk haline gelince hiç zevkli olmayan durumdur. Dizi ve film izleyerek öğrenenlere hayranım. Ayrıca bu öğrenme işinin bir yetenek olduğunu yazmadan geçemeyeceğim. Bir çok konuda yetenekli olduğum halde , yabancı dil konusunda zerre kadar yeteneğim yok. Öğrenmek, benim için tam bir işkence. Öğrenme azmi içinde olanlara söyleyebileceğim tek şey, kuralları sorgulamadan öğrenin. Neden bu böyle dediğiniz sürece, beyin onu öğrenmeyi red ediyor.
  • Kimileri için bir zevk, bir hobidir.
  • İş yerinde ve ya her nerede isterseniz sadece dinleyerek ingilizce kulak dolgunluğunuzu ilerletebilirsiniz.
    Easy Stories in English
  • her defasında başlanan ama yarım bırakılan eğitim.
  • ingilizceyi çok zor öğrendim fakat rusça şıp diye oturdu dilime. neden acaba ? yok canııım natalie'ler ile alakası yok (bkz: swh)
  • şimdiye kadar lisede arkadaşımla ingilizce dersinde birbirimize sataşmak için yazdığımız ve okuduğumuz hatta doğaçlama yaptığımız eşekçe metinler çok işime yaradı. ingilizcemi büyük bir oranda geliştirmişti fakat sanırım yetmiyor. benim hala bir yabancı görünce aklımdaki her şey siliniyor. önümüzdeki iki hafta (final haftası) geçtiğinde ingilizce çalışmaya başlayacağım.