evlendikten sonra işi gücü bırakan kadın

  • şahsen kadının kendisine bırakılması gereken. ister çalışır, ister evinde takılır.
  • Bile isteye, sırf evlendi rahata erecek diye işi bırakıyorsa kendi bileceği iştir; tabii erkek bu duruma dünden razı ise. Lakin sırf çocuk oldu diye işini/kariyerini/mesleğini/sosyal hayatını bir kenara bırakıp fedakarlık yapması bekleniyorsa, kusura bakılmasın da böyle düşünenlerin cehenneme kadar yolları var.

    Çiftler aralarında konuşup çocuk için evde birinin kalmasına karar verirlerse ilk akla gelen cinsiyet kadın olmamalıdır. Erkek mi kadın mı bırakmalı, hangisinin mesleği gelişmekte, hangisi işinden ve çalışmaktan daha çok keyif alıyor, hangisi çocuk bakımı ile daha çok ilgilenebilir ve de çocuğa gerçekten hak ettiği donanımı, bilgiyi ve zamanı sağlayabilir; önce buna karar verilmelidir.

    Ataerkil toplumun gerekliliklerinden bahsetmek artık çok boş bir iştir...
  • bu devirde kadınları yapacağı "mantıksız" hareketlerden biridir.

    şimdi ben bu konuya iki farklı açıdan yaklaşacağım.

    1. kadın evde dursun, çocuğuna bakıp ilgilensin:
    arkadaşlar, hangi çağda yaşıyoruz farkında mısınız? alooo, sesim geliyor mu? yıl olmuş 2017. yapmayın, etmeyin. çocuğun gelişimi için elbette ailenin rolü çok önemli ancak annenin ya da babanın evde durup sürekli çocuğuyla ilgilenmesini doğru bulmuyorum. zaten bütün sorun aslında burada başlıyor. bir ebeveynin sürekli çocukla ilgilenmesi beraberinde çocuğun şımarmasına ve ana kuzusu olmasına sebep oluyor. sonra utangaçlık, özgüven eksikliği ya da gereksiz ego gibi problemler ortaya çıkıyor.

    ayrıca şunu da unutmamak lazım. bizler birey olarak kendimizi ne kadar geliştirdik ki, çocuklarımıza bunu aktaracağız? hadi diyelim ki kendimizi çok geliştirdik, peki bunu çocuklarımıza nasıl aktaracağız? bu muhabbetler böyle uzaaaaaar gider. kısacası kültürlü ve donanımlı bir çocuğun yetişmesi için annenin ya da babanın evde tıkılıp çocuğuna bakması gibi bir olay olmamalı.

    eğer çocuğunuzun donanımlı olmasını istiyorsanız, ebeveyn olarak güzel paralar kazanın. çocuğunuz hep güzel giyinsin, beslenmesine özellikle dikkat edin. akşam eve geldiğinizde onunla ilgilenin. güzel kitaplar ve zihni geliştiren oyuncaklar (lego, puzzle vb.) alın. yaşı uygun olduğunda pahalı ve eğitimine gerçekten güvendiğiniz bir anaokuluna yazdırın. birebir hocalarıyla görüşüp durumunu öğrenin. bireysel değil, ailecek etkinlikler hazırlamaya ve uygulamaya çalışın. paraya kıyın güzel bir enstrüman alın. kısacası bu bölüm hakkında düşüncelerim bu şekilde. evde sürekli durup, çocuğuna telefonu verip yatan bir kadın da olabilirdi. kadının çalışıp çalışmaması, çocuğun donanımlı olmasını doğrudan etkilemez. konuyla ilgili avrupa ya da kuzeyde yer alan ülkelere bakabilirsiniz.

    2. kadın evde dursun kafası:
    bu mantığı kafam zaten hiç almıyor. zaten bu mantık, kadını insan olarak değil "mal (obje)" olarak gören bir zihniyet. çok fazla açıklama yapmama gerek yok. ancak bana kalırsa şimdi söyleyeceğim kısım önemli. aranızda kadın olup, işte çalışan bir kesim mutlaka vardır. arkadaşlarım, bir kere çalışmak insanların sosyalleşmesi, özgüveni ve ekonomik özgürlüğü açısından çok önemli. evet biliyorum, türkiye'de iş hayatı çok dandik. bunların hiçbirini istenilen şekilde alamıyoruz, o da doğru. ancak ne yapalım? tası tarağı toplayıp, birey olarak en üretken yaşımızda evde boş boş mu duralım? bu zihniyet yüzünden zaten böyleyiz. lütfen şu olayları aşalım.
  • çoğunluğun bir zorunluluk olduğunu düşündüğü durum. çözümü çok basit;

    (bkz: çocuk yapmamak)

    dünya'da bir süru nüfus artığı varken, uğraşmaya ne gerek var.
  • dengelere bakmak gerekli. 3 kuruş için çalışıyorsa kadın özellikle çocuktan sonra işini bırakabilir. bakıcı parası ve çocuk masrafı maaşından daha çoksa bırakabilir. günümüzde asgari ücrete çalışan bütün bayanlar bıraksın hatta. çünkü bakıcı paraları 1200 den başlıyor diyebilirim. ama işi iyi ise ve ücretsiz izin hakkı varsa 2 sene çalışmayabilir.
    şahsi fikrim çalışmasından yana. ilk 6 ay evde pijama ve anne topuzu ile sıkılıp işe gitsem giyinsem insan içine çıksam kendime gelirim diyen bir çok anne var.
    göreceli bir konu ihtiyaç varsa çalışılır, ama her çalışan bayan içinde ihtiyaçları var diye düşünmemek gerekir.
  • ataerkil toplumun canını yiyim. eğer acımızdan ölmezsek veya ben ölürsem falan kesinlikle işi bırakması kanaatindeyim.
  • Erkek versiyonu varsa nikahı basmak isterim kendisine, ne güzel lan bir tek işe gidiyorsun geri kalan her şeyi canım beyim hallediyor.
  • Evlendikten sonra değil de, çocuk olduktan sonra bırakması kanaatindeyim. Eğer er kişi eve yeterli gelir getiriyorsa tabi. Çocuk açısından da düşünmek gerek. Doğruya doğru ataerkil toplumun bir getirisi. Fakat çocuk anneyle büyüyor. Saçma sapan feminist konulara alet edilmemesi gereken bir konu bu. Toplumdaki sorunların tamamı bireyin yanlış yetiştirilmesinden kaynaklı ise toplumun refah seviyesinin artması için bireylerin düzgün yetiştirilmesi gerekir. Bu da anne ve babayla olur.
    Şahsen bence bırakabiliyorlarsa iki taraf da bırakmalı. ama olmuyorsa annenin bırakması da iyi bir şeydir. Ya da ben yobazımdır bilmiyorum.
  • Bence hic bir kadın evlendikten sonra işi bırakmamalı hatta bunu kısıtlamak isteyen adamla evlenmemeli bile
    Cünkü bir bireyin çalışma hakkını elinden almak özgürlüğünü elinden almak sayılabilir